Edebiyatın Hakkı Edebiyattır, Edebiyat, Ülker GÜNDOĞDU

Edebiyatın Hakkı Edebiyattır yazısını ve Ülker GÜNDOĞDU yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Edebiyatın Hakkı Edebiyattır

26.10.2020 09:00 - Ülker GÜNDOĞDU
Edebiyatın Hakkı Edebiyattır

Bir hayaldi dünyanın yedi harikasını görmek. Öyle kitaplar var ki hayale yol olan… Okur, kitaplarla çağları, medeniyetleri dolaşıma çıkan bir seyyah gibidir. Buna yol açan, kitaplar ve bu kitaplardaki anlatılanlardır. Gezinmek için amacın ne olduğuna karar verildikten sonra, seyahat keyif veren bir hale bürünür. Kitaplar bir kılavuz vazifesi görerek bu serüveni kalıcı hale getirir. Bu serüvenler, kimi zaman felsefenin derinliklerine, kimi zaman o eşsiz kimyaya, kimi zaman derin psikolojik tahlillerin yapıldığı bir ana, kimi zaman da edebiyata, şiire, ülkelere, insanlara…

Bazı kitaplar vardır ki; neyin ne olduğunu, kimin nerde olduğunu, olanın tutumunu, olanların biçimlerini, olma biçimlerini, olaylarla, renklerle, imgelerle anlatır. Bazı kitaplar ise tamamen bir hak teslimidir. Yazılan türe, yazılmış olanlar üzerinden bir katkı sunar. Bu kitaplardan biri işte uzun bir girişle başladığımız Orwell’ın Edebiyat Üzerine adlı eseridir. Eser; farklı konuların bir araya getirerek edebiyat ekseninde masaya yatırır.

İnsan her şey hakkında yazabilir mi ki? Bu soru, sorular arasından yazar kesiminin üzerinde durduğu bir sorudur. Bu duruma birçok yanıt bulmak mümkün. Günümüzde hâkim olan edebi kibrin haklı bir eleştirisi için bir giriştir bu. Edebiyat Üzerine adlı eser, bu eksende yazılabilen ve yazılmış olan ekseninde neyin yazılıp yazılamayacağı konusunda fikirler sunmaktadır.

Orwell bir eseri değerlendirip eleştirirken “edebî ahlak” hususuna önem verir. Edebi ahlak hususları çerçevesinde karakterleri göz önünde bulundurur. Bu hususlar üzerinden çıkarımlarda bulunur. Eser ülkelerin birbiriyle olan ilişkileri ve yönetim sistemleriyle vicdani boyutlarıyla ele alıyor. Hak, masum olmadığımızın bilincinde olunursa korunabilir.

Edebiyat Bir Düşünme Biçimi midir?

Yeni kelimeler ne türden bir ihtiyaca karşılık verecektir. Betimlemenin ne kadar zor olduğunu şöyle açıklamaktadır yazar.. “Zihnimizde düşüncelerin mantık çerçevesinde sözel olarak haraket ettiği bir tür satranç tahtası bulunduğu doğrudur; bu bölümü düşünsel sorunları çözmekte kullanırız.” Zihnin kendisi için hiç durmadan kurguladığı rüya âlemi vardır. Bu âlem kelimelere sığmayacak şeyler barındırmaktadır. Dilimizde rüyaları aktarabilecek kelime yoktur. Bu durum betimlemeyi güçleştirmektedir.

Edebiyata değer verenlerin şiire daha fazla “önem vermesi” gerekmektedir. Şiirden anlayan, dizelerde geçen kelimeleri sözlük “anlamları”yla kullanıldığını düşünmeyecektir. Kelimenin sözlük anlamı gerçek anlamıyla bir şekilde ilişkilidir. (Sone 107) de olduğu gibi.

“Tutulan ölümlü ay katlandı karanlığa,

Kendi boş fallarını şom kahinler yeriyor.”

Kelimelerin hantallığı vasat sanatçının elinde sürekli olarak tahrifata yol açar. Yazarlar eserlerinde bilerek veya bilmeyerek aslında kendilerini tarif ederler. Her eser bir nevi yazarın kendini anlatma çabasıdır. Yazar zihninde beliren fikri ifade etmeye koyulduğunda belirli bir nizama göre hareket etmediği takdirde ortaya çıkan metin bir tür “kelime çorbası” olarak ortaya çıkar. Orwell, kelime türetme ve buna yoğunlaşma üzerinden hareketle asıl anlamın üzerinde durulması gerektiğini ifade eder. Edebiyat bir tür yansıtma aracı olarak toplumu, mekânı ve yaşanılanları yansıtır. Orwell da buna değinerek toplumdaki sınıfsal farklılıklar üzerine yoğunlaşır, burjuvaziden hazzetmediğini söyler fakat eserleri ile o da artık bir dönemin burjuvazisi sayılabilecek duruma girmiştir.

İnsanın sıcaklığa, arkadaşlığa, boş vakte, refaha ve güvenliğe ihtiyacı vardır; aynı zamanda yalnızlığa, çalışmaya ve hayret duygusuna… Yazar, çağdaş edebiyatın eksiksiz profilini gözler önüne serer. Eserlerinde gerçek yaşamın çelişkilerini, çarpıklık ve zorluklarını ortaya koymaya çalışan George Orwell, eseri Edebiyat Üzerine’de edebiyat dünyasının iç yüzünü açığa çıkarmaktadır. Edebiyat eleştirilerinin niteliğinden, yeni kelimeler türetme olanaklarına ve pek çok konuya değinmektedir. Yazarlardan ve eserlerden bir kılavuz sunarak okurlara katkılar sunmaktadır.

George Orwell

Edebiyat Üzerine

Sel Yayınları

165 Sayfa


Yazar: Ülker GÜNDOĞDU - Yayın Tarihi: 26.10.2020 09:00 - Güncelleme Tarihi: 20.10.2020 17:16
3648

Ülker GÜNDOĞDU Hakkında

Ülker GÜNDOĞDU

1977 yılının Ocak ayında Konya Ereğli’de dünyaya geldi.  Ereğli Lisesi’nde eğitimini tamamladıktan sonra iş hayatına; Ankara’da IBM Bilgisayar Satış Temsilcisi olarak atıldı. İstanbul’da kendi şirketlerini kurana dek çeşitli işlerde çalıştı. İstanbul’da yaşamakta. Kütüphanesini oluşturduğu yirmi üzeri alandaki, beş bini aşkın kitabının anlamını, canına okudu. 

Bilgisayar, dil, gitar, estetisyenlik alanlarında eğitimler aldı. Yurt içi ve yurt dışı olmak üzere yirmi şehri, kültürel gezme imkanı buldu. Kitaplara, yazmaya, tablolara, eski ve yeni objelere, tüm renklere ve dört sitil yüzmeye tutkun. “O kadar derinim ki” diyen okyanusu kıskanmakta.

18.08.2020 tarihinde Kitap Haber ailesine katıldı. Kitap Haber Kültür Sanat Editörü olarak biteviye yazmaya devam etmekte. Kitap Haber Dergisi, Yolcu Dergisi, Şehir ve Kültür Dergisi, Teferrüc Dergisi, Aydos Edebiyat Dergisi’nde yazdı ve yazmakta. İlk yazmaya amatör olarak bir roman ile başladı. Şu ana kadar bir roman, bir deneme, bir öykü, bir Kadıköy’ün Semtleri, iki değerlendirme dosyaları; en güzel haliyle gün yüzüne çıkmak için naçizane enikonu hazırlanmakta. 

1998’de evlendi. Bir oğul ve bir kız evladı var. Ailesi ve kitaplarıyla huzurlu bir yaşamın diğerkâm ve müptezel yolcusu. Bibliyomani değil sadece bir kitap daha okuyacak…

Ülker GÜNDOĞDU ismine kayıtlı 140 yazı bulunmaktadır.

Twitter Instagram LinkedIn Kişisel