Her Gün Hüzün - Christy Brown, Edebiyat, Misafir Köşesi

Her Gün Hüzün - Christy Brown yazısını ve Misafir Köşesi yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Her Gün Hüzün - Christy Brown

29.01.2011 23:15 - Misafir Köşesi
Her Gün Hüzün - Christy Brown

Ferit Genç, Kitaphaber için kaleme aldı...

Eserin Dili açık ve sade bir anlatımla yazılmıştır. Çevirmenin eseri çevirirken olay akışında okuyucularını eserde biraz kuşkuda bırakmasından dolayı ilk başlarda olayların ne derece geliştiğine dair okuyucunun kafasını karıştırmaktadır. Roman iki bölümden oluşuyor. Birinci bölümde kötürüm bir genç çocuğun sakat ve felçli olması ile tekerlekli iskemlesinde yaşadıklarını anlatıyor. İkinci bölümde alkolik olan bir babanın geçirdiği sıkıntıları konu alıyor.

Altı çocuklu bir ailenin yaşam mücadelesini anlatmaktadır. Evin en büyük çocuk Tony'dir. Bunları sırayla; Jem, Pete, Paddy ve kız kardeşleri olan Lil takip eder. Evin en küçükleri Pete ve Paddy'dir. Tony ve Jem birlikte babalarından habersiz askere yazılırlar. Tony evin büyüğü olduğundan rahat bir hayat yaşar. Jem, babasının yolunda giden bir gençtir. Bir fabrikada sosis işinde çalışan Jem kazandığı harçlığı akşam iş yerinden çıkarken sürekli bir meyhaneye gidip rakı içerek tüketmektedir. Lil evin tek kızıdır ve 17 yaşlarında olmasına rağmen sevgilisi Joe ile girdiği bir ilişkiden hamile kalır. Yılarca bunu evdekilerden saklayan Lil bir gün ansızın ortalıktan kaybolur. Aylar sonra kucağında bir çocuk ve kolunda sevgilisi Joe ile eve geri dönen Lil babası tarafından ilkin reddedilir ama daha sonra babası tarafından kabul edilerek beraber yaşamaya başlarlar.

Eserde Kızıl Magso ve Yaşlı Essie diye iki dul bayan vardır. Kızıl Magso'nun kısa bir süre önce kaybettiği eşi Matt vardır. Hayat kadını olan bu iki cariye etrafındaki herkesi kendi yollarına teşvik etmeye çalışırlar.

Eserin kahramanı, 12 yaşında İrlandalı Katolik fakir, aciz, kötürüm bir çocuktur. Sefil bir hayatın içinde yaşam mücadelesi vermektedir. Doğuştan sakat olan bu kötürüm çocuk, hayatının geri kalan tüm ömrünü tekerlekli iskemlede geçirir. Yaşadığı çevre, ahlak kurallarının yok olduğu, saygı ve sevgi mertebesinin olmadığı, herkesin kendi başına bir hayat yaşadığı bir yerdir. Böyle bir çevrede felçli olması herkes tarafından hor görülüp alay konusu olmuştur. Ergenlik çağına yeni girdiği dönemlere denk gelmesi hayatında artık değişik olaylar yaşar. Sürekli hülyalara dalar ve yatarken sürekli rüyasında erotik sahneler görür.

Çevresindeki şahısların ahlak kurallarından yoksun olmaları ve kendisiyle yaşıt olan kızların genelde onu tek başına bulunca kendi egolarını tatmin etmek için kötürüm çocuğun karşısında değişik fanteziler kurarlar. Belli bir süre sonra yaşadıkları olaylardan yaptıklarının kötü bir şey olduğunu anlayanca, günah çıkarmak için bir rahibin yanına gidip günah çıkartmaya karar verir. Yalnız yaşadıklarını anlatmaktan utanır ve anlattıklarını eksik bir şekilde anlatarak günah çıkartır. Rahibin verdiği önerileri ilk zamanlarda uygulamaya çalışan kötürüm çocuk, zamanla kendi nefis mücadelesiyle baş edemeyeceğini anlayınca pes eder. Hayatı boyunca hep tekerlekli iskemlesinde mahkûm bir hayat yaşar.

Romanın ilerleyen sayfalarında konunun daha çok ayyaş bir hayat süren, çok sinirli ve argolu konuşmayı seven kötürüm çocuğun babasını ele alır. Evde sürekli her şeyin halı hazırda olmasını ister. Ters giden bir şey olursa evde kıyametleri koparır. Evde çocuklarının ne yaptıklarından genelde haberdar olmaz. Romanın sonlarına doğru içkiye daha çok ağırlık veren baba yatağa mahkûm olmuştur. 1-2 ay yatakta hayat mücadelesi verdikten sonra eserin sonunda hayata gözlerini yumar.

Eserin ismi ile anlatılan olay örgüsü arasında hiçbir bağ yoktur. Genel olarak Türk romanları ile kıyas yapacak olursak eğer, bu eseri sıradan bir roman olarak tanımlayabiliriz. Bizim toplum yapımıza uymayan bir aile yaşamını ele almaktadır. Katolik bir ailenin yaşamının tüm çıplaklığını gözler önüne seriyor. Argolu kelimelerin sık kullanması ve yobazlaşmış bir milletin yaşadığı kirli bir hayatı anlatıyor. Çeviri bir eser olan Her Gün Hüzün, olaylar arasındaki bağların kopukluğu yüzünden okuyucunun sıkılmasına neden olmaktadır. Bu açıdan eserin okunması veya okunmaması aslında okuyucuya sadece değişik kültürdeki toplumların yaşamlarını açık bir şekilde ifade etmektedir. Popüler romanlardan çok eksik kalmış bir eserdir. Bu yüzden iyi bir eser olarak nitelendirilemez.

Her Gün Hüzün
Christy Brown
Düş Yayınları
292 sayfa


Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 29.01.2011 23:15 - Güncelleme Tarihi: 12.05.2022 00:30
10918

Misafir Köşesi Hakkında

Misafir Köşesi

Kitaphaber ailesine misafir olmuş konuk yazarların yazılarını bu profilde bulabilirsiniz.

Misafir Köşesi ismine kayıtlı 1015 yazı bulunmaktadır.