İki Darbe Arasında:İlginç Zamanlarda - İskender Pala, Kara Tahta, Misafir Köşesi

İki Darbe Arasında:İlginç Zamanlarda - İskender Pala yazısını ve Misafir Köşesi yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirs

İki Darbe Arasında:İlginç Zamanlarda - İskender Pala

31.01.2011 22:35 - Misafir Köşesi
İki Darbe Arasında:İlginç Zamanlarda - İskender Pala

Esra Şen, kitaphaber okurları için kaleme aldı.

İskender Pala'nın anı türünde yazdığı ilk kitabı olan "İki Darbe Arasında" yakın tarihin solgun yüzünü ve ihtiraslarını birkez daha gündeme taşıyor.

Pala kitabında, 12 eylül 1980 ve 28 şubat 1997 askerî darbeleri arasında Türk Silahlı Kuvvetleri'nde 15 yıl süreyle görev yapmış bir asker olarak yaşadığı zorlukları, tecrübeleri, haksızlıkları ve çelişkileri anlatırken dönemin askeri zihniyetinin siyasete, dine ve sosyal hayata bakış açısını da örnekleri ile gözler önüne seriyor.

Yazarın o dönem hayranlık duyarak başladığı askerlik hayatı emir komuta zincirinin eziciliği ve "irtica" söyleminin ideolojik alanın belkemiği haline getirilmesi ile kısa zamanda âdeta bir zulme dönüşüyor. 15 yıl mecbûrî lâkin usûlüne uygun olarak sürdürülen askerlik hayatına onlarca atama (sürgün) ve uyarı sığdırmasının tek nedeni ise "öteki" olmak. Bîtaraf olunamayan bir kurumda ya onlardan yada "öteki" olmak zorunda olunduğunu ne yazık ki yaşayarak tecrübe ediyor.

Bir dönemin zihinsel yapısını yansıtma açısında önemli bir çalışma olan kitap, ne yazık ki zaman zaman "çekimser" bir dil kullanılmış olmasından ötürü akılda soru işaretleri ve "keşke"ler bırakıyor. Mesela inanç ve dini duyarlılık adına yaşanmış onca hadise ardından her şeye rağmen taviz vermemiş olmanın huzuru yerine çekilenlerin "boş bir çaba imiş" ruhu ile anlatılıyor olması samimiyet noktasında sarsıntılara uğratıyor. Ki Pala bu söylemini askerlik döneminde pardösülü olan eşinin daha sonra etek ceket giymeye başladığını ve madem böyle olacaksa "niçin ben sıkıntı çektim"ini, "keşke öyle kalsaydık"dan ziyade "keşke daha evvel asimile olsaydık"a çıkan bir ifadeyle anlatıyor. Üstelik bu sebeple 28 şubat postmodern darbesinin dini alandaki getiri(!) ve götürülerini sorguluyor.

Yazara dair çelişkilerin yanı sıra kitapta bahsi geçen "askerî mantık" çelişkileri de ilginçlik taşıyor. Bu hususda özellikle Askerîye'ye alınacak öğrencilerle yapılan mülakatlara dair bölümler oldukça dikkat çekici.

Henüz din ve askerin bir bağlaç ile birbirine tutturulmasının çokta zor olmadığı yıllardaki bu mülakatlar aslında geleceğe dair sinyaller veriyor. Sorular imam-hatipli olunup olunmadığından yaz tatilinde Kur'an kursuna gidilip gidilmediğine, hatta "denize düşsen ve bir elinde nutuk bir elinde kuran olsa, birini atman gerekse hangisini atarsın!"a kadar uzanıyor. İşte tüm bunlar bu ülkede darbelerle hiçbir şeyi yapılandıramadığı gibi özgürlükleride yok eden ve insanların dinini hayatlarının dışına itmesini bekleyen seküler bir mantığa(!) ayna tutuyor.

Yazarın anılarında bahsettiği gibi, din öyle bir hâle getiriliyor ki eski yazı ile yazılmış edebi kitaplar dâhi Kur'an zannedilip bir irtica suçlaması olarak temcit pilavına dönüştürülebiliyor. Öte yandan namaz kılmak, sakallı bir kimse ile hasbihâl etmek suç olarak addediliyor. Askerî bir arşive gönderilen Farâbî'nin Ali Kuşçu'nun kitapları "üzerlerinde sarıklı fotoğraflar" olması hasebiyle yakılarak yok ediliyor. Bugün aydın(!) geçinen bir çok ismin öz târihini/edebiyatını esas kaynaklarından okuyamadığı için ingilizce tercüme ile algılamaya çalışmasının bu "hakiki kimliğe" duyulan kin ve nefretin ürünü olduğunu ifâde etmeye lüzum yoktur sanırım.

Eser, kendi içinde "kaygı taşıdığına dair" bir his uyandıran kimi söylemlerine rağmen, yaşadığımız zamanın çeşitli yasak ve dayatmalarına "nasıl ve niçin" gelindiğini izah açısından güzel bir içerik teşkil ediyor. Nitekim kitap, Pala'nın dünya görüşünü algılayıp; içeriği(yazarın askerlik hayatı süresince yaşadığı olaylar) ve yazarının bakış açısı şeklinde ayrıştırılarak okunduğunda târih şuuru bakımından verimli bir sonuca ulaşılacağı kanaatindeyim.

İyi okumalar dilerim…

İki Darbe Arasında
İlginç Zamanlarda
İskender Pala
Kapı Yayınları

Bu yazı Diriliş Saati Dergisi, Mart 2010 sayısında yayımlanmıştır.


Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 31.01.2011 22:35 - Güncelleme Tarihi: 03.12.2021 14:42
3175

Misafir Köşesi Hakkında

Misafir Köşesi

Kitaphaber ailesine misafir olmuş konuk yazarların yazılarını bu profilde bulabilirsiniz.

Misafir Köşesi ismine kayıtlı 1015 yazı bulunmaktadır.