Ah’lar Ağacı Ağrıyan Bir Hüzün Üzerine, Edebiyat, Ülker GÜNDOĞDU

Ah’lar Ağacı Ağrıyan Bir Hüzün Üzerine yazısını ve Ülker GÜNDOĞDU yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Ah’lar Ağacı Ağrıyan Bir Hüzün Üzerine

31.01.2022 09:00 - Ülker GÜNDOĞDU

"Aşk mektupları elbette yakılmalı,

Geçmiş en soylu yakacaktır." Nabokov

Yazar ve şairlerin eser üretmek için kendine sormak zorunda oldukları sorular vardır. Bu sorular olmadan bir eser ortaya koymak mümkün değildir. Eseri oluşturan bu en önemli soruları soran her editör gibi benim sevgili editörüm de bana her an sormakta: Ne için yazıyorsun? Kim için yazıyorsun? Yazmak için mi yaşamak, yaşamak için mi yazmak? Her şairin de duygu, düşünce ve düş ile birlikte şiirin etkinliğinin nereye kadar olduğu bu sorular dahilinde mutlaktır. Şiir bir meseledir. Bu mesele bir kadın şair tarafından ele alındıysa eğer mesele daha derindir demektir. Bir kadın şairin olaylara karşı detaylı yaklaşımıyla Didem Madak, Ah'lar Ağacı adlı eserinde hayatı, derinlemesiyle ele alarak şiirleri üzerinden okura ruhunu yansıtmaktadır.

Bu bir kadın öyküsünün şiirleridir aslında. Şair, okurun ruhuna yönelerek farklı duygular hissettiren şiirlerini hayatı üzerinden ortaya koyar. Şairin gözüyle, duygu ve düşüncelerin oluşumunda hayatı, pişmanlığı, öfkesi, beğenme ve özlem gibi duyguları aracılığıyla ruhunu katman katman açarak insanı, değerlendirilme olanağı sunmaktadır. İnsan ve hayat arasında geçen serüvene tanıklık edersiniz. Aslında bu durum kendi ruhunuzu keşfetmenize dolaylı olarak imkân tanır. Ve orada okur kendi hayatına dair pişmanlığını, öfkesini, beğenme ve özlemlerini değerlendirme olanağı bulur. Kendini görür ve ruhunu hisseder. Didem Madak, Ah'lar Ağacı eserindeki şiirlerine, hüzün ve acılarını kelimeler üzerinden iç sesiyle konuşarak Ah'lara dökmektedir. Hayatının bütünü öykü olmuş, Ah'lar Ağacı eseri ile şiirlere serpilmiş. Anılarında "Ahlat Ağacı"[1] adını aldığı armut ağacından esinlenerek sesinin tonunu emanet etmiş. Hüzne yasladığı şiirler, anlam ve ses kaynaşmasından oluşan nazım birimi, mısra, dize, dörtlük ve bentlerden oluşarak öyküleme şiir yapısında serbest ritme bürünmüş. Öykü adeta şiirselleşmiş, şiir öyküleşmiş adeta. Şiirlere işlediği tema ve imgelerin oluşturduğu bütünlüğüyle hayatın birçok evresine temas etmiş. Yaşamın, kıymetini anlama ve anlatma duyarlılığıyla şairin şuurundan şiirleri okura armağan niteliğinde kazandırılmış. Hayatını kendi yaşadığı olayları anlamlandırdığı haliyle hissettiği duygular üzerinden şiirlerine işlemiştir. Didem Madak yaşam, ölüm, acı, aşk, özlem temalarını hüzün üzerinden Ah'lar Ağacı'nda yer vermiş. Şiirleriyle okuruna derdini samimiyetle anlatarak ruhunu açarken okuru hayatı sorgulatmaktadır.

Neden hep aynı yerdeyiz,

Hayattan söz edilirdi,

Zor denirdi,

Ve ardından susulurdu mutlaka. [2]

Didem Madak, hayatın hangi taraflarına zor diyor? Şairin hayatla zoru ne? İnsan olarak yaşamaktan duyduğumuz Ah'lar ruha mı ait? Ruhun hayatla kavgası neydi? Hayatın pişmanlığı, öfkesi, beğenme ve özlemi her insan için olduğu gibi şair için de zor olan kısımlarıydı, pek tabi. Şairin hayatla zoru yaşadığı olaylarda elinde olup da değiştiremediği pişmanlıklar, beklentiler, umuda olan Ah'lardan ileri gelmekteydi. Değiştiremediğimiz her şeyde, bütün insanlık olarak kabullenmekteyiz. Şair değiştiremediği zorluklara karşı gösterdiği kabulleniş ile inancına bağlanarak şiirlerine döktüğü Ah'lardan, iç sesinin ortaya koyduğu ruhunu açığa vurmaktadır. Okuru, Didem Madak'ın şiirlerindeki isyandan kabullenişe yol aldığı hayat serüveninde, kadın olgusu üzerinden kendi payına düşeni görebilir. Hayatın zorluğu olduğu kadar, ölüm, özlem, aşk, acı ve yalnızlık çerçevesini çizmektedir. Bu çerçeveyi çocuk, anne, baba aile, kadın ve erkek üzerinde kurgulamaktadır. İnsanın, toplumda üstlendiği rollerini ele almaktadır. Kadın olgusuyla hayatın başrolünü de kadına atfetmektedir. Hayatın, rollere toplum üzerinden olan dayatmalarının değişmesini istemektedir. Bu çabasını şiirleri aracılığıyla tartışmaya açmaktadır. Bu değişimi kadının yapabileceği inancına dayanarak ele almaktadır. Değiştirebileceğimiz olgulara Ah dememek için aile ve toplum üzerinde kadın rolünün önemini ve gücünün farkına vardırmak istemektedir.

Sonuç olarak şair duygu ve düşüncelerini açık, duru, sade, yalın, özgün doğallığın özünden anlatmaktadır. Ayrıca şiir dili, günlük dilin özelliklerini barındırırken, imgeleriyle söz sanatının günlük dili aştığını görürüz. Yoğun ve etkili kullandığı söz sanatı şiirleri düşündürücü ve çekici hale getirmektedir. "Aşk kırmızı atlas", "Gözyaşlarımız siyahtı" Olduğu gibi şiirlerdeki imgelemeler verilmek istenen duygunun söz sanatında ritmini bularak anlama kavuşmaktadır. Dokuz şiirin yer aldığı eseri dört bölüm ile değerlendirecek olursam, ilk bölümü direniş, acı ve isyan, ikinci bölümü sevgi, aşk ve nefret, üçüncü bölümü umut, bekleyiş ve hayal kırıklığı, dördüncü bölümü çaresizlik, kabulleniş ve tefekkür halidir. "Didem Madak'ın şiirlerinin en temel özelliklerinden biri feminen doğasıdır. Bu nedenle, Didem Madak'ın dünyası, cinsiyet rolleri içinde erkeklere uzak bir portre çizer. Açık ve yalın anlatımına rağmen Didem Madak, şiirinin arka planında barındırdığı anlamlarla çok yönlü okumalara imkân tanır."[i] Didem Madak. aşk, doğa, ayrılık, özlem, ölüm, Tanrı, konularının yanı sıra toplum hayatını ilgilendiren sorunlara da sık sık eğilmektedir. Şairler, bunlarla ilgili eleştiri ve tartışmalar getirmiş, daha çok da somut konuların soyut konulara olan etkileri üzerinde durmaktadır.

Yazar Hakkında

1970 İzmir'de doğdu. 2011'de öldü. Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. İlk şiirleri, Sonbahar ve Ludingirra dergilerinde yayımlandı. İlk kitabı, Gropan Kâğıtları ile İnklâp Kitabevi Şiir Ödülü'nü 2000'de aldı. Sonraki yıllarda iki kitabı daha yayımlandı. Ah'lar Ağacı Everest, 2002'de ve Pubiber Mahallesi Metis 2007'de yayımlandı.

Didem Madak

Ah'lar Ağacı

Metis Yayınları

İlk Baskı 2002

73 sayfa

[1] https://tr.wikipedia.org/wiki/Ahlat_(bitki).

[2] Didem Madak Ah'lar Ağacı s.27

[i] http://www.leblebitozu.com/didem-madak-siirleri-ve-hayati/#:~:text=Didem%20Madak%27%C4%B1n%20%C5%9Fiirlerinin%20en,%C3%A7ok%20y%C3%B6nl%C3%BC%20okumalara%20imk%C3%A2n%20tan%C4%B1r.

img_1597


Yazar: Ülker GÜNDOĞDU - Yayın Tarihi: 31.01.2022 09:00 - Güncelleme Tarihi: 27.01.2022 22:59
925

Ülker GÜNDOĞDU Hakkında

Ülker GÜNDOĞDU

1977 yılının Ocak ayında Konya Ereğli’de dünyaya geldi.  Ereğli Lisesi’nde eğitimini tamamladıktan sonra iş hayatına; Ankara’da IBM Bilgisayar Satış Temsilcisi olarak atıldı. İstanbul’da kendi şirketlerini kurana dek çeşitli işlerde çalıştı. İstanbul’da yaşamakta. Kütüphanesini oluşturduğu yirmi üzeri alandaki, beş bini aşkın kitabının anlamını, canına okudu. 

Bilgisayar, dil, gitar, estetisyenlik alanlarında eğitimler aldı. Yurt içi ve yurt dışı olmak üzere yirmi şehri, kültürel gezme imkanı buldu. Kitaplara, yazmaya, tablolara, eski ve yeni objelere, tüm renklere ve dört sitil yüzmeye tutkun. “O kadar derinim ki” diyen okyanusu kıskanmakta.

18.08.2020 tarihinde Kitap Haber ailesine katıldı. Kitap Haber Kültür Sanat Editörü olarak biteviye yazmaya devam etmekte. Kitap Haber Dergisi, Yolcu Dergisi, Şehir ve Kültür Dergisi, Teferrüc Dergisi, Aydos Edebiyat Dergisi’nde yazdı ve yazmakta. İlk yazmaya amatör olarak bir roman ile başladı. Şu ana kadar bir roman, bir deneme, bir öykü, bir Kadıköy’ün Semtleri, iki değerlendirme dosyaları; en güzel haliyle gün yüzüne çıkmak için naçizane enikonu hazırlanmakta. 

1998’de evlendi. Bir oğul ve bir kız evladı var. Ailesi ve kitaplarıyla huzurlu bir yaşamın diğerkâm ve müptezel yolcusu. Bibliyomani değil sadece bir kitap daha okuyacak…

Ülker GÜNDOĞDU ismine kayıtlı 140 yazı bulunmaktadır.

Twitter Instagram LinkedIn Kişisel
Yorumlar
  • S.gür 2022.03.01 16:47

    şiir, ruhun terennümleri gibi, içimizden kopan fırtınalar gibi.