Bana Çocuk Edebiyatının Resmini Çizer misin Melike Dadak?
Bilinçli, nitel, kayda değer, saklanmaya değer ilk çiziminizi hatırlıyor musunuz? Ne zaman, nerde, ne çizmiştiniz? Şimdi nerde, ona ne oldu?
Ortaokulda Çanakkale zaferi hakkında bir yarışmada birinci olmuştum. Bu benim ilk anlamlı, öne çıkan ve benim için yeri ayrı bir çalışma idi. Okulda kalmıştı, tabii yıllar geçti üzerinden hayatta kaldığını sanmıyorum.
Yeteneğinizi nasıl geliştirdiniz? Çocuk kitaplarına çizimlerinizle katılma fikri/fırsatı nasıl doğdu? Kendinizi bu piyasaya nasıl kabul ettirdiniz?
Çocukken başlayan bu serüven büyüdükçe kendini gerçekleştirme ihtiyacı duydu. Başka birşey yapamayacağımı hissettiğim anda, lisede bu adımı attım. Ardından bir sene bilfiil yetenek sınavlarına yoğunlaştım. Nasip oldu üniversitede güzel sanatlar grafik tasarım bölümüne hak kazandım. Çocuk kitapları ile yolum, stajımı yaptığım yayınevinde kesişti. İlk çocuk kitabımı orada ne yaptığım hakkında fikrim olmadan çizmiştim. Çünkü ne suluboyayı kullanmayı biliyordum ne de bu alanda bir şey üretmiştim. O sırada gönüllü olarak Yediiklim, Beyazbulut, Edebifikir gibi mecralara illüstrasyonlar yapıyordum. Buralar benim için çok kıymetli idi. Daha sonra bu mecralar sayesinde iş ağım oluştu.
Çizdiğiniz bir çocuk kitabını elinize aldığınızda kendinizi eserin neresinde hissedersiniz? Mesela kitabı bir film gibi düşünsek, rolünüzü nasıl tanımlarsınız?
Aslında ilk çocuk kitabım o kadar romantik değildi. Sadece teknik çözümlemek amaçlı başlamıştım.:) Ama tabii ki zamanla kendi tekniğimi, prensiplerimi oturtmuş bulundum. Genel olarak ben kitaplarda sinema yönetmeni gibi arkadan izlemeyi tercih ederdim heralde.: )
Yöntemlerinizden ve prensiplerinizden biraz bahseder misiniz? Bir proje önünüze geldiğinde hangi şartları öne sürersiniz? Ya da size sunulduğunda kabul etmediğiniz şartlar nelerdir?
Bir proje önüme geldiğinde evvela editör ile görüşüp olabildiğince kendisi ile iletişim içinde oluruz. İlk başta net şekilde beklentilerini dinler, o aşamadan sonra eskiz - temiz çizgi - renklendirme - ışık gölge aşamalarını onay alarak aşamalı şekilde ilerlerim. Ve her aşama onaylandıktan sonra elzem bir durum yoksa, bir daha geri dönüşüm yoktur.
Yazarak derdini anlatanlara çizerek destek veriyorsunuz. Yaptığınız iş kimi zaman hayali somutlaştırmak, kimi zaman gerçeği soyutlaştırmak. İlk adımıysa sanırım görünmeyeni görebilmek. Dolayısıyla çocuk edebiyatına baktığınızda bizim göremediğimiz ama sizin gördüğünüz sorunlar var mıdır diye merak ediyorum. Gerek okur açısından, gerek yazar veya çizer açısından sizce neler iyi gidiyor, nerelerde aksıyoruz?
Adımızın bit kadar kenara köşeye yazılması. Bu aslında ufak bir detay olsa bile, çizerin emeğinin bir tık pasifize edilmesi ile ilgili diye düşünüyorum. Bir metni elbette ortaya koymak, onun için mesai harcamak gerçekten zor. Bazen ben de kendim yazıp çizmek istiyorum. Ama çıkmıyor.:) Ama aynı şekilde bir yazar eğer aynı zamanda çizer değilse bir kitabı resimleyemez. Bu noktada herkesin hakkının verilmesinin gerektiğine inanıyorum. Örnekse okuma yazma bilmeyen çocuklara kitap okunurken sadece resimler dikkatini çeker. Hatta siz kitabı okurken lafınızı bölüp o resimlerdeki ufak detaylar hakkında sohbet başlatır. Onu hayal dünyasında geliştirir. Elbette metinler olmasa bu resimler olmayacaktı. Fakat bu resimlerde olmasa bu metinler de kendi kitlesi için ilgi çekici hale gelmeyecekti.
Ve bir de yazarlara verilen çizerlere verilmeyen telifler. Aslında bu noktada yazarların bir sorumluluğu yok. Sanki yazarlara savaş açmışım gibi bir şey algılanmasın söylediklerimden. Bu dengeyi yayınevlerinin sağlaması gerekir. Aslında çoğu halkımızdan ya haberimiz yok ya da bazı şeylere mecbur kalıyoruz.
Yazarlarla aranız nasıl? Çizimini yaptığınız eserin sahibi ile hangi düzeyde bir iletişim kurarsınız? Hangi kafa yapısındaki yazarlarla çalışmak kolay, hangileriyle çalışmak zordur?
Yazarlarla aranın iyi olması için kıymetli editörlerin tampon olması bu noktada çok önemli. Onlar kitapların görünmez kahramanları. Tırnak içinde yazarla çizer kitabın resimlenmesi sürecinde ne kadar az iletişime geçerse, o kadar sağlıklı sürdürülebilir bir iletişim olacağını düşünüyorum. Ama bu asla iletişime geçmemek değil. Kendi hayal dünyasında kurguladığı sahneleri karşı taraftan birebir bekleyen yazar ile çalışmak zordur. Bir metin çizerin hayal gücüne bırakıldığında olabildiğince özgür sinematik düşünmek ister. Yazarlar da haklı olarak metni yazarken kendi zihinlerinde bir sahne, akış oluşturur. Herkesin hayalinde canlandırması farklıdır. Birebir akıldan geçeni resimlemek mümkün değildir. O yüzden kitaba başlamadan önce netlik çok önemlidir. Ama bunlar benim için çok nadir yaşanan şeyler.
Yayınevleri ile aranız nasıl? Muhatabınızdan ne bekler, ona ne avantajlar sunarsınız?
Emeğimin karşılığını bekler, karşılığının üstünde bir performans sergilerim. Sektörün içinde bulunduğu zamandaki dezavantajları düşünerek ve kendi ihtiyaçlarımı da düşünerek beklentilerimi o düzeyde tutarım.
Çocuklarla aranız nasıl? Onlardan fikir alır mısınız?
Çocuklar ile aram pek iyi değildi. Çocuk edebiyatı sayesinde onlarla iç içe olunca olaylar gelişti. Onların farklı, ters köşe, temiz zihinlerini seviyorum. Çocuklar ile temas içinde olmadan verimli olunacağını zannetmiyorum.
Bir çocuk kitabını çizerken hedefiniz nedir, hangi konularda kendinizi sorumlu hissedersiniz?
Kitabı ellerine aldıklarında heyecanlandıklarını görmek. Hikayeyi okurken bir an önce diğer resmi de görmek için hızlıca okumalarını sağlamak.: )
İyi bir okur musunuz? Çizime başlamadan önce metni nasıl okursunuz? Sonrasında işiniz bitene kadar, kaç defa daha okursunuz? Bu işi yapıyor olmak okuma alışkanlıklarınızı etkiledi mi?
Bu aralar iyi bir okur değilim. Ama iyi bir okurdum. Bunun için geçerli bahanelerim mevcut.: ) Ama dinleme ve izleme alışkanlığımı geliştirdiği bir gerçek. Özellikle çizerken podcastlar, konferanslar arka fondan eksik olmaz. Hayatın içinde iyi bir izleyiciyimdir. İnsan ilişkileri, sohbetler, çocukların oyunları, kavgaları vesair... Bunlar beni daha çok besliyor bu aralar.: )
Çizime başlamadan önce metni bir kez okurum. Daha sonra bir süre düşünürüm. Daha sonra elime kağıt kalem alıp çizilecek sahneleri okudukça ilk aklıma gelenlerin eskizini çizerim. En son tekrar bir ara verip eskizleri tekrar analiz ederim. Biraz toparlayıp onaya gönderirim.
Çocuk kitaplarını çizerken sizi en çok zorlayan nedir? Tıkandığınız olur mu, sizi neler besler?
Zamanı yönetemiyor olmak. Evde çalışıyor olmanın handikapları...: ) Tıkandığım zamanlar bir süre ara vermek, kendi rutinime dönmek, motive olmak için çocuk kitaplarının içine yumulmak. Teknikleri sahneleri incelemek...
Bugüne kadarki en iyi işinizi görmek istesek bize hangi kitabın ismini verirsiniz?
En iyi diyebileceğim henüz daha basılmayı bekliyor.: ) Ama "Kar Kristali"nin yeri başka.:)
Metinlerinden en çok keyif aldığınız yazarlar, çizimlerini en çok beğendiğiniz çizerler kimlerdir?
Yazarlar: Jenny Molendyk Divleli, Bülent Ata, Özkan Öze, Tuğba Coşkuner, Sıddık Yurtsever, Behiç Ak, Asa Linda...
Çizerler: Elif Yemenici, Ersin Karabulut, Sevgi İçigen, Hüseyin Sönmezay, Vaghar Aghei, Francesca Sanna, Lucy Fleming böyle uzar gider.: )
Hayalinizdeki proje/iş ya da mesleğinize dair en büyük hayaliniz nedir? "Ben yapsaydım" dediğiniz işler oldu mu? Hadi aksini de düşünelim; işinizin geleceğine dair endişeleriniz var mı?
Kendi kitabımı yazıp resimlemek... Bunun için bir kendi kabuğuma çekilmek, uzun uzun okumalar yapmak ve korkusuzca yazacağım bir dönem hayal ediyorum. Birkaç kere kalem sallamışlığım var. Tekrar cesaret etmek istiyorum.
Geleceğe dair endişem "Yapay zeka". Yersiz bir endişe belki de. Bilinmezlik ve sürekli yeniliğe ayak uydurmak artık yorucu. Bu hızla baş edebilen ve çözümleyebilenler bunun altından kalkacaktır. Ama kendimde o enerjiyi bulamıyorum. Belki bir nekahet dönemi yaşar bunu aşarım.: ) Her dönemde bu tür endişeler muhakkak olmuştur ama bilinmezlik bu tür endişeleri de beraberinde getiriyor.
Yazar: A. Erkan AKAY - Yayın Tarihi: 07.06.2023 09:00 - Güncelleme Tarihi: 07.06.2023 00:12