Adı Gibi Övgüye Değer, Soyadı Gibi Aslıyla Müsemma, Sinema, Necla DURSUN

Adı Gibi Övgüye Değer, Soyadı Gibi Aslıyla Müsemma yazısını ve Necla DURSUN yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz

Adı Gibi Övgüye Değer, Soyadı Gibi Aslıyla Müsemma

11.11.2024 09:00 - Necla DURSUN
Adı Gibi Övgüye Değer, Soyadı Gibi Aslıyla Müsemma

'Mendilimin yeşili
Ben kaybettim eşimi
Al bu mendil sende dursun
Sil gözünün yaşını
Aman doktor canım gülüm doktor derdime bir çare
Çaresiz dertlere düştüm doktor bana bir çare'

'Saba' makamındaki bu türkünün adı çoğunlukla 'Mendilimin yeşili' olarak bilinir. Bazı yörelerdeyse 'Aman doktor'… Tüylerini diken diken ederken sabah ezanı gibi, şafak vakti esen seher rüzgârı biri tesir eder dinleyenine. Seferberlik ilan edildiğinde tam da sevdiğine kavuşma hazırlığında olan bir gencin silahaltına giderken yanında taşıdığı yeşil işlemeli mendiliyle sonsuzluğa intikalini anlatmakta. TRT kayıtlarında 02.11.1949 tarihinde Muzaffer Sarısözen tarafından Nuri Halil Poyraz'dan derlendiği yazmaktaysa da her dinleyişimde bana Dr. Sadık Ahmet'i anlatır.

Dr. Sadık Ahmet Kimdir?

Birini tanıtmak için söylenecek bi' dolu husus olunca alışıldığı üzere önce nereli olduğundan ve eğitim hayatından söz edilir. Ben de bu seciyeye uyarak başlayayım söze. Dr. Sadık Ahmet, 1947'de Gümülcine'nin Sirkeli Köyünde doğmuş bir kahramandır. (Burada 'kahraman' kelimesini rast gele kullanmadığımı özellikle belirtmek isterim.) İlk, orta ve lise eğitimini köyüne yakın lokasyonlarda yapan Sadık Ahmet hekimlik eğitimini Ankara ve Selanik Üniversiteleri Tıp Fakültelerinde tamamlamış. 1978 yılında cerrahlık ihtisasına başlayarak 1984 yılında cerrah olmuş. Sonrası mı? Sonrasında hem mesleğiyle hastalara şifa dağıtmış hem de Batı Trakya Türklerinin hakları için verdiği mücadeleyle sosyal hayata… Okumakta olduğunuz yazımda onun insan haklarına adanmışlığını ön planda tutan ve hayatını konu alan 'Sadık Ahmet' filmini anlatacağım.

Biyografi/dram türündeki filmin konu aldığı dönemdeki Batı Trakya Türklerinin toplumsal sorunlarını görmekteyiz. Öreğin; çoğunluğu çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşan Türklerin topraklarının kamulaştırıldığını, insan haklarına aykırı olarak vatandaşlıktan çıkarılma vakalarının yaşandığını görürüz. Yahut Lozan Barış Antlaşması'na aykırı olarak Türk azınlığın eğitim kurumu kuramadığını ve çocukların yirmi yıl öncesine ait bilgilerin yer aldığı kitaplardan oluşan bir müfredatla eğitime tabi tutularak dünyadan bi' haber yetiştiğini. İşte bu durumlar silsilesi Sadık Ahmet'i harekete geçirerek Batı Trakya Türklerinin temel haklarının göz ardı edilmesi karşısında siyasi bir mücadeleye girişmesine sebep olur. O, kararlı duruşuyla halkına liderlik yapma yoluna ömrünü vakfeder. Bu uğurda ilk olarak 1985'de yaşanan sorunları uluslararası kamuoyuna duyurmayı amaçlayan bir imza kampanyası başlatır. Tüm engellemelere rağmen 'Batı Trakya'da yaşayan Türk toplumunun Şikâyetleri' adlı dilekçesini 15.000 üzerinde Türk'e ulaştırarak imzalatmayı başarır.

'Batı Trakya Türk'ünün de doğup büyüdüğü yerde insanca yaşama hakkına, ırkına, diline, dinine, gelenek ve göreneğine, eşit vatandaş gibi yaşamasına saygı duyulmasını istiyor ve bekliyoruz.' sözlerle sonlanan dilekçesini muhataplarına imzalatmayı başarsa da onun tutuklanmasına sebep olur. Bir yıl kadar sonra Selanik'te toplanan insan hakları üyelerinin varlığını fırsat bilip halkının yaşadıklarını insan haklarını ihlal olarak açıkladığı bildiriyi dağıtır ve bu denenle 2,5 yıl hapis cezası alır.

1989 genel seçimlerinde Batı Trakya Türklerinden seçilen ilk bağımsız milletvekili olan Sadık Ahmet'in milletvekilliği iptal edilir. Bunun nedeninin; bir konuşmasında 'Türk' sıfatını kullanması gösterilir. Selanik'te iki ay hapis yatar. Ardından ikinci defa bağımsız milletvekili seçilir. Sadece seçilmekle kalmaz bu defa Batı Trakya Türklerini temsil eden ilk siyasi partisini karar. Partisinin adı tam da onun yapmaya çalıştıklarını özetlemektedir; Dostluk, Eşitlik, Barış Partisi. 1991'de kurduğu partinin genel başkanlığını üstlenir.

Parti kurulduktan iki yıl sonra Yunanistan seçim yasasında değişikliğe gidilir ve %3 barajı benimsenir. Artık, seçimlere katılan partilerin mecliste temsil edilebilmesi için %3'ün üzerinde oy alma zorunluluğu vardır. Böylece ülkedeki % 1,5-2 civarındaki Türk azınlığın meclise girmesi engellenmiş olur. Buna karşın sonraki yıllarda benimsenen caydırıcı politikalara rağmen Sadık Ahmet hem ülke içinde hem de uluslararası ortamlarda halkının sorunlarını başarıyla dile getirmeye devam eder.

Ne yazık ki kısa ömrüne sığdırdığı bunca şey çarpan kalbi 24 Temmuz 1995'te durur. Oysa henüz 48 yaşındadır. Gümülcine'ye bağlı Susurköy (Sostis) yakınlarında ailesiyle birlikte geçirdiği bir trafik kazasında oğlunun kollarında hayata gözlerini yumar. Buraya kadar aktarmaya çalıştıklarım onun hayatının kronolojik alışına uyumlu senaryosuyla filmde yer almakta.

Ünlüler Geçidi

'Sadece Türk olduğum için hapse götürülüyorum. Eğer Türk olmak suçsa, şunu tekrarlıyorum Türk'üm ve öyle kalacağım.' Dediği için ülkedeki fanatikler tarafından 'persona non grata' yani 'istenmeyen adam' ilan edilen Sadık Ahmet'in kararlı ve cesaretli hayatını konu alan film kelimenin tam anlamıyla ünlüler geçidi. Yunanistan'da yaşam süren Batı Trakya Türklerinin birçok hakkının devlet tarafından yok sayılması üzerine siyasi bir mücadeleye hayatını adayan Dr. Sadık Ahmet'i Turgay Aydın başarıyla canlandırmış. Eşi Işık'ı ise Nur Fettahoğlu. Oyuncu kadrosunda Erkan Can, Taner Rumeli, Renan Bilek, İlker Aksum, Burak Satıbol, Ozan Akbaba, Erdal Beşikçioğlu, Suzan Kardeş ve Doğukan Güngör gibi değerli isimler var. Hatta filmin çekimlerini basından takip ettiğim günlerden hatırımda kalan kesitlerden biri de; ateşli bir insan hakları savunucusu olan Erik Siesby'e hayat veren Uğur Yücel'in sette kutlanan doğum günüdür. Oyunculardan söz açılmışken Gümülcine Başkonsolosu Kemal Gür karakteriyle Erdal Beşikçioğlu'nun karizmasından söz etmeden geçmek olmaz.

Tecrübeli oyuncu kadrosunun hayat verdiği karakterlerle ve kronolojik sıra takip eden senaryosuyla kendi izleten bir film olmuş. Acının ve umudun omuz omuza ilerlediği, çaresizliğin verdiği bıkkınlıkla adım adım yaklaşılan başarıyı tamamıyla hissettiren. Halkına daima sadık kalmış gerçek bir kahramanı izlerken gözlerinizin yaşarmaması mümkün değil. Onun hayat hikâyesi insan olmanın gereklerini bir defa daha hatırlatıyor. Gerçek hayat hikâyelerini hep çok sevmemin nedenlerinden biri de bu zaten. Dolu dolu geçen bir yaşamı filme sığdırmanın zorluğu göz önüne alınırsa iyi bir filme imza atıldığı aşikâr.

Yönetmenliğini Hakan Yonat'ın üstlendiği filmin gösterime girmesini beklerken yapımcısından gelen bir açıklamada En İyi Uluslararası Film dalında Oscar'a aday gösterileceği gerekçesiyle vizyonda kalma süresinin sadece yedi gün olduğu açıklanmıştı. Bu açıklama onu izlemek için beklemekte olanların tepkisini çektiğini basından takip ettiğim filmde 'Keşke daha çok yer verilseydi' cümlesinin defalarca tekrar ettiğim husus filmin müzikleri oldu. Hoş bir Trakya melodisiyle başlayan filmin sonraki sahnelerinde daha fazla yöre müziğini duymak isteyen kulaklarım hayal kırıklığına uğradı.

Türü dram olsa da bunu hemen her sahnede hissettirmemesini de dilerdim ayıraç. Zira Trakya'nın harika ezgileriyle şenlenen düğünleri, panayırları, şenlikleri var. O çok bilinen Kakava Şenliği gibi bir şenlik ya da panayır sahnesi senaryoya monte edebilirdi örneğin. Ya da bir Hırellez kutlaması… Tüm sekanslarda Sadık Ahmet'in hayatını ve dramı izleten kamera biraz da sokaktan, halktan, sosyal yaşamdan birkaç görüntü verebilmiş olsaydı. Sadık Ahmet 'in sözcüsü olduğu toplumu görmek bütünü daha iyi tarihlemek olabilirdi. Toplumun yaşadığı sorunların birkaçı diğer ailelerin hayatları üzerinden verilebilirdi. Keza dönemin siyasetini de filmden öğrenmek isterdim. Ve film dünyaya açılacak ise Türk izleyiciler dışındaki izleyici için de gerekli olan siyasi fotoğrafa hem Yunanistan hem de dönemin Türkiye siyasetinin bakışı olarak filmde bulunmalıydı. Bu belki bir çocuğa okutulacak gazeteden belki bakkal dükkânındaki TV'den duymak bütüncül bakışı destekleyen bir unsur olabiliri. Evet, bu konuda birkaç sahne varsa da biraz daha çok olmalıydı. Ferdi olduğu insan topluluğuna önderlik etmeye çalışan Sadık Ahmet'in hayatına geniş açıdan bakmaya katkı sunardı. Zira filmin sonunda yer alan görsellerden anlaşılacağı üzere başta Turgut Özal olmak üzere birçok siyasetçi konuya büyük önem vermiş

Yapımın zaaflarına bir konuyu daha ekleyeceğim. O da; eşi Işık Hanım Hakkında olacak. Şöyle ki; Dr. Sadık Ahmet arkadaşlarından aldığı destekle bölge sorunlarına zamanının neredeyse tümünü harcarken doğal olarak eşini ve iki çocuğunu ihmal eder. İhmalin sebebinde tehlike sezen eşi Işık Hanım haklı olarak endişelenir ve bu nedenle eşine tavır alır. Sadık Ahmet'in savunduklarına kayıtsız kalır. Çünkü onu çok sevmekte ve hayatını tehlikeye atacak durumlardan uzak durmasını arzu etmektedir. Buna rağmen İskeçeli Işık'ın politize olması filmde öyle çabuk gelişti ki izleyici olarak ben onun nasıl bir çırpıda davanın hararetli savunucusuna dönüştüğünü kavrayamadım. Yani bu köklü evrilme öyle çabuk gelişti ki acaba filmde atlama mı oldu diye kontrol ettim. Baktım ki atlama yok ve bir keşkeli cümle daha kurdum; Keşke bu detaya bir iki dakika daha senaryo yazılarak desteklemiş olsaydı bu köklü dönüşüm daha iyi aktarılmış olurdu.

Sonuç

Batı Trakya'daki Müslüman Türk nüfusunu Lozan'daki kazanımların gerisine düşmemesi uğruna verdiği insanüstü mücadelesiyle sorumluluk sahibi bir film Sadık Ahmet. Demokrasinin doğduğu yer olarak kabul edilen topraklarda ve binlerce yıl sonra insan olmanın temel haklarını talep ederek ömür tüketmesini, doktor olarak şifa, insan olarak umut, lider olarak hukuk ve gelecek dağıtmasının görülmesi için izlenmesi gereken bir film.

İstanbul, Bursa, Edirne gibi Türkiye'nin çeşitli şehirlerinde ve Yunanistan'da gerçekleştirilen çekimleriyle filmde halkının hakları için ömrünü harcamış bir kahramanın hikâyesi var. Lozan Antlaşması'nın 72. yıldönümünde son nefesini vermiş bir efsane kişiliğin…

Tarihi figürlerin zaman içinde önemini yitirdiği gerçeğini dikkate alırsak unutulmamasına çaba sarf edilecekler arasında bulunur Sadık Ahmet. Verdiği mücadele sadece Türk toplumu değil, dünya çapındaki insan hakları savunucuları için örnektir. Bu film de Sadık Ahmet'in mücadelesinin unutulmaması ve gelecek nesillere aktarılmasına hizmet ettiği için ayrıca değerli. Nitekim filmin başrol oyuncularının bulunduğu basın toplantısında kadronun usta isimlerden Erkan Can'ın 'Sadık Ahmet çok yakın tarih. Daha dün yani, dün. O yüzden bunun hep taze kalması ve unutulmaması lazım. Çünkü insan unutuyor. Unutmamak için bu tür filmler belge olması adına yapılmalı, yapılmaya devam edilmeli' diyerek bu noktayı teyit etmekte.

İstanbul Büyükçekmece'de Dr. Sadık Ahmet İlkokulu'nda, İzmit'te Sadık Ahmet Üst Geçidi'nde, Bursa'da Sadık Ahmet Caddesi'nde olduğu gibi yurt genelinde daha pek çok okul, yol ve parkta adını andığımız, yad ettiğimiz, rahmet okuduğumuz Sadık Ahmet gerçekten de; Adı Gibi 'Övgüye Değer' Soyadı Gibi 'Aslına Uygun' bir kahramandı. Eşi Işık, oğlu Levent ve kızı Funda'ya bıraktığı şanlı ismin en büyük miras olduğuna olan inancımı dile getirirken 'nurlarda uyusun' diyorum.

Adı: Dr. Sadık Ahmet

Süre: 125dk

Tür: Dram

Yönetmen: Hakan Yonat

Senarist: Mert Dikmen

Oyuncular: Turgay Aydın, Nur Fettahoğlu, Uğur Yücel, Erkan Can, Taner Rumeli, Renan Bilek, İlker Aksum, Burak Satıbol, Ozan Akbaba, Erdal Beşikçioğlu, Suzan Kardeş, Doğukan Güngör


Yazar: Necla DURSUN - Yayın Tarihi: 11.11.2024 09:00 - Güncelleme Tarihi: 06.11.2024 23:20
1663

Necla DURSUN Hakkında

Necla DURSUN

1976 Sakarya doğumludur. Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Yerel Yönetimler Anabilim Dalı Küresel Şehirler ve İstanbul Araştırmaları Bilim Dalı’nda Yüksek Lisansını “Kuzguncuk Semt Tarihini İnsandan Okumak; Bir Seçki ile Şahsiyetler” konulu yüksek lisans teziyle tamamlamıştır. Finans sektöründe çalışmakta ve İstanbul’da yaşamaktadır.

Yayınlanmış Kitapları

- Roman ve Coğrafya, Okur Kitap, 2023

Necla DURSUN ismine kayıtlı 110 yazı bulunmaktadır.

Yazarımıza ait 1 kitap bulunmaktadır.

Twitter Facebook Instagram YouTube Kişisel Kitap Satış Sitesi