4. Jameel Ödülü/ Pera Müzesi / Sergi / 08.06.2016-14.08.2016

"İslam geleneğinden esinlenen çağdaş sanat ve tasarım çalışmaları"na verilen bir ödül olan Jameel ödülü, İngiltere'nin en köklü sanat kurumlarından olan Londra'daki Victoria ve Albert Müzesi ve paydaşı Art Jameel tarafından 2009'da başlatılmış. Seçme sürecine yön verirken bu yalın ama aynı zamanda çok kapsamlı kavram uygulanmaya çalışılıyor. Ödül'ün dördüncüsü bu yıl ilk kez İngiltere dışında, İstanbul'da, Pera Müzesi'nde veriliyor. V&A Müzesi Direktörü ve Jameel Ödülü Seçici Kurul Başkanı Martin Roth "Victoria ve Albert Müzesi, Osmanlı geleneğini çağdaş sanat ve tasarım ile birleştiren Pera Müzesi'yle mükemmel bir uyum sürdürüyor," diyerek ödülün açıklanacağı ev sahibi kurumun Pera Müzesi olmasından duyduğu mutluluğu belirtmiş.
Jameel Ödülü, dünyanın her yanından sanatçı ve tasarımcılara açık, uluslar arası bir yarışma, iki yılda bir düzenleniyor, ödül 25.000 İngiliz sterlini. 4. Jameel Ödülü'ne Porto Riko, Mali, Pakistan, Türkiye ve Tayland gibi farklı ülkelerden 200'ü aşkın çalışma katıldı. Sergide 11 finalistin kolaj, video, seramik, heykel, sanatçı defterleri gibi farklılıklar arz eden işleri sergileniyor. David C. Alesworth'un Hyde Park Kaşan 1862, Rasheed Araeen'in Bahar Gelmiş Mutluluk Gelmiş, Lara Assoud'un Modüler Arap Alfabesi ve Harf Projesi, Bahia Shehab'ın Bin Kere Hayır işleri benim en beğendiğim çalışmalar oldu.
Dünyanın en büyük İslam eserleri koleksiyonlarından birine sahip olan V&A, bu koleksiyonu 1850'li yıllarda, İngiliz tasarımını canlandırma ve geliştirme görevinin bir parçası olarak derlemeye başlamış. Müze'nin kurucuları, tasarımcıların desen tasarımı ve bezeme ile şekil ve işlevi birleştirmede İslami yaklaşımlardan öğrenecekleri şeyler olduğunu düşünüyorlardı. Jameel Ödülü de, İslam sanatı ile çağdaş sanatsal üretim arasındaki bu bağı yeniden kurmaya çalışıyor. Geçen dört yıllık süre içerisinde de bunu hakkıyla başarmış görünüyor.
Sergi küratörü Tin Stanley'e göre, dünyanın çeşitli yerlerinde açılan Jameel Ödülü sergileri, İslam'ın ne anlama geldiğine dair özerk ve yerel yorumların dünyanın her yanında meydana geldiğini gösteriyor. Bu yorumların varlığı, İslam geleneğini, özellikle İslam sanatının doğasını tanımlamaya yönelik tahakkümcü yaklaşımı (birçok Batılı akademik yorumcunun sergilediği bir yaklaşım) sorgulanır kılıyor, "İslam sanatı" terimi bu çevrelerde büyük çapta eleştiriye uğruyor. Bu da haklı bir eleştiri, çünkü "İslam sanatı" 20. yüzyılın başlarında Batı'da icat edilmiş ve dünyanın kalanına zorla kabul ettirilmiştir. Ama zaman ilerlemiş ve bir ölçüde, güç dengesi değişmiştir. Tataristan örneğinin gösterdiği gibi, "İslam sanatı" artık kendine ait bir tarihe sahip: Bu da, dünyanın birçok kesiminde hem Müslümanların hem Müslüman olmayanların bu kavramla bağ kurduklarını ortaya koyuyor.
14 Ağustos 2016'ya kadar sürecek olan sergiyi gezme planı olanlara Pera Müzesi Yayını olan 4. Jameel Ödülü sergi kataloğu kitabını edinmelerini öneriyorum. Kitap ağırlıklı olarak küratör, sanatçı ve eleştirmenlerin Ödül'ün karma tarihini anlattıkları, ana meseleleri değerlendirdikleri ve bunu Ödül'ün gelecekteki gelişimini göz önünde bulundurarak yapmaya çalıştıkları nitelikli ve derinlikli yazılardan oluşuyor.
4. Jameel Ödülü Jameel Prize 4
Sergi Katalogu
Pera Müzesi Yayını
Haziran 2016, İstanbul.
Yazar: Serkan PARLAK - Yayın Tarihi: 06.07.2016 09:00 - Güncelleme Tarihi: 21.11.2021 06:21