Andrew Clements’in Findel’i

Seksenden fazla kitap yazmış Amerikalı yazar Andrew Clements'in ilk ve en çok okunan kitabı "Bunun Adı Findel". (Orijinal adı: Frindle) Yazarımız çocukluğunu telefonu, televizyonu, hatta kapı zili bile olmayan bir evde geçirdiği için yazmaya yönelmiş ve yetmiş bir yıllık hayatını eğitime adayıp 2019'da bu dünyadan ayrılmış. Yirmi altı yıl önce yazılmış olan kitabının Türkiye'deki altmış altıncı baskısını okuyoruz. Kitap, kapağının çekimine kapıldığım için okunmayı bekleyen on bir kitap arasından önceliği kaptı. İçine de gerçekçi ancak buna rağmen çok sempatik ve usta işi kara kalem çizimler serpiştirilmiş. Baş kısmında her kitapta bulunmayan bir "yabancı isimlerin okunuşu" listesi bulunuyor. On beş bölümden oluşan hikâye bölüm aralarında duraksama gerektirmeyecek, ertesi günlere bıraktırmayacak kadar akıcı.
Hikâyemiz bir ders kaynatma ustası olan Nick'in çetin ceviz öğretmeni Bayan Granger'ın zekasına ve iradesine karşı mücadelesini anlatıyor. Mücadelenin sözlükler ve sözcükler üzerinden yürüyor olması okuma-yazma meraklılarını cezbedecek, benim gibi sözcük delilerini ise baştan çıkaracaktır. Üstelik bu mücadele sertlik ve kabalık içermeyen bir inatlaşmaya dönüşüyor ve tüm okul arkadaşlarıyla yeminleşerek işbirliği yapan Nick öğretmenini bir hayli zorluyor. Nick'in kıvrak zekası ve kural koyanların kendi kurallarıyla ters düştükleri zaman yaşadıkları zayıflık sayesinde okul sınırlarını aşan bu satranç oyununda anne babası da Nick'in tarafında yer almak zorunda kalıyorlar. Tam bu noktada kendimi Nick'in babasının yerine koydum ve saygısızlık etmeden fikrinde ısrar edebilen çocuğumu desteklerdim diye düşündüm. Kendimi Nick'in yerine koyduğumda ise sonuna kadar gideceğimden şüphe etmedim. Son olarak kendimi bir de kendi kazdığı kuyuya düşen öğretmenin yerine koyuyorum; bu defa da çocuklarla savaşı büyütmek yerine işbirliği yapma ihtimali cazip geliyor. Bir yazar içgüdüsüyle yazarın da bu ihtimali pas geçmediğini sanıyorum ve Bayan Granger'ın Nick'e bu mesele kapanana kadar açmamak kaydıyla verdiği mektuptan beklediğim sonucun çıkacağını umuyorum. Ben bunları düşünürken konu önce bir yerel gazeteye, sonra ulusal televizyonlara yansımış bile. Bir yandan da kasabanın ünlü girişimcisi Nick'in fikrini ticarî bir hamleye çevirince işin maddî boyutu da büyüyor. Nick'in önce kuralları bozan ama sonra kurala dönüşen fikri artık dünya çapında bir konu ve tartışılmaz şekilde kabul görmüş durumda. Kitabın sonu on yıl sonra, artık çok zengin bir üniversite öğrencisi olan Nick ile emekli öğretmeni Bayan Granger arasındaki mektuplaşma ve hediyeleşme ile bitiyor. Mektuplar (aslında kısa notlar) oldukça duygulu ve çarpıcı. Ve devreyi kesinlikle kusursuz şekilde kapatıyor. Ampülünüzü yakıyor. Size hikâyeyi olduğu gibi özetlememek, özünü ifşa etmemek için gösterdiğim çabayı umarım fark etmişsinizdir. Bu, iyi kitaplara, basit ama çok iyi işlenmiş fikirlere duyduğum saygıdan kaynaklanıyor ve her ne kadar bu yazıyı kitabın asıl okurları okumayacaksa da, tavsiye makamındaki ebeveyn ya da öğretmenleri okuyacaksa da, sanırım onların da kitabı meraklarını kaybetmeden okumalarını istiyorum.
"Bunun Adı Findel" bir çocuk kitabı olmakla beraber, mükemmel bir eğitim sistemi eleştirisi ve tutarlılık öğretisi. Nick'in fikrinde ısrar etmesi sonucu başına gelenler onu yeni parlak fikirlerden tam soğutmak üzereyken öğretmeninin gizli sevecenliği ve pişmanlığı günyüzüne çıkarak durumu kotarıyor. "Sen düşünmeyi seversin, biliyorum Nick. Lütfen şunu düşün: Ben öğretmenliğe başladığımda aya ayak basan olmamıştı. Uzay mekikleri, CNN, uydu istasyonları yoktu. Video kasetçalarlar, CD'ler ve bilgisayar da yoktu. Dünyada milyonlarca değişiklik oldu. İşte bu nedenle ben çocuklara hep, her durumda geçerli olacak şeyler öğretmeye çalıştım." (S.:107) Saygısızlık içermeyen ve kimseye zararı olmayan yaramazlıkların aslında işe yarar zeka kıvılcımları olduğu gerçeğini büyüklere, bunun kaybedilmemesi gereken bir heves olduğunu küçüklere hatırlatıyor. Büyük işler, dayanağı olan yeni fikirlere cesurca, sıkı sıkı sarılmakla başarılıyor. Fikrinin arkasında durabilmek, sebat etmek ve zamanın çocuğu olabilmek insanı başarıya götüren en önemli meziyetlerden.
Kitap aynı zamanda okuruna dillerin gelişimindeki doğal ve engellenemez akışa dair fikirler veriyor, onu sözcüklerin kökenlerini araştırmaya teşvik ediyor. Sözcüklerin değişkenliği ile sözlüklerin kalıcılığını teknoloji-duygular kıyasıyla bağdaştırıyor; "Geçerliliğini yitiren o kadar çok şey var ki. Ama bunca yıl sonra bile sözcükler hâlâ önemini koruyor. Herkesin hâlâ sözcüklere gereksinimi var. Düşünmek, yazmak, düş kurmak, umut ve dualarımızı dillendirmek için sözcükleri kullanıyoruz." (S.:107)
"Bunun Adı Findel" bir çırpıda okunan kitaplar listemde üst sıralara yerleşiyor. Ortaokullu okurlar için iki saatten kısa sürecek kesintisiz bir okuma vadettiğini söyleyebilirim. Dördüncü sınıftaki iyi okurlar da rahatlıkla okuyabilir. 12x18 cm ebatlarıyla yola çıkarken yana almalık bir kitap. Dağarcığımıza kazıdığı kelimeyle de unutulmayacak.
Güldürdün, ağlattın bizi Andrew dede; toprağın bol olsun.
Andrew Clements
Bunun Adı Findel
Çev.: Mine Kazmaoğlu
Günışığı Kitaplığı
112 Sayfa
Ekim 2021
Yazar: A. Erkan AKAY - Yayın Tarihi: 10.05.2022 09:00 - Güncelleme Tarihi: 19.04.2022 23:36