Aliya’nın Gözünden İslami Yeniden Doğuşun Meseleleri

Muhammed Fatih Coşgun yazdı...
İslami liderler arasında şüphesiz müstesna bir konumdadır Aliya İzetbegoviç. İlk çocukluğundan ahirete irtihaline kadar geçen süreç, bizler için örnek ve onurlu bir hayat olarak portresidir. Bilge unvanını çoğu kimseye layık görmeyiz. Ancak Aliya, hem yaşantısı hem de yazdıkları ile bu unvanı hak eden birisi ve bugün sizlerle paylaşmak istediğim eseri ise "İslami Yeniden Doğuşun Meseleleri"
"Mevcut durum İslam'ın tatbik edilmesinin değil İslam'ın reddedilmesinin bir sonucu. İslam'ın varlığının değil yokluğunun bir sonucu. Ve bu teselli, şu mantığı içerir: Eğer İslam'ın yokluğu geri kalma ve kaosa neden olduysa İslam'a dönüş Müslüman halklar için yeni bir ruh ve yeni ve aydınlık bir devrin zuhuru anlamına gelebilir mi?" (sayfa 26)
1992 yılında ilk kez yayımlanan eser, Aliya İzetbegoviç'in farklı zaman dilimlerinde ve farklı konular üzerine kaleme almış olduğu on üç makaleden oluşuyor. Kitabı ellerinizin arasına alıp içindekiler kısmına baktığınızda aslında yüzyıllardır süregelen birçok problemin işlendiğini görmekteyiz. Örnek vermek gerekirse, İslam aleminin neden geri kaldığını, feministler tarafından hedef tahtasına konulan İslam kadınını ve annelik meselesini, Müslümanların İsrail ile ilişkisini, çağdaşlığa bakış açısını, İslami bir devrimin nasıl olacağı ve kur'an-ı kerimi nasıl okumamız gerektiğine dair makaleler yer alıyor. Başlıklar ilginizi üzerine topladıysa güzel. Başlıklara bakarak bazı hususlar hakkında şüphelerinizin olması da bir o kadar normal. Ancak bu konuda her zaman söylediğimiz gibi bir kitabı okurken, içinde verilen mesajların daha net anlaşılabilmesi için yazıldığı dönemi ve sosyolojik ortamı bilmemiz gerekiyor. Aksi halde yorumlarımız sağlıklı olmayacaktır. Bu kitabın yazıldığı süreçte Aliya, ülkesinin çalkantılı bir süreçten geçtiğini, savaş ortamını, katliamları, sürgünleri ve o dönem yaşanan diğer trajedileri çok net gözlemlemiş ve hatta yazdıkları ile siyasi baskılara maruz kalmış en nihayetinde hapis hayatı yaşamış bir isim. Ancak hapis hayatında dahi gizli gizli yazmaya devam etmiş, tüm dünya Müslümanları arasında geniş yankı uyandıran eserleri böyle zorluklarla birlikte ortaya çıkmış. İslam alemini derin uykusundan uyandırmak için kaleme aldığı bu eseri nedeniyle yeniden hapse atılmış ve 14 yıla mahkûm edilmişti. Yine kitaplarını anlamak için Aliya'nın fikir dünyasından da haberdar olmamız gerekiyor. Aliya, çocukluğundan itibaren batı edebiyat dünyasının çoğu eserini okumuş ve batı dünyasını çok iyi tanıyan birisi. İslami dünyanın içindeki sorunları da, taassup sahibi insanların İslam'a yaptıkları tahrifatı bu eserinde bizlere anlatmış. Kitaba "Müslümanlar Niçin Geri Kaldı" sorusuyla başlayan Aliya, bu geri kalmışlığı önem sıralamasına göre iki neden altında topluyor: harici sebep Moğol istilaları, dahili sebep ise İslam'ın teolojik yorumu yani sadece dini ritüellere hapsedilmiş bir İslam anlayışı. Aliya'ya göre İslam, sosyal hayatın içinde olmalı ve sosyal hayata dahil edilen İslam, Müslümanları geri kalmışlıktan kurtaracaktır.
"İslam şevk ve arzuların yok edilmesini değil yönetilmesini ister. İslam'a göre doğallığın olduğu yerde şeytan değil Allah ve O'nun eseri vardır." (sayfa 35)
Her ne kadar ülkemizde daha önce farklı yayınevlerinde basılsa da benim elimde Ketebe Yayınlarından çıkan dördüncü baskısı var. Türkçeye tercümesi Azra Blekiç Aydoğan ve İbrahim Hakan Aydoğan tarafından yapıldı. Toplamda 13 makale ve 172 sayfadan oluşmakta. Konuların başlık başlık ayrılması ve konular arasında içerik farklılıkların olması, kitabı okurken dilinin akıcılığı ile birleşerek kısa sürede okunabilecek bir eser ortaya çıkartmış. Arka kapakta kalın puntolar ile yazılan cümleler bizlere kitap hakkında önemli mesajlar veriyor.
"Bir halkın yükseliş ve düşüşünün sebepleri her zaman karmaşık ve çok yönlüdür. Bu sebeplerden sadece bir kısmı ölçülebilir niteliktedir ve bu şekilde analiz ve keşfe açıktır. Diğer nedenlerse insanların kalplerinde ve iradelerinde gizli olduğu için erişilemez ve izah edilemezler."
Tarih sahnesinde günümüze kadar onlarca devlet ve medeniyet kuruldu, onlarcası yıkıldı. Her dönemi kendi içinde müstakil olarak incelememiz gerekiyor. Bu kitapta yazılan sebepler ve sonuçlar da her toplumda aynıdır diye bir kaide yok. Belirtildiği gibi sadece bir kısmını görebiliyoruz ve değerlendirebiliyoruz. Ama asıl önemli mevzu ise insanların kalplerinde olanı göremiyor ve izah edemiyoruz.
"Din rahatlık değildir. Din, bir çağrı, sorumluluk ve taleptir." (sayfa 73)
Sonuç olarak yazarımız bu makaleler ile İslam aleminin içine düştüğü bazı temel problemleri iyi bir şekilde tespit etmiş ve çözüm yollarını bizlerle paylaşmıştır. Her ne kadar üzerinden yıllar geçmiş olsa da yazılanlar günümüze ışık tutmaya devam ediyor. Bir liderin büyük mücadele ve çileler ile yazmış olduğu bu satırlar, İslam alemi tarafından önemsenmeli ve tatbik edilmeli.
Aliya İzetbegoviç
İslami Yeniden Doğuşun Meseleleri
Ketebe Yayınları
Ocak 2022
İstanbul
172 sayfa
Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 13.01.2025 09:00 - Güncelleme Tarihi: 25.12.2024 12:15