Şiirde Solmayan Çiçekler: Soneler, Edebiyat, Ülker GÜNDOĞDU

Şiirde Solmayan Çiçekler: Soneler yazısını ve Ülker GÜNDOĞDU yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Şiirde Solmayan Çiçekler: Soneler

19.10.2020 09:00 - Ülker GÜNDOĞDU
Şiirde Solmayan Çiçekler: Soneler

Öyle eserler vardır ki; dört mevsimi birden yaşatır. Sonbahar kış, ilkbahar yaz… Bu mevsimler çeşitli duygulara sürükler insanlığı. Her mevsimin tadı, hissettirdiği, gösterdiği farklılıklar vardır. Hatta kokuları bile farklıdır. Eserler de bu şekildedir. Her kitap okuyanda farklı mevsimleri yaşatır. Bu kitaplardan biri de Shakespeare’in Soneler adlı eseridir. Eser, poetik manada dünya çapında çokça okunan, çokça değerlendirilen bir eser olmasının yanında yayınlandığı dönemden bu güne kadar da milyonlarca kişi tarafından alınıp okunmuştur. Biz de eserin teorik yanlarından ziyade, bizde uyandırdığı hisler bağlamında bu esere yaklaşacağız.

Soneler, hüzün, umut, umutsuzluk, aşk, özlem, ölüm, acı, gibi insanoğlunun evrensel duygularını yansıtır. Gece okuduğunuzda gecenize yakamoz olacak bir eserdir, gündüz okuduğunuzda bir dinginlik veren bir eserle karşılaşacaksınız. İnsan ruhunu eşsiz bir analizle ortaya koymakla kalmayan Shakespeare, duygu kaynağını, duygunun etkisini, duygunun zaferini ve yenilgisini okura, şiirleriyle yaşatarak bunları sunmaktadır. Shakespeare, öldükten sonra ölümsüzleşenlerin arasına yazdırmış adını. Yazdıklarıyla yaşayan bir isim… Yazmasaydı peki… Kesinlikle bu günlere kalmayacaktı ismi.

“Nasıl ki güneş her gün hem eskidir hem yeni; sevgim de yeni baştan söyler her söyleneni.” diyen Shakespeare, alçakgönüllülüğüyle dilde ve ifade gücündeki ustalığını eserlerinde zamanı aşan bir yetenekle bunu okura yansıtmaktadır. Eser 254 soneden oluşmaktadır. Soneler’de zaman, aşk, güzellik, fanilik, sevgi, kuşku, özlem, ihanet, kıskançlık, umut, hayal kırıklılığı, karamsarlık, suç ve günah, sevgili karşısında benliğin değersizliği, sevgi uğruna her acıya katlanma, ölüm korkusu temalarına duygulu ve lirik bir aktarımla değinmektedir.

İlk 17 sone, güzelliğinin gelecek nesillere aktarılması için genç bir adama evlenme ve çocuk sahibi olma çağrısını içermektedir. Diğer soneler aşktan, zamanın geçiciliğinden, ölümden ve yalnızlıktan söz etmektedir. Son iki sone de küçük Aşk Tanrısı Kupid’den söz eder. Güzel genç, Düşman Şair ve Kara/Esmer Kadın sonelerin de bahsettiği karakterlerdir. Shakespeare, çoğu eserinin yazım düzeniyle bir kısa bir uzun hece ölçüsüyle şiirlerini üç dörtlük ve bir beyitten oluşturmaktadır.

“Olmak ya da olmamak! İşte bütün mesele bu!” Bu sözünü çoğunluğun bilincine yerleştiren Shakespeare, yazmakla yetinmeyip davası haline getirdiği bu sözünün gerçekliği günümüze taşan yapıtlarıyla kanıtlanmaktadır. İngiliz Edebiyatı’nda en büyük şair olarak anılmaktadır.

Bir Örnek:

Sone 17

“Senin meziyetlerinle dolduysa mısralarım
Kim inanır şiirime yaklaşan gelecekte?
Ama Tanrı bilir, yaşamını gizleyen mezardır dizelerim
Saklar yarını göstermez bütünüyle.

Yazsam gözlerinin güzelliğini bir bir
Saysam tükenmek bilmeyen değerlerini
İleride derler ki “Yalancıdır bu şair”
“Tanrı dünyadaki yüzlere hiç böyle değmedi.”

Böylece yıllara yenik düşmüş sayfalarım sararmış
Hor görülecek, lafı bol gerçeği az yaşlı bir adam diyecekler
Hakkın olan övgü bir şairin saçması olarak anılmış
Eski bir şarkının bol keseden lafları diyecekler.

Ama olsa çocukların o günlerde
İki kez yaşarsın hem onda hem dizelerimde. (S.45)

İnsanlığın yaşam özeti niteliğinde olan bu sone, insan ve insana dair olanların bir özeti niteliğindedir. Sevdiğine övgü dolu mısralarıyla süslediği sonelerini sevmeye ve anlama dair hakikati büyüterek sunar. Sevmek, olgusu üzerine düşünmeye sevkeder. Sevgi, bir tür metafor olarak kullanılır ve çok çeşitli anlamlara gelecek biçimde kullanılır. Sevgiliye dairdir bütün anlatımları. Onun fiziksel özellikleri yanında duygusal ve anlamsal boyutlarını Soneler’de işler.

Hakkı olan sevgiye ulaşamadığından, hakkı olan değeri göremediğinden yüreği hazan doludur. Hayata olan güvensizliğini belirtirken “değerli ödül hırsız eder doğruyu” diye belirtir. Derdini önüne, sevincini ardına koymuştur. Sessizlik umut etmektir, eserleri o sessizken onun umudu olmaktadır. Shakespeare, sevdiğine övgülerini sunarken diğer yandan sitemini dile getirmektedir. Benden uzak başkalarına yakınsın diyerek karşılıksız sevgisinin ıstırabı kaleminden dökülmüş sonelere. Ruhunun şiiriyle kalacağını düşünmektedir.

“Kıyaslayabilir miyim seni bir yaz günüyle?
Çok daha güzelsin sen çok daha sıcaksın.”

Soneler
Shakespeare
Paraf Yayınları


Yazar: Ülker GÜNDOĞDU - Yayın Tarihi: 19.10.2020 09:00 - Güncelleme Tarihi: 15.10.2020 12:12
3481

Ülker GÜNDOĞDU Hakkında

Ülker GÜNDOĞDU

1977 yılının Ocak ayında Konya Ereğli’de dünyaya geldi.  Ereğli Lisesi’nde eğitimini tamamladıktan sonra iş hayatına; Ankara’da IBM Bilgisayar Satış Temsilcisi olarak atıldı. İstanbul’da kendi şirketlerini kurana dek çeşitli işlerde çalıştı. İstanbul’da yaşamakta. Kütüphanesini oluşturduğu yirmi üzeri alandaki, beş bini aşkın kitabının anlamını, canına okudu. 

Bilgisayar, dil, gitar, estetisyenlik alanlarında eğitimler aldı. Yurt içi ve yurt dışı olmak üzere yirmi şehri, kültürel gezme imkanı buldu. Kitaplara, yazmaya, tablolara, eski ve yeni objelere, tüm renklere ve dört sitil yüzmeye tutkun. “O kadar derinim ki” diyen okyanusu kıskanmakta.

18.08.2020 tarihinde Kitap Haber ailesine katıldı. Kitap Haber Kültür Sanat Editörü olarak biteviye yazmaya devam etmekte. Kitap Haber Dergisi, Yolcu Dergisi, Şehir ve Kültür Dergisi, Teferrüc Dergisi, Aydos Edebiyat Dergisi’nde yazdı ve yazmakta. İlk yazmaya amatör olarak bir roman ile başladı. Şu ana kadar bir roman, bir deneme, bir öykü, bir Kadıköy’ün Semtleri, iki değerlendirme dosyaları; en güzel haliyle gün yüzüne çıkmak için naçizane enikonu hazırlanmakta. 

1998’de evlendi. Bir oğul ve bir kız evladı var. Ailesi ve kitaplarıyla huzurlu bir yaşamın diğerkâm ve müptezel yolcusu. Bibliyomani değil sadece bir kitap daha okuyacak…

Ülker GÜNDOĞDU ismine kayıtlı 140 yazı bulunmaktadır.

Twitter Instagram LinkedIn Kişisel