Kendiyle Başı Belada Olanlar İçin, Edebiyat, Misafir Köşesi

Kendiyle Başı Belada Olanlar İçin yazısını ve Misafir Köşesi yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Kendiyle Başı Belada Olanlar İçin

26.09.2012 08:59 - Misafir Köşesi
Kendiyle Başı Belada Olanlar İçin

Zehra Erbay, kitaphaber okurları için kaleme aldı.

"Bana insanla kedi arasındaki en önemli farkı sormuştun ya, dedi Doktor Beyaz'a.
Aslında insanı bir kediden ayıran en önemli şey benlik gibi geliyor bana..." (sayfa no:68)

Çoğu kez bu soruyu akıl diye cevaplamışızdır. İçimizden, zihnimizden geçenleri kâğıt üzerinde hesap etmek çok güç, bunu yapıyor Mustafa Ulusoy. Kurgusal bir terapi seansıyla tüm ipliklerimizi pazara çıkarıyor. Ve insana verilen benlik kaygısının idrakine varılmasını sağlıyor, aracı oluyor.

Tercih bizim, narsist, dik kafalı bir benlik mi yoksa bir hiç olduğunun bilincinde olmak mı?

Zaman zaman daha önce okumuş olduğum kitaplara bakarken içlerinden birisi beni çeker. Direnmenin manası yoktur böylesi durumlarda.Cezbesine kapıldığım kitabı karıştırmak için ele aldığımda, içine düşmüş bulurum kendimi... Ne kadar da teselli edicidir. Anlarım ki, zamanı gelmeden teselli olunmaz. Bundan böyle, okuduğum kitapların bir zamanı olduğunu düşünürüm. Satın alıp okunma zamanı gelmeyen kitaplarım vardır mesela, el altında bekleyen.

Aynalar Koridorunda Aşk, yeni yayımlandığı zaman okuduğum ve uzunca bir müddet elimde kalmasına rağmen, bitirdiğimde zihnimde hiçbir tema oluşturmayan bir kitap olarak rafta yerini almıştı... Ta ki kitabı elimden bırakıncaya dek.

Narsizm

Modern çağın tüm uyaranlarına maruz kalan çağdaşlarımız için en çok dikte edilen olgulardan birisi narsizmdir.

Ben varsam her şey var...
Ben yoksam hiçbir şey yok...
Ben her şeyin en iyisine layığım...
Önce ben... Önce ben... Önce...

Kulak tırmalayan bu cümlelere gün içinde kaç kere maruz kaldığımızı hatırlayalım. Narsist bir benlik, istediğine ulaşamayınca mutsuzluk kaçınılmaz son olarak karşımıza çıkıyor. Akabinde ben bunları hak etmedim fikriyle yaratıcıya yöneltilen yoğun öfke nöbetleri... Kontrol edilemeyen haz eksenli bir hayat... Devamını yazmakta zorlanmayacağımız senaryolar her gün içimizde yaşanıyor.

Mustafa Ulusoy, Aynalar Koridorunda Aşk adlı kitabında dile getirdiği olayların sıkça rastlanan misallerden oluşması konuyu daha iyi kavramamız açısından çok etkili olmuş doğrusu.

" Kucağında bulduğu hayatı, varoluşu Mutlak Yaratıcının armağanı, O'nu tanıma fırsatı olarak görmek istemeyen insan, yaşam boyu narsizmin içinde debelenir durur. Kucağındaki anlamsız ve değersiz hayatla ne yapacağını, ne yapması gerektiğini bilemez. Şaşkınlık duyar. Acı çeker. Sonra çektiği acılardan dolayı kendisine kızar... Bu haliyle insan çektiği acılardan sorumludur ve bu acıları kendi kurar. Yaratıcının insana sunduğu hayat ne kötü, ne zor, ne şer, ne de anlamsızdır. Yaşamı zorlaştıran, onu olduğu gibi, kendisini olduğu gibi kabul etmeyen narsistleşmiş benliktir." (sayfa no: 160)

Hayatının belli dönemlerinde bazı kişi ve olgularla sıkı bir ilişki içine girer insan. Kitaptaki en ilgi çekici diyaloglar Dr. Mavi ile Cafe Mentale'nin sahibi Beyaz arasında geçen uzun ve derin sohbetler. Dr. Mavi kahramanlarıyla yaptığı görüşmelerde küçük ayrıntılar üzerinde yoğunlaşıyor ama bize büyük tüyolar veriyor.

Kendiyle başı belada olanlara tavsiye edebileceğim iyi bir kitap...

"Dünya cennet değil doktor. Ama cehennem de değil. Dünya sadece cennete veya cehenneme giden bir yol..."(sayfa no:230)

Aynalar Koridorunda Aşk
Mustafa Ulusoy
Timaş Yayınları
Roman / 231 sayfa


Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 26.09.2012 08:59 - Güncelleme Tarihi: 03.12.2021 13:35
3495

Misafir Köşesi Hakkında

Misafir Köşesi

Kitaphaber ailesine misafir olmuş konuk yazarların yazılarını bu profilde bulabilirsiniz.

Misafir Köşesi ismine kayıtlı 1015 yazı bulunmaktadır.