Aynalı Barikatlar - Murat Menteş
“okumakta olduğunuz kitap, sayın okur, dinamitli ve kamyonlu bir düellonun kâğıtta yansıması değildir. Yazmak suretiyle kimseyi yola getiremeyeceğimi ve/ya da yoldan çıkaramayacağımı biliyorum. Yine de kitabımın ‘espritüel bir dertleşme’ iradesini ortaya koymasını umuyorum.”
Şule yayınlarından çıkan “aynalı barikatlar” Murat Menteş kitaplığının nadide çalışmalarından biri olarak okuyucu karşısına çıkmış. Yazarın ikinci kitabı benimse okuduğum üçüncü Murat Menteş kitabı. “Dublörün Dilemması” ile başladığımız bu serüven bizi yazarın ilk yazdığı eserlere kadar götürdü. Daha önce yazdığımız ” Kaosa mütevazı bir katkı” kitabında belirttiğimiz gibi: ” Bu putu kırmak için bir put kırıcı olan “İbrahimlerin” olması gerektiği su götürmez bir gerçek olarak karşımızda belirecektir. Mademki putlar (var) ve bu putlar karşımızda ufkumuzu daraltmak için her geçen gün yükselmekte o zaman ele gelen baltayla o putun kafasını gövdesinden ayırmanın gerekli olduğunu belirtmek lazım” demiştik. Murat Menteş batının putlaşan yapısına baltasının ucunu kelimeleriyle sivrilterek vuruyor.
Hayattan kesitlerin sunulduğu kitapta balta geçen kelimenin altını çizerekten bir mim bırakıyoruz hayat adına. Alıntı yapılan kişi Peter de Vries ” hayat balta girmemiş ormanın ortasında hayvanat bahçesi.” O zaman baltayı daha da sivrileştirmek gerek. Yoksa yola ket koyan, yolun önünü kapatan, yolu kirleten yolun önüne barikatlar koyan çok olur.
Kitap genel olarak 11 Eylül sonrası Amerika’nın durumu ve 11 Eylül olayının bıraktığı ve bırakacağı etkiler üzerine konuşlanmış cümleler üzerinden hareket ediyor. Tabi Murat Menteş’in o kendine özgü diliyle. Peki neydi 11 Eylül olayı. Bir terörist bir eylem mi yoksa bir direniş mi!
İlk önce terörizm kelimesinin altını çizmek lazım. Nedir terörizm! Bu soruya cevap vermek için bilen bir kişiye yani bir teröriste başvurmak yanlıştır. Bu delilik hakkında delilerin fikri sorulması kadar içli bir soru olur onlar için. “ünlü anarşist Sergei Gennadiyevich’in terörü ‘yok etme bilimi’ tanımladığı söylenir. Terörün bir bilim odlunu kabul edersek, teröristi de bir bilim adamı saymamız gerekecek”
Bu kitap hakkında yapılmış bir söyleşide: ” Aynalı Barikatlar’da ‘terör’ kavramı geniş bir tanımla ele alınmış. Hangi kapıyı çalsak karşımıza terör çıkıyor. Terör günlük hayatımızı kuşatan bir şey olmanın ötesinde günlük hayatın ta kendisi.
Birçok araştırmacı-yazar 11 Eylül eylemini New York’taki Yahudi lobisine ya da Almanlar’a zimmetlemeyi denedi. Ben işin bu kısmıyla doğrusu pek ilgilenmedim ve açıkçası asıl meselenin burada odaklandığını da düşünmüyorum. Konuyla ilgili makaleleri kitapları okudum tabii ama Aynalı Barikatlar’da terörün gündelik hayatımıza sindiğini, gündelikleştiğini göstermeye çalıştım.
O yüzden de makyajdan, piyangodan, Hollywood sinemasından, ‘evsel atıklar’dan filan bahsettim. Yine hikayeler anlattım. Herkesin korkutulduğu bir dünyada, korkaklar çağında, sakin kafayla düşünmenin ve hoşbeş etmenin yollarını aradım. Ciddiyeti espri içinde muhafaza etmeyi uygun buldum.” Demesi kitap hakkında akılda kalacak sözler bırakması bakımından önemli ve değerli. Çünkü 11 Eylül 2001 günü tarihte artık silinmeyecek bir iz bırakmıştır ve bizler için devran değişmiş zaman değişmiş yeni bir çağa geçmişizdir. 11 Eylül Fransız İhtilali, Fatih’in İstanbul’u fethetmesi kadar önemli bir olaydır tarihte.
Kitap yine Murat Menteş’in uzun tamlamaları ve kendi icadı olan kelime örgüsüyle okuyuculara sunulmuştur. Geç okunması güç okunduğu anlamına gelmesin. Kitap kendini okutan bir nitelikte.
Yazar: Bilal CAN - Yayın Tarihi: 17.02.2011 18:48 - Güncelleme Tarihi: 07.12.2015 16:45