Ağabeylerin Ağabeyi: Fethi Gemuhluoğlu
Fethi Gemuhluoğlu nereden bakılırsa bakılsın; moda tabirle idol ve rol model alınması, görülmesi gereken karakterlerden. Ancak daha burada önemli bir saplama ile karşı karşıyayız: idol put demek. Demek ki moda tabirler bize yalnızca zarar verir. Karakter ise bir bireyin kendine özgü olan, onu başkalarından ayıran temel belirti, onun davranışlarını belirleyen ana özellik, şeklinde tanımlanır. Özellikle de kurgu metinlerde.
Fethi Gemuhluoğlu'nun önemli bir karakter olduğu hususu İslam Ansiklopedisi'ndeki açıklamalarla da ortada duruyor: "Yaptığı hizmetlerle yaşadığı döneme bir gönül ve hizmet adamı olarak damgasını vuran Fethi Gemuhluoğlu sağlam karakteri, toplumu bir bütün olarak ele alan hoşgörülü tutumu ve herkese sevgiyle yaklaşımından dolayı etrafında aydın bir çevre oluşturdu. Zarif bir İstanbul Türkçesi'yle yaptığı konuşmalarında, mektup ve makalelerinde iman, aşk, emek, hürriyet, güzel ahlâk, çalışkanlık gibi değerlerin savunucusu oldu ve bir dönemin yükseköğrenim gençliğine bu değerleri aşılamada önemli rol oynadı. Bulunduğu bütün görevlerde Batılılaşma'nın Türk toplumunda meydana getirdiği tahribatın onarılması için büyük çaba sarfetti." (https://islamansiklopedisi.org.tr/gemuhluoglu-irfan-fethi)
Fethi Gemuhluoğlu yazıları Serdengeçti, Yeşilada, Arapgir Postası, Türk Yurdu, Düşünen Adam Mecmuası, Yeni Sabah, Göldağı gibi gazete ve dergilerde yayımlanan Gemuhluoğlu konularını daha çok yaşanan hayatın içinden seçti ve fikirlerini işledi. Sosyolojik değişimlerden, büyük şehirlere göçlerin gelecekte doğuracağı tehlikelerden Macar hürriyet savaşçılarını desteklemeye, mazlum milletlerin bağımsızlığına, İslâm ülkelerinin yakınlığına, Müslümanların birbirlerini eleştirmemesi gereğine, sanattan siyasete, ahlâktan eğitim ve tarihî meselelere kadar geniş bir skalada yazılar yazdı.
Mahmut Bıyıklı'nın Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları Biyografi serisinden 2024 yılı Mayıs ayında çıkan "Dostluk Rehberi Fethi Gemuhluoğlu" adlı eserini okudum. İlk not olarak yer yer ciddi bir portre eseriyle karşı karşıya olduğum izlenimi edindiğim ancak büyük fotoğrafta biyografi şeklinde görülen bir eser. Bendeniz izninizle biyografi olarak değil portre olarak okuduğumu, böyle değerlendirdiğimi ifade edeyim. Kaynaklarda şöyle geçer: portre bir kişiyi ayırt edici yönleriyle tanıtmayı amaçlayan yazılardır. Biyografi ise kişinin hayatını ayrıntılı bir biçimde açıklayan edebiyat türüdür. Bana kalırsa bu eser portre niyetiyle başlanan ama yazıldıkça biyografiye dönüşen bir eser. İşin bu kısmından çok içeriği önemli elbette. Bendeniz bu tür eserleri okumayı çok severim. Çünkü ilgili şahıs etrafında edebiyat tarihi açısından çokça bilgiye ulaşmak mümkündür. Bunun örneklerini aşağıda göreceğiz.
Tanıtım bülteninde şu ifadeler var: "Son yüzyılın öncü şahsiyetlerinden birisi olan Fethi Gemuhluoğlu bereketli bir ömür sürdü. Hayatı boyunca insanları hakikate ve güzelliğe çağırdı. Tavrındaki ve tarzındaki o Allah vergisi içtenlikle gençlerin yüreğine dokundu. Onların istikametlerini belirlemesi hususunda rehber oldu. Gençlerin içindeki saklı cevheri bulup çıkarmaya çalıştı. Mahmut Bıyıklı bu eserinde ömrünü milletine adayan gönül ve kültür insanı Fethi Gemuhluoğlu'nun örnek hayatına dair önemli notları okuyucuyla paylaşıyor. Özellikle yeni nesillerin Gemuhluoğlu'nu tanıması anlamında kaynak olma özelliği taşıyor." Bu tanıtım ifadelerini açtığımızda ise kitabın bağlamı ve perspektifi karşımıza çıkıyor.
"Çocukluk Yılları" kısmında önemli bir ayrıntı açıklanmış. Fethi Gemuhluoğlu'nun annesi "Fatma Saniye hanım, yaratıcının kuvvetini ve kudretini yansıtan bir tecelliyle karşılaştığında 'Sebep ey' diyerek hikmeti selamlardı. Bu aziz hatırayı sıkça dinleyen şair Erdem Beyazıt, bundan etkilenerek o meşhur Sebep Ey şiirini yazıp Fethi Gemuhluoğlu'na ithaf etmişti." (S. 3) Önemli edebiyat profesörü Muharrem Ergin'in, Fethi Gemuhluoğlu'nun nasıl bir kültür ortamında yetiştiğine dair kıymetli notlar paylaştığını aktarır. "… çocukluğunun geçtiği Göztepe'de, Merdivenköy muhitinde İstanbul'un son efendileri yaşıyordu." Bu notların içinde Mesnevihanlar, divan şairleri, bestekârlar, âlimler ve arifler var. Fethi Bey bu hususu "Ben gözyaşı ile gusül alan dervişler gördüm." Şeklinde açıklar. Mahmut Bıyıklı onun dönemin gazetelerini didik didik okuduğunu aktarıyor. Aynı zamanda hareketli bir gençlik yaşadığını söylüyor. "Anadolu çocuklarının siyasi kavgalarda harcanmadan vatana millete devlete faydalı olmaları için olağanüstü çaba gösterdi." (S. 9) Futbolcu ve güreşçi idi. Kendisinden küçük ya da büyük fark etmeksizin herkese ağabeylik yaptığı da anlatılıyor kitapta. "Yaşça büyük olan dostları bile ona ağabey diye hitap etti. Mesela Nihal Atsız onlardan biriydi." (S.12) Onun tasavvuftan nasipli bir gönül eri olduğu kadar diğer gönül erlerine beslediği muhabbet Fethi Gemuhluoğlu tarafından yanında olan herkese aktarılmıştır. Yazara göre Gemuhluoğlu "Anadolu'yu mayalayan gönül erlerinin tarihi misyonlarının farkındadır. Onların topraklarımıza kazandırdığı olağanüstü değerin anlaşılmasını ister. Ona göre erenler vazifesini geçmişte olduğu gibi bugün de devam ettirmektedir." (S.15). Gençlere memleketlerinde hangi Allah dostunun yaşadığını sorar ve hayatlarına dair kıssalar anlatırmış. Gençler birçok velinin adını ilk kez ondan duymuş olur.
Fethi Gemuhluoğlu'nun bir hakikat savaşçısı olduğuna da değiniyor Mahmut Bıyıklı. 1948'de Hamdullah Suphi ve Ahmet Emin Yalman'ın Kopenhag'da "Dünya Devleti Fikri" konferansına katılmalarından sonra karşılarına geçip "Daha geçen haftaya kadar yazılarınızda din, dil, milliyetçilik, tarih, ülkü, vatan diyordunuz; şimdi dünya devleti diyorsunuz." Sözleriyle meydan okumuştur. (S.17) Bu meydan okumanın yalnız muhatap olunan kişilerle sınırlı olmadığı, aslında yüzyılın bir projesi olarak adlandırılan tek dünya devleti meselesinin bütün taraflarına yönelik olduğu açıktır.
Fethi Gemuhluoğlu'nun hayatında çok ilginç noktalar var. Bazılarını sayalım: Mareşal Fevzi Çakmak'ın ölümü üzerine duyarsızca müzik yayınına devam eden İstanbul radyosuna karşı protesto düzenlenmesi… Mareşal Fevzi Çakmak'ın cenazesinin resmi makamlara teslim edilmemesi. Kıbrıs davasıyla ilgili ilk çıkışları yapması, ilk dernekleri kurması…
Kitabın tamamını özetleme niyetinde değilim elbette. Önemli bir kişiye dair önemli bir kitap okudum. Kitabın birkaç açıdan değerini ifade edelim: Önemli kişilerin hayatının diğer insanların hayatında yer etmeleri, her ferdin o farkındalık düzeyine ulaşması bakımından vazgeçilmezdir. Bunun bir sebebi de portre ve biyografi türü eserlerin edebiyat dünyasında çok yer almaması. Milletin yetiştirdiği önemli kişilerin tanıtılmasına dair kıymetli bir kitapla karşımıza çıkan Mahmut Bıyıklı'ya ve Diyanet Vakfı Yayınları'na teşekkürler.
Dostluk Rehberi Fethi Gemuhluoğlu
Türkiye Diyanet Vakfı Yayınlar
Mahmut Bıyıklı
Yazar: Ethem ERDOĞAN - Yayın Tarihi: 25.12.2024 09:00 - Güncelleme Tarihi: 13.12.2024 11:28