Kalbin İlacı Kitap Notları, İlahiyat, Ferhat ÖZBADEM

Kalbin İlacı Kitap Notları yazısını ve Ferhat ÖZBADEM yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Kalbin İlacı Kitap Notları

22.12.2014 09:51 - Ferhat ÖZBADEM
Kalbin İlacı Kitap Notları

Resulullah (s) cehaleti bir hastalık saymış, onun devasının âlimlere sormak olduğunu belirtmiştir.

Fakat burada dikkat edilmesi gereken bir husus var. Zikirler, dualar veya rukye, şifa için okunan ayetler haddizatında faydalı ve şifalıdırlar. Ancak bunlar kabul edilme şartlarının bulunmasına ve yapanın himmetine (=manevi gücüne, konsantrasyonuna) ihtiyaç duyarlar. Eğer yapıldığı halde şifa bulunmamışsa; bu ya yapanın tesirinin zayıflığından, ya yapılanın, bunu kabule müsait biri olmamasından ya da ilacın onda etki etmesini engelleyen bir engelin bulunmasındandır.

Dua hastalığı gideren faydalı bir ilaçtır. Ancak kalbin gafleti onun gücünü kırar.

Dua belânın düşmanıdır, onu kovar, tedavi eder, inmesini engeller, inmişse ortadan kaldırır veya hafifletir. O müminin silahıdır.

Duanın etkisinin ortaya çıkmasını engelleyen afetlerden biri kulun acele etmesi, kabulünün geciktiğini düşünüp kederlenmesi ve duaya devamı terk etmesidir. Bu kişi bir tohum saçan veya ağaç diken, sonra onun bakımını yapan, sulayan, sonra da olgunlaşmasını ve toplanacak hâle gelmesini beklemeyip terk eden gibidir.

Sahabeleri düşünen kimse onların hem ciddî bir amel ve çaba, hem de büyük bir korku içinde olduklarını görür. Biz ise, amelde gevşek hatta ihmalkâr olduğumuz gibi aynı zamanda korkudan uzakta, güven hissi içindeyiz.

Günahların kalplere zararı zehirin bedenlere zararı gibidir.

Müminin gücü kalbindedir. Kalbi güçlendiği oranda bedeni de güçlenir.

Bir şeytanın arkadaşlığını, yerini, yurdunu düşün; şeytan kulla arkadaş olup onun üzerinde hakimiyet kurunca kulun ömründen, amelinden, sözünden ve rızkından bereket alınmıştır. Şeytana itaat edilen her yer ve mekândan bereket sökülüp alınmıştır. Yurdu da öyle; şeytanın yurdu cehennem olduğundan, onda ruh, rahmet ve bereketten eser yoktur.

En yüce sevgilinin (Allah'ın) sevgisiyle görüntüden ibaret şeylere (insanlara) duyulan aşk hiçbir zaman kalpte bir araya gelmezler. Bunlar bir arada bulunması imkansız iki zıt şeydir. Birisi diğerini çıkarmak zorundadır.

Kulluğun özelliği boyun eğme, sevilen önünde zelil olmadır. Her kim bir şey veya kimseyi sever ve ona boyun eğerse kalbi ona kulluk etmiş, onu ilâh edinmiştir.

Dört çeşit sevgi vardır ve bunları birbirinden ayırt etmek gerekir. Doğru yoldan sapanlar ancak bunları birbirinden ayırt etmediklerinden sapmışlardır.

Bir: Allah sevgisi. Allah'ın azabından kurtulmak ve ödülünü kazanmak için bu tek başına yeterli değildir. Çünkü müşrikler, Hıristiyanlar, Yahudiler ve başkaları da Allah'ı severler.

İki: Allah'ın sevdiklerini sevmek. Kişiyi İslâm'a sokan ve ondan çıkartan bu sevgidir. Allah'ın en sevdiği insanlar bu sevgide en düzgün ve en çok olanlardır.

Üç: Allah için ve O'nun yolunda sevmek. Bu Allah'ın sevdiklerini sevmenin gereklerindendir. Allah'ın sevdiklerini sevmek ancak O'nun yolunda ve O'nun için sevmekle olur.

Dört: Allah'la birlikte sevgi. Bu da şirksi sevgisidir. Allah için olmaksızın Allah'la birlikte bir başka şeyi seven kişi Allah'tan gayri bir ortak edinmiştir. Bu, müşriklerin sevgisidir.

Bir de beşinci tür bir sevgi var ki, o da şimdi konumuz değil. O da doğal sevgidir. Doğal sevgi insanın, tabiata uyan şeye meyletmesidir. Susuzun suyu, aç kimsenin yemeği sevmesi, uyku, eş ve çocuk sevgisi bu türden sevgiye örnektir. Bu, Allah'ı zikretmekten oyalamadığı, O'nun (c.c.) sevgisinden alıkoymadığı sürece yerilmez, aksi takdirde yerilir.

- Yer ve gökler kelime-i tevhidle ayakta dururlar.

- Yüce Allah tüm varlıkları bu esas üzere yaratmıştır.

- Dinin kurulması, kıblenin belirlenmesi, cihad kılıçlarının çekilmesi, hep bu esasa göre olmuştur.

- Tevhid yüce Allah'ın tüm kulları üzerindeki katıksız hakkıdır.

- Bu dünyada kan, mal ve nesli koruyan ilke; öte dünyada da kabir ve cehennem azabından kurtaran bu sözdür.

- Bu cennete ancak kendisiyle girilen ferman, Allah'a (c.c.) ancak ona tutunmakla ulaşılacak bağdır.

- İslâm'ın bu sözü, selam yurdu cennetin anahtarıdır.

- İnsanlar buna göre mutlu ve bedbaht, kabul edilen ve kovulan diye kısımlara ayrılırlar.

- Küfür diyarıyla iman diyarını, nimetler diyarı cennetle bedbahtlık ve zillet yurdunu birbirinden ayıran bu sözdür.

Bilindiği gibi maddî aşkın dinî ve dünyevî hiçbir faydası yoktur. Aksine dinî ve dünyevî zararları olabilecek faydalarından kat kat fazladır. Aşkın zararlarını şöyle sıralayabiliriz:

Bir: Mahlûkun sevgisiyle ve onu anmakla meşgul olup yüce Rabbin sevgi ve zikrinden mahrum olmaktır. Kalpte bunların ikisi bir arada bulunamaz. Eninde sonunda biri diğerini yener ve kalpten çıkarır, güç ve galibiyet kendinin olur.

İki: Kalbinin ondan acı duyması, işkence çekmesi. Çünkü Allah'tan gayrisini seven mutlaka ondan dolayı ızdırap ve acı duyar.

Üç: Kalbi başkasının avucunda esirdir, ona zillet azabını tattırmaktadır. Fakat aşık sarhoşluğundan dolayı başına gelenleri hissetmez. Kalbi, aynen onunla oynayan, çeşit çeşit acılar çektiren bir çocuğun elindeki serçe gibidir.

Dört: Aşık, aşkıyla meşgul olur ve dinî, dünyevî tüm işlerini alt üst eder.

Beş: dini ve dünyevî belâ ve afetler maddi aşıklara, ateşin oduna ulaşmasından daha çabuk ulaşır.

Altı: Aşk kalbi ele geçirip yerleştiğinde, ondaki yaptırım gücü arttığında zihni bozar, vesvese peyda ettirir.

Yedi: Aşkın duyuların tümünü veya bazısını bozduğu olur. Bu bozulma bazen manevî bazen maddî olur. Manevî bozulma kalbin bozulması sonucu olur. Çünkü kalp bozulduğunda göz, kulak ve dil de bozulur. Kendisindeki ve maşukundaki çirkin bir şeyi güzel görür.

İnsanlar aşkta üç çeşittirler:

1 - Bazısı her türlü güzelliğe aşıktır. Kalbi her türlü vadide dolaşır, her türlü güzelde gözü ve gönlü vardır.
2 - Bazısı ulaşmayı arzulasın veya arzulamasın belli güzelliğe aşıktır.
3 - Bazısı da sadece ulaşmayı arzuladığı kimseye aşık olur.

Kalbin İlacı
İbn Kayyım el Cevzi
Elif Yayınları


Yazar: Ferhat ÖZBADEM - Yayın Tarihi: 22.12.2014 09:51 - Güncelleme Tarihi: 21.11.2021 05:40
3013

Ferhat ÖZBADEM Hakkında

Ferhat ÖZBADEM

1979 yılının bir Haziran günü Adıyaman’da dünyaya geldi. İlk, orta ve lise öğrenimini Adıyaman’da bitirdi. Gül Eğitim Yardımlaşma Dayanışma İlmi Araştırmalar Ve İnsan Hakları Derneği kurucu üyesidir. Özgün İrade, Vuslat, AbıHayat ve Yolcu dergisinde şiir ve makaleleri yayınlanan yazar evli dört çocuk babasıdır.

haberdurus.com, zeynepder.org, dunyabizim.com, kitaphaber.com.tr web sitelerinde belli periyotlar ile yazı yazmaktadır.

YAYIMLANMIŞ ESERLERİ

Düşünce: 40 Esas 40 Düstur, Cennetin Anahtarı, Cennetin Yolu, Kur’an’ı Nasıl Okumalı, Kur’an’ın Gölgesinde Hz. Muhammed

Araştırma: Dünden Bugüne İslami Hareket, Edebiyat Gemisinde Düşünce Adamları

Roman: Brezilya, Muaz, Muhammed Mursi, Saffan Bin Muattal

Şiir: Ebrulim.

Deneme: Ortalama Bir Âşık Olmamı Bekleme Benden.

SERİ ÇALIŞMALARI

Tavsiyeler Serisi (10 Kitap):

Aliya İzzetbegoviç, Fethi Yeken, Hasan El Benna, Hasan En Nedvi, Malcolm X, Mevdudi, Mustafa Meşhur, Said Havva, Seyyid Kutub, Yusuf El Karadavi

Roman (Beşir Serisi, 6 Kitap):

Beşir ve Sultan Abdulhamid, Beşir ve Fatih Sultan Mehmet, Beşir ve Gazali, Beşir ve İbn Haldun, Beşir ve Osman Bey, Beşir ve Selahaddin Eyyubi.

Biyografik Roman (Öncüler Serisi, 14 Kitap):

Aliya, Hasan el Benna, Malcolm X,  Mehmet Akif, Mehmet Akif İnan, Meryem Cemile, Metin Yüksel, Mevdudi, Muhammed Ali, Necip Fazıl, Ömer Muhtar, Said Halim Paşa, Seyyid Kutub, Zeynep Gazali.

Mesajlar Serisi (15 Kitap)

Ali Fuat Başgil, Aliya İzzetbegoviç, Cemil Meriç, Fethi Yeken, Hasan El-Benna, Hasan En-Nedvi, Malcolm X, Mehmet Akif Ersoy, Mevdudi, Mustafa Meşhur, Necip Fazıl Kısakürek, Nurettin Topçu, Said Havva, Seyyid Kutub, Yusuf El-Karadavi

Ferhat ÖZBADEM ismine kayıtlı 222 yazı bulunmaktadır.

Yazarımıza ait 18 kitap bulunmaktadır.

Twitter Kitapyurdu.com