Ali Emre, Üçlemeyi Tamamladı
Baybars Romanı Yayımlandı
Ali Emre’nin, “Baybars / Şark’ın Kalkanı” adlı yeni kitabı okuyucuyla buluştu. 480 sayfalık tarihî roman, Ketebe Yayınları etiketini taşıyor.
Rükneddin Baybars, sadece 13. yüzyılın değil, bütün bir insanlık tarihinin en önemli isimlerinden biri. Bu sıra dışı kahramanın hayatı; zafer ve fetihlerin yanında büyük acılarla, çırpınışlarla, hem dostlarını hem de düşmanlarını sürekli şaşırtan hamlelerle dolu. Adı Doğu ve Batı kültürlerinde dolaşımda olmasına rağmen, hakkında yazılan ilmi ve edebi eser de yok denecek kadar az.
Kıpçak bozkırından Kahire’ye, kölelikten sultanlığa uzanan bu emsalsiz biyografide, hiç hız kesmeden devam eden Haçlı seferlerinin yanında, yeni ve küresel bir yıkım hareketi olan Moğol istilası da ağırlıklı bir yer tutuyor. Abbasi Hilafetinin çöktüğü bu dönemde Haşhaşîlerin son artıklarını ve İslâm dünyasını güçten düşüren iç didişme ve çekişmeleri görmek de mümkün.
Ali Emre; Kıpçak Türklerinin Ulubarlı zümresinin Borçalı kabilesine mensup Baybars’ın hikâyesini kronolojiyi gözeten, yer yer yarı belgesel bir nitelik de taşıyan etkili bir kurgu eşliğinde aktarıyor. Bunun yanında; olay, şahıs ve anlatım yönünden sürekli zenginleşen romanıyla, sultan olduktan sonra çıktığı kırk seferin hiçbirinde yenilmeyen, ilme ve imara da önem veren, kesintisiz bir mücadele ile hem Frenkleri hem de Moğolları kahreden büyük Memlûk Sultanı’nın çehresini ve çok yönlü cehdini gözler önüne seriyor.
Çocuk yaşta kişiliğe kazınan ıstırap ve özlemin, dönüştüren inanç ve cesaretin, iç dünyayı ezen husumet ve utancın, sağaltıcı sevdanın ve umudun, sarp yokuşları aşan adanış ve kardeşliğin; yalnızca sarayları ve savaş meydanlarını değil, Kartaca’dan Kayseri’ye, Aragon’dan Çin’e kadar bütün bir yeryüzünü nasıl titrettirdiğine tanıklık etmeye çağırıyor “Şark’ın Kalkanı”.
İki ayrı Haçlı seferine çıkan, nihayet bu uğurda büyük acılar çekerek ölen, “Aziz” ilan edilen tek Batılı kral olarak tarihe geçen Fransa Kralı IX. Louis de söz alıyor bu heyecan sarmalı içinde; küçük düştüğü savaşların akabinde bir Haşhaşi suikastına maruz kalan, ülkesine döndükten sonra bütün komşularına savaş açan, İskoç direnişçi William Vallace’ın asılmasını isteyen ünlü İngiltere kralı Uzun Bacaklı Edward da. Asya’nın batısını kasıp kavuran, onlarca şehirle birlikte Alamut’u ve Bağdat’ı yakıp yıkan, Abbasî Hilafeti’ne son veren Hülâgû Han ve daha sonra yerine geçen Abaka ile de karşılaşıyor okuyucu; Eyyubîlerden kalan tahta oturan kadın sultan Şecerüddür ile de. Baybars’ın hayata bakışını değiştiren bir aşk hikâyesinin de yer aldığı romanda; Sultan Kutuz’un, memlûk önderleri Aktay ve Aybek’in, ikili oynamaktan vazgeçmeyen ve sonunda canından olan Muîneddin Pervâne’nin kasılmış çehresi de geçiyor gözümüzün önünden, henüz çocuk yaştaki İbn Teymiyye’nin çatık kaşları da. Anadolu seferi sırasında Elbistan’da, Kayseri’de, Sivas’ta, Konya’da yaşananlara Hatiroğlu Şerefeddin ile Karamanoğlu Mehmed Bey de dâhil oluyor.
Şiir, inceleme, deneme alanında kitapları bulunan Ali Emre; ödüller de alan ilk romanında “Şark’ın Kandili” olarak nitelediği Nureddin Zengi’nin hayatına ve mücadelesine yer vermişti. İkinci romanı “Selahaddin / Şark’ın Kartalı”, güncel göndermeler de içerecek şekilde müslümanların birliğine, Kudüs’ün fethine ve Haçlı istilası karşısındaki destansı direnişe dikkat çekiyordu. Söz konusu üçleme, “Baybars / Şark’ın Kalkanı” ile son durağa ulaşırken, alanındaki büyük bir boşluğu da doldurmuş oluyor.
––––––––––––
Ali Emre, Baybars / Şark’ın Kalkanı, Ketebe Yayınları, İstanbul 2020, 480 s.
Yazar: Yeni Çıkanlar - Yayın Tarihi: 14.09.2020 09:52 - Güncelleme Tarihi: 14.09.2020 09:52
Teşekkürler...