Nedenselliğe Karşıtlık Noktasında Gazali
Nedensellik, genel olarak nedensellik ilkesi olarak bilinen ve olay ve olguların birbirine belirli bir şekilde bağlı olması, her şeyin bir nedeni olması ya da her şeyin bir nedene bağlanarak açıklanabilir olması ya da belli nedenlerin belirli sonuçları yaratacağı, aynı nedenlerin aynı koşullarda aynı sonuçları vereceği iddiasını içeren felsefe terimidir. Aynı neden aynı sonuca yol açtığına göre neden sonuç bağlantısı kesin ve değişmezdir. Bu anlamda evrendeki tüm olay ve oluşlar, kesin, değişmez ve öngörülebilirdir. Diğer bir anlatımla evren, gözlemcinin ya da deney yapanın iradesinden bağımsızdır. Bu tanımlama üzerinden bakacak olursak dini anlamda mucize denen olgunun imkanı ve varlığı tartışmalıdır hatta mucize yoktur yaklaşımı için gerekçe olabilecek bir yaklaşımdır nedensellik. Bu anlamda özellikle Mutezile ekolü ve benzeri ekollerin mucize karşıtlığı veya tevil yolu ile zorlama yorumlar yaparak görünür şekli dışında anlamlar yüklemeye çalışmalarının alt yapısında bu nedensellik aranabilir.
Gazali, "nedensellik sorununu iki eserinde ele alır. Bunlardan ilki, İslam inanç esaslarını bir temele oturtmaya çalıştığı "el~İktisad fi el-İ'tiktıd" (İtikada Orta Yol) adlı eseri, diğeri ise, İslam filozoflarının görüşlerini eleştirmeye giriştiği "Tehtıfüt el-Felasife" (Filozofların Tutarsızlığı)'dir. Gazali'nin bu iki eseri de, savunmacı bir karakter taşır. Onun savunmacı anlayışını güdüleyen temel etmenin, siyasal ve dinsel kaygılar olduğu görülür. Selçuklu veziri
Nizam el-Mülk'ün onu Şii medreselere alternatif olarak kurulan Sünni Nizarniye Medresesi'nin başına getirmesi ve Mustahzir gibi halifelerin ona, Sünnilik karşısındaki akımları eleştirmesini ve bu konuda kitaplar kaleme almasını salık vermesi bu açıdan oldukça anlamlıdır. Zira Gazali'nin yaşadığı yüzyıllarda Şiilik, devlet örgütlenmesiyle, Medreseleri ve dailik (çağırıcılık) sistemiyle Sünniliğin karşısına bir güç olarak çıkmıştır"(Samsun İlahiyat Fakültesi dergisi sayı: 16 Hasan Aydın) Gazali'nin hayatının son döneminde felfeseye karşıtlığı bilinen bir gerçek bu açıdan bakıldığında nedensellik karşıtlığının felsefi gerekçeler ile değil de dini ve siyasi gerekçeler ile olması daha iyi anlaşılabilir.
Gazali'nin nedensellik karşıtlığı Batılı düşünürlerde olduğu gibi septik/şüphecilikten değildir. Gazali, dini ve siyasi gerekçeler ile nedenselliğe karşıdır. Özellikle Mutezile'nin nedensellik görüşünü savunan fikirlerinin aksinin savunulması sureti ile nedenselliği inkar etmiştir. Bu yönü ile dini gerekçeler ile nedenselliğe karşıtlığını anlayabiliriz. Gazali'nin Sunni-Eşari ekolün üstadlarından olduğu göz önüne alınırsa nedensellik ve diğer konularda Mutezile ile farklı olması daha iyi anlaşılabilir. Siyasi sebepler noktasında ise Selçuklu döneminde Nizamiye medreselerinde sorumlu kişi olması etkili olmuştur.
Bilimsel nedenselliğe karşıtlık ile birlikte bütün varlık ve oluşların nedeni olarak ilahi bir gücün (Allah) görülmesi Gazali'nin bu konudaki görüşünü özetleyecek türden bir cümledir. Nedenselliğin filozoflar tarafından irdelenmesi sürecinde Tanrı'nın sürekli yaratması meselesinde savundukları her şeyin bir sebep sonuç ilişkisi içinde devam ettiği ve bu nedenselliğin değişmezliği tarihsel süreç içinde islam düşünürlerinin bir kısmı tarafından da savunulagelmiştir. Bu konuda ilk ciddi eleştirileri ele alan islam düşünürü Gazali'dir.
Nedenselliği savunan bir kısım islam filozofları Aristo ve Platon'un görüşlerinden etkilenerek varlığın sebebinin Tanrı'nın bir nevi mecbur kalmasından kaynaklandığını fikrini savunacak kadar ileri gitmişlerdir. Gazali'nin nedenselliğin varlık felsefesi ile ilgili görüşlerine karşı çıkması ve red etmesinin alt yapısında bu yaklaşımlar vardır. Gazali'den sonra gelen bir kısım filozofların Gazali'yi eleştirdikleri temel konulardan biri de varlık felsefesine karşı savunduğu her şeyin bir şekilde Allah'ın dilemesi ve kudreti ile olduğu görüşünü savunmasıdır. Nedenselliğe karşı olan Gazali'ye en sert eleştirileri kendi döneminin en iyi Aristocusu olarak nitelendirilen İbn Rüşd yapmıştır. İslam filozofları içinde nedenselliğin en fazla savunucusu olan kişi de İbn Rüşd'dür.
Esas itibarı ile Gazali neden sonuç ilişkisine karşı değildir ve neden sonuç ilişkisini red etmemektedir. Gazalinin karşı çıktığı durum bu neden sonuç ilişkisinin mecburiliğidir/zorunluluğudur. Yani bazen aynı nedenler aynı sonuçları vermeyebilir veya nedenler yerine gelse bile olması gereken bir sonuç olmayabilir.
Nedensellik ile ilgili Gazali'nin yaklaşımları kendisinden sonraki süreçte Sunni blok tarafından sahiplenilmiştir. Kelam ve akaid kitapları bu görüşler üzerinden görüş beyan etmişlerdir.
Yazar: Ferhat ÖZBADEM - Yayın Tarihi: 26.11.2014 10:56 - Güncelleme Tarihi: 22.11.2021 10:26