Bana Çocuk Edebiyatının Resmini Çizer misin Merve Altınöz?
Bilinçli, nitel, kayda değer, saklanmaya değer ilk çiziminizi hatırlıyor musunuz? Ne zaman, nerde, ne çizmiştiniz? Şimdi nerde, ona ne oldu?
Çizilen her çizim, atılan her çizgi, çizerler için çok kıymetlidir elbet. Benim kıymetlim ise Güzel Sanatlar Fakültesine hazırlanmak için başladığım resim kursunda çizdiğim ilk desen (canlı insan modeli) çizimim oldu. O çizime baktığım her an; çizdikçe, çalıştıkça nereden, nasıl bir noktaya geldiğimi hatırlatır bana. O çizimin çizildiği zamandan bu yana 14 yıl geçti ve bu kıymetli çizimi resim çantamın içinde hala saklıyorum.
Yeteneğinizi nasıl geliştirdiniz? Çocuk kitaplarına çizimlerinizle katılma fikri/fırsatı nasıl doğdu? Kendinizi bu piyasaya nasıl kabul ettirdiniz?
Yeteneğimi keşfetmeme yardımcı olan ilk kişi lisedeki resim hocam olmuştu. Onun yönlendirmeleri ile lise bölüm tercihimi "Grafik ve Fotoğraf" bölümü olarak yaptım. Daha sonraki süreçte üniversite sınavlarına hazırlanmak üzere resim kursu arayışım oldu. Ve çok kıymetli kurs hocalarımla tanıştım. Onların yönlendirmeleri ve bana kattığı bilgi ve tecrübeler ile birlikte Güzel Sanatlar Fakültesi Çizgi Film-Animasyon bölümü ve Eğitim Fakültesi Resim-İş Öğretmenliği bölümünü kazandım. Tercihim Çizgi Film bölümünden yana oldu. Bu süreçte almış olduğum eğitim ile birlikte keyif aldığım, ilerlemek istediğim alanlar belirginleşmeye başladı. Karakter tasarlamak benim için çok keyifli bir süreç olmuştu her zaman. Yeni bir hikaye, o hikayenin kahramanları, kişisel fiziksel özellikleri beni çok etkilemiştir. Bu sayede çocuk kitapları beni evimde hissettiren bir alan oldu. Çizdikçe, çalıştıkça, ve geliştikçe piyasadaki yerimi buldum ve bulmaya da devam ediyorum.
Çizdiğiniz bir çocuk kitabını elinize aldığınızda kendinizi eserin neresinde hissedersiniz? Mesela kitabı bir film gibi düşünsek, rolünüzü nasıl tanımlarsınız?
Çizdiğim bir kitabı elime alana kadar çok heyecanlı oluyorum. Projeye başladığım ilk andan itibaren kitabın basılı halini görmek için sabırsızlanıyorum. Çalışma süreci projeye bağlı olarak uzun soluklu olabiliyor ve gelen revizeler ile birlikte bu süreç ne yazık ki daha da uzuyor. Çizim sürecinden sonra mizanpaj ve baskı sürecini de unutmamak gerek. Ekrana yansıttığınız çizgilerin, renklerin ve karakterlerin elinize ulaştığı o an çok keyifli bir an oluyor. Sayfaları çevirdikçe yeni basılan kitap kokusu ile birlikte çizimlerimi görmek en mutlu olduğum anlardan bir tanesi. Film süreci bir ekip işi olarak nasıl ilerliyorsa kitap süreci de aynı şekilde ilerliyor. Çizer, yazar, editör bu sürece dahil olan herkesin bir görev alanı var. Ben kendi alanımda çizgilerimle başbaşa kaldığım zaman çizgilerimin yönetmeni olarak görüyorum kendimi.
Yöntemlerinizden ve prensiplerinizden biraz bahseder misiniz? Bir proje önünüze geldiğinde hangi şartları öne sürersiniz? Ya da size sunulduğunda kabul etmediğiniz şartlar nelerdir?
Projeye bağlı olarak değişkenlik gösteren durumlar dışında, projenin en baştan belirgin ve net olması benim için çok önemli. Benim çalışacağım alan için, metinlerin çizim yapılacak alanlar için ayrılmış olması gerekir. En başından temelleri sağlam olan bir proje her zaman tercihim olmuştur.
Yazarak derdini anlatanlara çizerek destek veriyorsunuz. Yaptığınız iş kimi zaman hayali somutlaştırmak, kimi zaman gerçeği soyutlaştırmak. İlk adımıysa sanırım görünmeyeni görebilmek. Dolayısıyla çocuk edebiyatına baktığınızda bizim göremediğimiz ama sizin gördüğünüz sorunlar var mıdır diye merak ediyorum. Gerek okur açısından, gerek yazar veya çizer açısından sizce neler iyi gidiyor, nerelerde aksıyoruz?
Aslında yaptığımız iş bir yandan çok keyifli, bir yandan da zor. Kendi hayal dünyanda kurguladığın karakterleri, mekanları; yazarın, editörün isteğine göre şekillendiriyorsun. Ortak bir dil oluşturmak projenin sağlığı açısından çok önemli oluyor.
Sorun her sektörde her iş alanında olduğu gibi bizim alanımızda da var tabii ki. Son zamanlar için konuşacak olursak benim gözlemim, her alanda olduğu gibi yetkin olan olmayan herkesin yazmaya ve çizmeye başlaması oldu. Piyasada sağlıklı olan çalışmaları, bilgileri ve kitapları ayıklamak, tabiri caizse süzgeçten geçire geçire, eleye eleye bulmak okur kitlesi için önemli bir nokta bana göre.
Yazarlarla aranız nasıl? Çizimini yaptığınız eserin sahibi ile hangi düzeyde bir iletişim kurarsınız? Hangi kafa yapısındaki yazarlarla çalışmak kolay, hangileriyle çalışmak zordur?
Yaptığınız alanda çalıştığınız kişilerle iyi bir ilişki kurduğunuz takdirde yaptığınız işin gidişatı da ona göre şekilleniyor. Her zaman dile getirdiğim gibi sağlıklı bir ilişki, sağlıklı bir projeyi de beraberinde getirir. Olaya sadece yazar bazlı değil de ekip bazlı baktığımda ekipteki herkes her fikre, revizeye açık olmalı benim için. Tabii makul seviyede olmalı değişiklikler. Dediğim dedik, istediğim istedik kafasında olunduğu zaman ne siz yaptığınız işten keyif alıyorsunuz ne içinize sinen bir projeyi ortaya koymuş oluyorsunuz. Ekip uyumu bu noktada çok önemli bir.
Yayınevleri ile aranız nasıl? Muhatabınızdan ne bekler, ona ne avantajlar sunarsınız?
Bu konuyu karşılıklı yapılan bir alışveriş gibi düşünebiliriz. Beklentiler aynı zamanda ortak aynı zamanda da karşılıklı oluyor çünkü. İki tarafında birbirine karşı anlayışı, özverisi olması gerekiyor.
Çocuklarla aranız nasıl? Onlardan fikir alır mısınız?
Yönelmiş olduğum alan ve yapmış olduğum mesleğin de etkisi var diye düşünüyorum; içimde bir yerde hala büyümemiş bir çocuğun enerjisi var. Dolayısıyla çocuklarla aram çok iyidir. Yapmış olduğum işlerde yazar-çizer buluşmasına işlerim dolayısıyla henüz katılım sağlayamadığım için aktif olarak çocuklarla saha içinde buluşma fırsatım olmadı. Umarım bu fırsat en kısa sürede tekrar karşıma çıkar ve çocuklarla birlikte yaptığımız işleri beraber konuşma fırsatımız olur.
Bir çocuk kitabını çizerken hedefiniz nedir, hangi konularda kendinizi sorumlu hissedersiniz?
Hedefim her zaman başarıya ulaşmak oluşmuştur. Başarı serüveninde başarıyı tetikleyen ve etkileyen birçok faktör var tabii. Bazen istediğiniz, düşündüğünüz hedefin karşılığını alamadığınız anlar olabiliyor. İşimi en iyi şekilde yapmak ve okurun çizdiğim görsellerden benim kadar heyecan ve keyif alması noktasında kendimi sorumlu hissediyorum. Verdiğim enerjinin karşı tarafa geçmesi, daha doğrusu geçebilmesi benim için çok kıymetli bir an.
İyi bir okur musunuz? Çizime başlamadan önce metni nasıl okursunuz? Sonrasında işiniz bitene kadar, kaç defa daha okursunuz? Bu işi yapıyor olmak okuma alışkanlıklarınızı etkiledi mi?
İşimin gerektirdiği kadar okurum diyebilirim. İyi bir okur henüz olmadım ne yazık ki. Belirli bir tarih aralığında bitirmeniz gereken bir iş var elinizde. Bu tarih aralığında kendi düzenimde sağlıklı ve hızlı bir şekilde o işi bitirmeyi hedeflediğim için okuma kısmı çizdiğim alanlar ile sınırlı kalıyor.
Çocuk kitaplarını çizerken sizi en çok zorlayan nedir? Tıkandığınız olur mu, sizi neler besler?
Beni zorlayan... Aslında projeden proje bu durum değişkenlik gösteriyor. Çok gerçekçi karakterler benim için zorlayıcı bir unsur. Kendinize has oluşturmuş, oturtmuş olduğunuz bir tarzı gerçekçi nitelikte resmetmek gerçekten zor bir süreç. Tıkandığım noktalarda ise kendime, daha doğrusu çizgilerime yakın bulduğum kıymetli çizerlerden ilham alıyorum.
Okuyup çizmemeye karar verdiğiniz ya da istemeyerek çizdiğiniz metinler oldu mu? Olduysa size bunu hissettiren neydi?
Proje ilk elime geldiğinde projeyi okuyorum ve projeye başlamadan benim için uygun olup olmadığına karar veriyorum. Çizgi ve tarzıma uygun değilse o projeyi almıyorum. Bana uygun olmayan bir projeyi kabul ettiğim zaman açıkçası işkenceye dönüşebiliyor yaptığım iş.
Bugüne kadarki en iyi işinizi görmek istesek bize hangi kitabın ismini verirsiniz?
Çocuk kitaplarının yanı sıra çocuk dergilerine de çizimler yapmaktayım. Yaptığınız her iş en iyi işinizdir elbet. Benim için bende iz bırakan ve çok keyif aldığım en iyi işlerim "Uçuk Ailemle Kaçık Maceralar" serisi, "Farkındalık Hikayeleri" serisi ve son olarak bir çocuk dergisine çizmiş olduğum bir sayfa çizimi olan "Tavuklar Nereye Saklanmış" görseli diyebilirim.
Metinlerinden en çok keyif aldığınız yazarlar, çizimlerini en çok beğendiğiniz çizerler kimlerdir?
Yurt içi ve dışı olarak takip ettiğim sanatçılar var. Kendime yakın bulduğum sanatçıların işlerinden keyif alıyorum.
Hayalinizdeki proje/iş ya da mesleğinize dair en büyük hayaliniz nedir? "Ben yapsaydım" dediğiniz işler oldu mu? Hadi aksini de düşünelim; işinizin geleceğine dair endişeleriniz var mı?
Çocuk kitabı üzerine olmasa da, büyük bir projenin daha doğrusu bir sinema filminin altyapısında çalışmayı çok istiyorum.
Yazar: A. Erkan AKAY - Yayın Tarihi: 26.04.2023 09:00 - Güncelleme Tarihi: 13.01.2024 03:25