Mi’râc’ın Tasavvufi Boyutu: Mirâcü’l-Beyân, İlahiyat, Misafir Köşesi

Mi’râc’ın Tasavvufi Boyutu: Mirâcü’l-Beyân yazısını ve Misafir Köşesi yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz

Mi’râc’ın Tasavvufi Boyutu: Mirâcü’l-Beyân

21.12.2016 09:00 - Misafir Köşesi
Mi’râc’ın Tasavvufi Boyutu: Mirâcü’l-Beyân

Fatih Çetinkaya yazdı...

Kastamonu’da XVI. yy. sonları ile XVII. yy. başlarında yaşadığı tahmin edilen Muslihüddîn Vahyî Şabâni’nin Mirâcü’l-Beyân adlı eseri, Mustafa Tatçı ve Cemal Kurnaz tarafından ilk olarak 1999 yılında Bizim Büro Basımevi’nde yayına hazırlanmış. Eser, birkaç baskı yapıldıktan yıllar sonra geçtiğimiz aylarda “H yayınları” tarafından yeniden elden geçirilmiş ve raflarda yerini bulmuş.

Vahyî’nin bilinen tek eseri olan Mi’râcü’l-Beyan, sûfilerin seyr ü sülûk çıkarırken yaşadıkları hâl ve mertebelerini özlü bir biçimde dile getirmektedir. Bu eserde Mi’râc terimi sadece Hz. Muhammed (s.a.v)’in manevî urûcu anlamında değil, genel manada ve özellikle sûfilerin manevî yükselişini ifade etmek, seyr ü sülûku anlatmak için kullanılmıştır. Mutasavvıflar tarafından, insanın kendi mana ve hakikatine yükselmek şeklinde tarif edilen Mi’râc, Niyâzî-i Mısrî, Sun’ullah Gaybî, Vâhib Ümmî ve Süleyman Zâtî gibi şairlerin bazı beyitlerinde de bu şekilde tasavvur edilmiştir.

Edebiyat tarihimizde, tasavvufî Mi’râc-nâmeler sülûku anlatan eserler mahiyetinde karşımıza çıktığını söyleyebiliriz.Bu nitelikte manzum ve mensur olarak pek çok eser yazılmıştır ve bu eser de bu örneklerden biridir.

Vahyî, bu eserinin başlarında Allah’tan velilerin sırlarını yazıp anlatma, vahdet remizlerinin sırrını açıklama ve fıtratın remiz yolu ile anlatma lütfu istediğini yazıyor ve ilham yolu ile yazdığını söylediği bu eserde hiç zahmet çekmediğini de dile getiriyor.

Muslihüddîn Vahyî’nin hayatı ve Vahyî mahlasını alışı hakkında bu bilgilerin verildiği giriş kısmında şöyle denilmektedir: “…manzum olarak yazdığı eserinin zahmetsizce ortaya çıktığını söyleyen Muslihüddîn Vahyî, ledün ilminden bazı bilgilerin yer aldığı bu kitabın, Cenâb-ı Hak tarafından gönlüne ilham edildiğini belirtir. Şairin, “Vahyî” mahlasını bu münasebetle aldığı sanılmaktadır:

Gerçi yazdum iş bu denlü kıyl ü kâl

Bî-tekellüf vârid oldı bu makâl

Vâridât-ı Hak durur iş bu kitâb

Yazduğum ilm-i ledünnîden bu bâb

Tatçı ve Kurnaz’ın hazırlamış olduğu, H Yayınları’ndan çıkarılan bu eserin giriş kısmında bahsedilen Vahyî’nin hayatı ile eseri hakkındaki bilgiler için gösterilen kaynaklar tatmin edici iken Vahyî’nin tasavvufi görüşlerinin ifade edildiği bölümde hiçbir kaynak gösterilmemiştir.

Vahyî’nin tasavvufi görüşlerinin hangi kaynaklara göre yazıldığı akıllarda soru işareti bırakıyor. Ayrıca Vahyî’nin tasavvufi görüşlerine destek olması için kaynak olarak sunulan bazı ayetlerin, konu bütünlüğü dışında yalnızca bir kısımlarının alınması ve tefsirlerinin detaylı olarak yapılmaması sonucunda, bu ayetlerin esas maksatlarının dışında algılanmasısorunu ile karşılaşıyoruz.

Mi’râcü’l Beyan’ın yayına hazırlanmasında gözden kaçırılan bu eksikliklerin dışında; eser, edebiyatımızın tasavvufi içerikli diğer eserleri arasında kendi yerini almış ve okuyucularını beklemektedir.


Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 21.12.2016 09:00 - Güncelleme Tarihi: 21.12.2016 10:18
2295

Misafir Köşesi Hakkında

Misafir Köşesi

Kitaphaber ailesine misafir olmuş konuk yazarların yazılarını bu profilde bulabilirsiniz.

Misafir Köşesi ismine kayıtlı 1014 yazı bulunmaktadır.