Arka Kapağa Düşen Yazılar
Arkasındaki dolaptan bir kitap çıkarıyor. "Bunu sana hediye etmek istiyorum" diyor. "Ama o vardı" diye mırın kırın ediyorum. Gülümsüyor, "onu sen başkasına hediye et, bu sende kalsın" diyor. Üzerine imzasını düşüp elime tutuşturuyor. Utanıyorum, kızarıyorum...
Tam da gitmek için ayaklanıyoruz. "Ben senin yaşındayken..." diye söze başlıyor, iyi temennilerle devam edip uzarken kelimeler, sözcüklerin içinden "yazmak" geçiyor ansızın.
Aklımda ağrıyan sorular... Bir soru çukuruna gömüyorum aklımı. İnsan neden yazar? Ne için yazar?
Mustafa Kutlu, o gün elime tutuşturduğu o kitapla işte bu ağrılı soruların cevabını veriyor."Arka Kapak Yazıları" pek çoğumuzun aklından geçirdiği şeylerin yazıyla bütünleşmiş hali aslında. "İnsan olanın" en yalın haliyle anlatılmış şekli.
Kutlu, insanı ve toplumu okumaktaki marifetini onun hastalığına da koyduğu teşhisle bir daha kanıtlamış oluyor. Toplumun modernleşme sürecinde geçirdiği menfi değişimi anlatırken çürümenin nereden başladığına da işaret ediyor. Modern süreçte zihin kodlarımızın bizi çok da öteye taşıyamayacağı gerçeğinden hareketle, yeniden formatlanan insan yeni düşünce yapısıyla tüketmeye ve tahribe programlanmış görünüyor. Günümüz şehir hayatı, hatta kırsal hayatta dahi hızla doğallıktan ve fıtratın gereğinden kopuşu görüyoruz. Bu kopuş iç sıkıntılarımız, çarpık ilişkilerimiz ve fıtratın bozuluşuyla gösteriyor kendini. Pek çoğumuzun fark edemediği ve konformizm uğruna yeni bir kölelik sistemi oluşturan bu yapı, toplum tarafından da ne yazık ki kabul görüyor ve o güçlü dişlileri arasında hepimizi ezip geçiriyor.
Kalemin kederle birleştiği, dahası görünenin aslında bir dayatmadan öte gitmeyen, arzulananın ise bozulmamış olana özlemden başka bir şey olmadığını dile getiren bir kitap okuyacaksınız. Değerlerin kaybolduğu bir dünyada biraz güzel olanı özlemek, biraz da öfkeyi dile getirmek ana fikri aslıda. Yirmi iki yazıdan oluşan "Arka Kapak Yazıları" özellikle Anadolu insanının geçirdiği değişimle birlikte bıraktığı son hatıraları anlatıyor. Kimliğimizi, kırılmışlıklarımızı, hüzünlerimizi,, öfkemizi, insan taraflarımızı yeniden gözden geçirebilmek adına bu kitaba bir göz atmak da fayda görüyorum.
Ve sonra insan neden yazar? sorusuna kendimce cevap veriyorum: İnsan bazen ölmek için, bazen dirilmek için yazar. İnsan bazen gördüğünü, bazen okuduğunu, bazen de körlüğünü yazar. Kaybettiğini, aradığını, bulamadığını, hesapsız karşısına çıkanı yazar. Ama insan en çok kalbini hançerleyen suskunluğunu yazar. Vesselam...
Arkakapak Yazıları
Mustafa Kutlu
Dergah Yayınları
118 Sayfa
Yazar: Ayşe BAĞCA - Yayın Tarihi: 24.11.2014 09:32 - Güncelleme Tarihi: 12.03.2024 19:08