Ailede Sevginin Dili: İletişim

Türk toplumunda aile denilince, geleneksel değerlere sahip çıkan ancak modernleşme sürecinden de geri kalmayan bir yapıyla karşılaşırız. İki bin yirmili yıllarda ise geleneksel değerlerden bir hayli uzaklaşmış, bireysel ve içe kapalı bir aile modeli ile karşı karşıya gelmemiz söz konusu. Teknolojinin gelişimi ile bireyler arası iletişim "yazışma" eksenli sürerken aile içi iletişim de sekteye uğrayarak toplumun en küçük yapı taşı olan aileyi özellikle metropol şehir yaşamı içerisinde eritmeye başlamıştır. Kendisini odasına kapatan ergenler, birbirinden ayrı köşelerde elindeki telefonun ekranına bağımlı anne babalar, sofrada bile bir araya gelemeyen ya da gelse bile telefonun ekranına gömülen aile üyeleri "iletişim" dediğimiz kavramın önemini bir kez daha gündeme getiriyor.
Aile içi iletişimin evvela ana babalardan başladığını, iletişimin ilk ve en temel ayağının ise "sevgi" olduğunu pek tabii bilmekteyiz. Vehbi Vakkasoğlu, Ailede Sevgi İletişimi başlığıyla kaleme aldığı kitabında aile kurumunu çeşitli başlıklar altında irdelerken, bu geleneksel yapının üyelerinin birbirilerine karşı sorumluluklarını hatırlatıyor.
Kitap Niçin Ailede Sevgi İletişimi? Sorusuyla karşılıyor okurunu. Sevgiye aç bir toplumun, doymadan kalktığı sofrayı irdeliyor yazar. Yaratıcının "Aranıza koyduğum sevgi, varlığımın ispatıdır." Sözünü hatırlatarak başlıyor satırlarına. Kadının aile içerisinde vererek aldıklarını hatırlatarak, onun bir şefkat kahramanı olduğunu söylüyor. Sevginin ilk sayfası kadınsa, öteki sayfası da muhakkak erkektir. Ancak Vakkasooğlu daha ilk sayfadan kadının vericiliğinden dem vururken erkeğin bu minvaldeki rolüne pek değinmiyor. Gerçekten eş olup, karısının kalbine girebilse erkeğin cenneti bu dünyada da yaşayacağını söylerken bunun nasıl olacağıyla ilgili bir değindirme yapmıyor. Okur ileriki sayfalarda yazardan bu konuyla ilgili muhakkak tavsiyeler okumak istiyor. Çünkü Türk toplumunda ailenin ayakta tutan unsurun sürekli olarak kadın olduğunun belirtilmesi ve bunun çoğunlukla erkekler tarafından yapılması bugünkü aile çözülmesinin sebeplerinden biridir. Modernleşen kadın, artık yükü tek başına omuzlamak istememekte ancak erkek bu ata erkil düzenin getirdiği öğretilerle eşine bu konuda ortak bir tavırla yaklaşmamaktadır.
Aile Kurumu başlığı altında yazar, bir milleti yıkmak için ailenin yıkılmasının yeterli olduğunu savunmaktadır. Ancak bunu yine kadının işgali üzerinden anlatır. Şefkat timsali olan kadınların işgal edilmesiyle aile kurumunun çatırdağını söyler ve annelik yönüne vurgu yapar: Kadın, şefkatten uzaklaşınca anneliğe; annelikten uzaklaşınca da yaratılış çizgisine yabancılaşıyor; yani kendisi olmaktan çıkıyor (Vakkasoğlu,2017:18). Aile Nasıl Kurulur? Başlığında ise evlilik aşamasına gelinme sürecindeki önemli kriterlere değinir. Örneğin bir erkeğin yakışıklığı ya da kadının güzelliği referans alınarak yapılan evlilikleri doğru bulmaz çünkü güzellik geçicidir. Zenginlik, soy sop gibi kriterlerin de etkili olduğu evliliklerin varlığını masaya yatırarak bu seçim kriterlerinin de yanlışlığından bahseder.
Gerçek evlilik, "kalbe karşılık bir kalp bulmaktır". Yani seven iki yüreğin bir araya gelmesiyle kurulur aile. Severek yapılan her şey iyi yapılır. Mutlu evlilikler de bunun en önemli ispatıdır (Vakkasoğlu,2017:21) diyerek ailede sevgi iletişimin eş seçimiyle başladığını gözler önüne serer. Evlenilecek kişinin seçimi hayatta verilecek en önemli kararlardan biridir. Öyle ki insan yaşamı bunun üzerine şekillenmektedir, yanlış bir seçim gerek seçeni gerekse aile içerisinde doğacak çocukları, zor duruma düşürebilmektedir.
İlk bölümde aile kurumunda eş seçiminin öneminden bahseden Vakkasoğlu, kitabın ikinci kısmını Evlilik Hazırlıkları'na ayırmış. Bu bölümde ailedeki sevgi ve iletişimin pahalı eşyalarla olmayacağını, bu yanılgıya düşen gençlerin aralarındaki sevgi bağına odaklanarak bu yanlıştan dönmesi gerektiğini savunur. Varlığın mutlulukla doğrudan ilgili olmadığını, öyle olsaydı en mutlu kişilerin en varlıklı kişiler olması gerektiğini, aile çözülmesi yaşayan Amerika ve Avrupa'nın bu konuda öne çıkacağını ancak durumun tam tersine işlediğini söyler.
Cinsellikle imtihan olan gençlere ise ayrıca öğütlerde bulunmaktadır Vakkasoğlu; gerçek imanlı gençlerin nefislerine uyarak şeytanı sevindirmeyeceklerini belirtir. Nefislerine akıl ve iman gücüyle galip gelip hakiki kahraman olduklarını ispatlarlar. Zina yapanların durumunu da gözler önüne seren yazar, eylemde sevgi veya aşkın olmadığını, sadece mekanik duygularla bu günaha teşebbüs edildiğini, bu durumun evlilik müessesi içerisine girildiğinde eşler arası doyumsuzluğa ve sevgisizliğe yıl açacağını belirtir.
Evlilikte tarafların kendiyle barışık olması önemlidir. İletişim kurmak ve sürdürmek için karşılıklı değer görmek lazım gelir. Bu karşılıklı alış veriş gerçekleşmezse iletişim sekteye uğrar. En başından arızalı bir iletişim şekliyle yola çıkan çiftler maalesef evliliklerinde huzura erememekte, çareyi boşanmakta bulmaktadırlar.
Yazar İletişimin Gereği başlığında birçok konuya değinmektedir. İletişimi engelleyen duygu ve düşünceler başlığında şu maddeleri öne çıkarmaktadır;
1. Konuştuğunuz anda iletişim kurmak istiyorsanız o günü sorunlu ele alın. O anı konuşurken işin içine geçmişi katmak, anlaşmayı ve iletişim kurmayı engeller. İletişim kurmak için geçmişi değil, şimdi konuştuğumuz anı konu edin.
2. İnsanın kendini çok beğenmesi gururu kibri; birlikte yaşadığı, aynı işte çalıştığı ya da aynı ortamı paylaştığı kişilerle iletişimi koparır.
3. İletişimin önündeki en önemli engellerden biri de üslup yetersizliğidir.
4. Önyargı iletişimi engeller.
5. Kişiyi kendisi gibi bilmek iletişimi engeller.
6. Bilgiye dayanamayan genellemeler, iletişime geçit vermez.
7. Toptancı zihniyet, iletişimi engeller.
8. Alınganlık iletişime engeldir.
9. Sabit fikirler ve değişmez kurallar, iletişimi önler.
10. İletişimi, karşıdaki insanı değiştirmek için kullanmak isteyenler de iletişim özürlüdürler.
11. Sürekli pişmanlıklarla, şikâyetlerle yaşayanlar, sağlıklı iletişime mâni olurlar.
12. Ölçüsüz fedakârlık sağlıklı ve kalıcı bir iletişimi engeller.
13. Aşırı maddecilik ve dünyevileşmek, bencilliği; bencillik de iletişimi bitirir.
14. Muhatabının zihnini okumak da iletişimi engeller.
15. Bilinçaltında biriktirdiklerimiz, iletişimi engelleyici olabilir.
16. İhtiyaçların şiddeti, iletişimi, çatışmaya dönüştürür. ( Vakkasoğlu,2010:55-68)
Yazar iletişimdeki engellerden bahsederken, sağlıklı iletişimin nasıl olması üzerinde de durmaktadır. Sağlıklı iletişim için beş madde öne çıkarmaktadır. Bu maddeler, açlık, susuzluk, uykusuzluk gibi fiziki hallerden doğan sıkıntılı durumlarla ilgilidir. Ancak sağlıklı iletişim kurmanın şartları başlığında okur daha spesifik şeyler beklerken bu tip insani ihtiyaçların sıralanmasını biraz garip bulmuyor değil. İnsan psikolojisinin vücudun fiziki ihtiyaçlarına da dayandığı muhakkak ama aynı zamanda bu fiziki hallerin psikolojik açıdan ihtiyaç haline gelebilen haller olduğunu da unutmamak lazım.
Kitabın Evlilik ve Sevgi başlığında her evliliğin aşkla başlamayabileceğini ama aşkla süreceğini iddia ediyor yazar. Nikâhın çiftleri iki kişi değil tek bir ruh haline getireceğini, bu nedenle nikâhta keramet olduğundan bahsediyor. Kitaptaki dikkat çekici başlıklardan biri de Sevgi İletişiminin Zaruri İstikameti: Sevgi Üslubu. Bu başlık altında sevgi nesnesinin nasıl inşa edileceğini anlatıyor yazar. Anlattığı her başlıkta ise Kur'an'dan, hadislerden, Mevlana'nın mesnevisinden ve kendi hayatından örnekler vererek tezini desteklemeye çalışıyor.
Ailede sevgi iletişimi üzerine kaleme alınan bu eserde daha çok başlık var. Ancak birçok aile içerikli kitapta gördüğümü "yuvayı dişi kuş yapar" felsefesi maalesef bu eserde de çok baskın. Kadının aile içerisindeki fonksiyonu yadsınamaz bir gerçek ancak günümüz erkeklerinin bu rolden daha fazla pay alması gerektiği de bir diğer gerçektir.
Kemal Sayar'ın aile tanımıyla bitirelim yazıyı, "aile, kendin olarak sevildiğin tek yerdir." diyor. Eğer kendimiz olamadığımız bir oluşumun içerisindeysek bu durumu sorgulayarak ve düzeltmeye çalışarak başlayabiliriz belki de inşaya. Eğer hakikaten bu his içerisinde bir oluşumun içerisindeysek de aileyi korumak adına önceliklerimizi kontrol etmeli ve bizi biz olduğumuz için sevenleri bırakmadan yolumuzda yürümeye devam etmeliyiz.
Vehbi Vakkasoğlu
Ailede Sevgi İletişimi
Nesil Yayınları
256 Sayfa
Yazar: Gülnaz ELİAÇIK YILDIZ - Yayın Tarihi: 03.05.2025 09:00 - Güncelleme Tarihi: 01.05.2025 15:38