Anlamın Derin Bir Yolu
İngiliz asıllı Müslüman yazar Lord Northbourne (Sidi Nuh) (1896 – 1982); "Guénon çevresi" yazarlarından olup "geleneksel perspektif" temelinde yazılar kaleme aldı. Guénon çevresinin yayın organlarından "Temesos" ve "Studies in Comparative Religions" adlı dergilerde yazılar yazdı. Bu yazılarla dört kitabı yayınlanan Northbourne'nin "Modern Dünyada Din" ile elimizdeki "İlerlemeye Farklı Bir Bakış" kitapları türkçeye kazanıldı.
Merak ve üstün olma dürtülerimiz doğru ve faydalı olanı koruma ve sürdürme dürtünüze karşı bir savaş halindedir. Derin ama fark edilmeyen bir güç, değişimin ve ilerlemenin -gereklilik sınırını aşarak- selametimize olacağını, söylüyor. Yeni ve farklı şeylerin cazibesi bu güce davetiye çıkartmakta. Değişmenin ve ilerlemenin gerekliliğini biricik bir hakîkat olarak kabul ettirmektedir. Hakîkat olarak kabul edilen bu zihniyeti Northbourne; "İlerlemeci (progressive)" olarak tabir etmekte ve buna karşı "Tradisyonel (gelenekselci)" fikrini savunmakta ve karşılık vermektedir. İlerlemeci fikrinin sınır ve yönünü Geleneksilcilik fikriyle farklı bir yorum getirmekte; Kainat Resimleri, Kendisi Olmak, Kader ve Özgür İrade, İlerleme İçin Planlama, Tarıma Bir Bakış, Çiçeklerin Dili, Yaşlılık ve son başlıkla "Allah İçin Herşey Mümkündür" kitap dokuz bölümle tamamlanmaktadır.
"İlerleme" zihinsel hesaplamalarla duygu ve düşüncelerimizin birer değişim direncin hâlidir. Mükemmel ve iyi olana hayatın tüm yönlerini değiştirme ve dönüştürme çabasıdır. Plan ve hedeflerin zamanın akışına karşı bir yansıması "İlerleme"dir. Her ilerleme bulunduğu konumdan farklı bir konuma geçişin görünen bir yüzü olmuştur. Kalkınma, sanayileşme, teknolojik değişimler toplumların ilerlemesi iken tecrübeler, düşünceler, hassasiyetler değişmesi insanın ilerlemesidir. Northbourne, ilerlemeyi iki kısma ayırır: "yatay" ilerlemeyle dünyevî başarılar, diğeri ise "dikey" ilerlemeyle Allah'a yaklaştıran amellerdir. Bu iki ilerlemeyi iki bakışa dönük olarak kategorileştirir. Birincisi "Dışa dönük bakış": dünyevî ilerlemeyi hedefler ve parçalara ayırır; gözlemleyen ve gözlemlenen, bilen ve bilinen, insan ve doğa arasındaki ikiliği vurgular. İkincisi "İçe dönük bakış": manevî ilerlemeyi hedefler ve birleştiricidir. Bu ilerleyiş merkezi keşfeden arayıcı da, kendini tanıyan bireyde hem kendini hem de dış dünyayı görür. Sonuç itibariyle birincisi "yatay ilerleme"yi, ikincisi de "dikey ilerleme"yi anlatmaktadır. Northbourne, yatay ilerlemeyle ideolojik ilerlemeci olarak anlatırken, dikey ilerlemeyi ise gelenekselcilik olarak anlatır. Başka bir deyişle ilerlemeci ideoloji insanın mükemmelliğin onun dünyevî gelişiminde görüp, bunu ileride gerçekleşeceğini varsaydığı bir geleceğe havale ederken, gelenek insanın mükemmelliğini onun kurtuluşunda veya kötüden arınışında bulur ve bunun burada ve şimdi gerçekleşebileceğini iddia eder.
Kâinatın büyüklüğü içinde varlığımızı sürdürdüğümüz aşikâr. Bu büyüklüğü görmemiz ve anlamamız uğruna büyük çabalar, bedeller ödendi. Kâinatın yapı ve düzeni hakkında bilimsel ve fikirsel çabalarımız kadar bir yere gidebildik. Bu yerden ötesi muamma... Manevî ilerlemenin bir gereği de geniş ve derin bir ufka sahip olmaktır. Bu açıdan Northbourne, "Kainat Resimleri" başlığında kainatın insan nazarında ki konumu ve ufuk çizgisinin dairesine dikkat çekmekte. Evreni idrak etmede bilimsel resim ile doğal resim şeklinde iki kısma ayıran Northbourne; bireyin iç görüşüyle bakıp "içindeki ışık" direncinin beslemesi gerektiğini vurgular. Bu besleyiş bireyin kendine dair yeni bilgilenmelere ve ruhu üzerinde sağlam bir denetime götürmesi gerektiğini vurgular.
İnsan düşüncelerini ifade etmesiyle potansiyel bir hareketliliğe sahiptir. İradenin gelişip olgunlaşması ve zengin bir birikim haznesine kavuşması, düşünce üretiminin nefes sahasının olmasıyla mümkün olur. Tüm bunlar varoluş sürecinin kader ve özgür irade arasındaki potansiyel bir yapı ve dengeyle mümkündür. Kitabın "Kader ve Özgür İrade" başlığı, nasıl sorusuyla yapı ve işleyiş durumuna çeşitli cevaplar vermekte. Bu cevaplara Northbourne bilimin bakış acısıyla dinin bakış açısı şeklinde iki yönlü alternatif geliştirmekte. Her iki bakış açısı üzerinde derinlemesine durmakta ve kader ile özgür irade arasında kalan insanın mana katmanlarını ve işaret yönlerini bulmaya çalışmaktadır.
Güvensizlik ve kaygı arasında kalan insanın planlamaya başvurduğunu belirten Northbourne; "İlerleme İçin Planlama" başlığında insanın hareket imkanın "şimdi" ile sınırlı olduğunda geleceğin ise Tanrı iradesinde olduğunda insan için plan çerçevesini bu şekilde anlatmaktadır.
"İlerme"nin kimliksel yönlerini ortaya koyan Northbourne; kâinat ile kendisi olan insanın derin fikirler üreterek kader ile özgür irade arasındaki ilişkiye değinerek planlama hakkında analiz yaparak kitabın beş başlığını tamamlamaktadır. İlerlemeye farklı bir bakış olan "geleneksel perspektif"in ufuk acısını genişleterek yeryüzünün sessiz varlıklarına çevirmekte. "Tarıma Bir Bakış" ile "Çiçeklerin Dili" iki başlıkla bu konuyu derinlemesine incelemekte farklı alternatifler geliştirmektedir.
Zihinsel ve fiziksel sürecin sonu olan "yaşlılık" birey ve toplum algısında nasıl bir yere sahip olduğunu anlatan Northbourne; ölümün korkunç bir şey olmadığını, sonunda dünyadan ayrılışın uzun bir süreci olduğunu belirtir. "Bu dünyaya ait" olmamanın zihinsel ve fiziksel etki ve tepkilerini "Yaşlılık" başlığında anlatan Northbourne; "Allah'tan geldik ve Allah'a geri döneceğiz." hakikatini vurgulayarak analiz eder.
Niteliksel ve niceliksel, uzay ve zamanda yayılmış olan kainatın varlığı Allah tarafından yaratıldığının kanıtı, olduğunu vurgulayan Northbourne; kitabın son bölümü "Allah İçin Herşey Mümkündür" başlığında kitabın tüm konusunu özetlemeye çalışmaktadır. Kainatın biçim, sayı, zaman, uzay, kütle ve enerji belirli şartlarla yönetilir ve bizim yetilerimiz de bu şartlara uyum gösterdiğini ifade eden Northbourne; Allah'ın kudreti, tüm mümkün var olandan sonsuz biçimde ötededir; biz bırakalım mümkün olanı, şimdi var olanın bile sadece küçük bir oranını algılayabilmekteyiz.
İlerleme imkânların ve zamanın direncine karşı değişim ve dönüşüm doğallığıdır. İdeolojik ilerleme dünyevî geçici arzuları yanılsamasına karşılık; "Tradisyonel (gelenekselci)" İlerleme fikrini savunan İngiliz asıllı Müslüman yazar Lord Northbourne (Sidi Nuh) (1896 – 1982); "İlerlemeye Farklı Bir Bakış" kitabıyla Allah'a yaklaştıran amellerle "dikey" ilerlemenin insan selameti olacağını savunur.
İlerlemeye Farklı Bir Bakış
Lord Northbourne
çev. Deniz Özer
İnsan Yayınları
2. Baskı
İstanbul, 2000
135 sayfa
Yazar: Yunus ÖZDEMİR - Yayın Tarihi: 08.11.2024 09:00 - Güncelleme Tarihi: 08.11.2024 23:59