15 Temmuz Dosyası: Modern Zamanda Toplumsal Kıyam, Düşünce, Nihat ÇINAR

15 Temmuz Dosyası: Modern Zamanda Toplumsal Kıyam yazısını ve Nihat ÇINAR yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

15 Temmuz Dosyası: Modern Zamanda Toplumsal Kıyam

18.07.2024 09:00 - Nihat ÇINAR
15 Temmuz Dosyası: Modern Zamanda Toplumsal Kıyam

15 Temmuz İhanet Girişimi ve Modern Zamanda Toplumsal Kıyam

Her toplumsal hareket toplumda ister istemez olumlu veya olumsuz izler bıraktığı gibi 15 Temmuz 2016 FETÖ darbe girişimi toplumda birçok travma, kırılma ve kopuşlara sebep olmuştur. Bizim çocuklar, bizim askerler, polisler, hocalar, alimler, yazar-çizer, entelektüeller vb. hepsi bizim olan, bizim zannettiğimiz, ancak bir kısmı çoktan başkalarının olmuş, kayıtsız şartsız teslim olmuş, adanmış, efsunlanmış bir şekilde mankurtlaştırılarak şer odaklarının kurşun askerleri olmuşlar. Bir çoğumuz bunu kabullenemedik; bizden bu kadar hain çıkmaz, emrinde olduğumuz amirimiz, arkasında namaz kıldığımız imamımız, çocuğumuzu emanet ettiğimiz öğretmenimiz, canımızın, malımızın, namus ve vatanımızın bekçileri asker ve polisimiz… yok bu işte bir yanlışlık olmalıydı!

İnsanın hafsalası almıyor, nasıl olmuştu da, kibar, efendi, nazik, zarif, fedakâr, vatanperver "incinsen de incitme" modundaki insanlar bir emirle birden vatan haini, darbeci katillere dönüşmüşlerdi? Bir gecede ve bir emirle, olmuştu bu 180 derecelik dönüş. Bu işte bir gariplik ve ya yanlışlık olmalıydı, bu kadar insan bu kadar kısa zaman içinde nasıl dönüşmüş idi. Demek ki bütün o dini ve milli görüntü ihanetlerini perdelemek için birer kılıfmış. İşin gerçeği 40 yıllık sinsi ve hain bir çalışma ile bu güne hazırlanılmış. Milletin milli ve manevi değerlerini istismar ederek gariban bilhassa dini ve milli hasletlere sahip Anadolu insanının zeki ve gelecek vadeden gençlerini devşirmek süretiyle mankurt ordusu oluşturmuşlar. Bazen en göz nündeki görülmez; iyi kamufle edilmiş, iyi saklanılmış, 1001 sürat gibi her ortama ( gerek giyim kuşam, gerekse bütün ilkeleri hoyratça harcayarak yaşam biçimi olarak) uyum sağlayarak görünürlülüklerini perdelemişler. Öyle ki bir kişi dindarlarla namaz kılıp, içki içenlerle içki içmek, hatta yerine göre (kamufle olmak için) zina dahi yapmak gibi davranılması konusunda talimatlandırılmışlardır. Her yerde herkesle, herkes gibi görünmek ancak, devletin bütün kurumlarına, kılcal damarlarına kadar sirayet edip, hava gibi her yerde olmak ama görünmemek suretiyle varlıklarını sürdürdükleri bir yaşam, var oluş tarzı.

40 yıllık bu doğrultuda sıkı, disiplinli, gizli, sinsi çalışma örgütlenmenin acı meyvesi 15 Temmuz da ihanet olarak tezahür etmiştir. İnsanların milli ve manevi hissiyatlarını istismar ederek ayarttıkları, kandırdıkları gençlerimizi sinsi birer caniye ve haine dönüştürmüşlerdir. Bu yapının istismar etmediği hiçbir yapı ve değer kalmamıştır.

İhanet girişini sonrası ülkemiz ciddi bir yara almakla beraber, bütün kurum ve insanıyla iyi bir sınav vermiştir. Bunun insani bedeli 251 vatandaşımız şehit, 2196 vatandaşımız ise gazi olmuştur….

Bu ihanet girişiminin toplumda bir çok olumsuz yansıması olmuştur; bunlardan bir tanesi aileler arasında ciddi kopmalar, suçlamalar, küsmeler olmuştur ve bu durum halen de devam etmektedir. Başka bir olumsuzluk sivil toplumun temel yapı taşlarından ve vazgeçilmez olan dini gruplar, yapılara karşı ciddi bir kuşku, itimatsızlık ve güvensizliğe sebep olmuştur. Bunun bir uzantısı olarak dini değerlere mesafeli olanların bir çok kişinin daha da uzak durmalarına sebep olmuştur. Din ve dini yapılara yapılan eleştiriler, bu ihanet girişimi ileri sürülerek ciddi saldırı ve itham diline dönüşmüştür. İslam'ın en temel kavramlardan olan "cemaat", "hizmet", "himmet" vb ve hatta "abi", "abla", "hoca", "hocaefendi" kavramları dahi bu yapının ihaneti sonrasında çekinilerek kullanılır olmuştur.

15 Temmuz akşamı yurt sathında önce stopntene olarak, daha sonra ise Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın talebiyle bir diriliş, direniş ve dayanışmaya dönüşerek siyaset üstü bir duruş ortaya konulmuştur. "Söz konusu vatan ise gerisi teferruattır" mottosu müşahhas bir şekilde vücut bulmuştur. Toplumdaki bu birlik ve beraberlik ruhunun, vatan ve millet sevgisinin çok canlı ve dinamik bir şekilde tezahür etmesi gerçekten çok onur duyulacak bir durumdur.


Yazar: Nihat ÇINAR - Yayın Tarihi: 18.07.2024 09:00 - Güncelleme Tarihi: 16.07.2024 11:36
560

Nihat ÇINAR Hakkında

Nihat ÇINAR

Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ni tamamladıktan sonra bir kamu kurumunda yönetici olarak çalışmış olup, halen görevine devam etmektedir. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Lisansütü Eğitim Enstitüsü Sosyoloji Bölümünden Sırat-ı Müstakîm Dergisi'nde Garbiyatçı Söylem teziyle mezun olmuştur.

Evli ve 2 çocuk sahibi olup bir de torunu vardır. 

Nihat ÇINAR ismine kayıtlı 11 yazı bulunmaktadır.