Bana Çocuk Edebiyatının Resmini Çizer misin Orhan Ateş?

Bilinçli, nitel, kayda değer, saklanmaya değer ilk çiziminizi hatırlıyor musunuz? Ne zaman, nerde, ne çizmiştiniz? Şimdi nerde, ona ne oldu?
Gerçekten zor bir soru. Çocukluk yıllarımdan beri hep bir şeyler çizmişimdir. Şimdi birini seçip söylemem gerekince tıkandım bir an. Küçükken referans alarak, daha doğrusu bakarak çizim yapmayı çok seviyordum. Okul çantamın üzerinde He-Man ve kaplanı Titrek'in olduğu bir sahne vardı. O sahneyi resim defterime yapmıştım ve bunun için çok uğraşmıştım, gören herkes de çok beğenmişti. Uzun süre yanımda taşımıştım o çizimi, gelen geçen her tanıdığa göstermek için. Şimdi nerededir bilmiyorum, keşke yine görebilsem.
Yeteneğinizi nasıl geliştirdiniz? Çocuk kitaplarına çizimlerinizle katılma fikri/fırsatı nasıl doğdu? Kendinizi bu piyasaya nasıl kabul ettirdiniz?
Okul yıllarımda sergilere katılması için benden resim yapmam istenmesi dışında öğretmenlerimden ve çevremden ne yazık ki herhangi bir yönlendirme almadım. Bu nedenle çizim yapmak benim için çok uzun süre bir hobi olmanın ötesine geçmedi. Üniversite yıllarımda bu hobim karikatür ağırlıklı yön almaya başladı. Hocalarımızın, arkadaşlarımın karikatürlerini çizmeye, yaşadığım ya da tamamen hayali sahneleri karikatürize etmeye başladım. Öğretmenlik yıllarımda ki hâlâ öğretmenim, bir karikatür kursuna katıldım. Bu kursta ulusal ve uluslararası düzenlenen karikatür yarışmalarından haberdar olmamla birlikte bulduğum her fırsatta bu yarışmalara katılmaya başladım. Yarışmalardan ulusal ve uluslararası dereceler alıp sergilere ve albümlere seçilme mutluluğunu yaşadım. Artık karikatür benim için sadece bir hobi değildi, bunun da ilerisine geçmişti. Bir süre sonra bir öğretmen arkadaşım yazdığı çocuk kitabını resimlememi isteyene kadar çocuk kitaplarına yönelik çizimler yapmak yoktu aklımda. İlk çalışmam olan o kitap basılmadı ama benim için yeni bir başlangıç oldu galiba. Çocuk Kitaplarına yönelik yaptığım ve beğendiğim çizimlerimi sosyal medya hesaplarımda paylaşmaya başladım. Kitabını resimletmek isteyen kişiler ve yayınevleri bana ulaşmaya başladılar. Hayretle ve heyecanla takip ettiğim bir başlangıç olmuştu. Bundan cesaret bulunca ben de yayınevlerine portfolyomu yollamaya başladım. Kitaplar, kutu oyunları, pazıllar, dijital platformlar derken kendimi bu sektörün içinde buluverdim ve bu süreci hâlâ büyük bir keyif ve heyecanla yaşıyorum.
Çizdiğiniz bir çocuk kitabını elinize aldığınızda kendinizi eserin neresinde hissedersiniz? Mesela kitabı bir film gibi düşünsek, rolünüzü nasıl tanımlarsınız?
Çocuk kitaplarında çizerlerin etkisi ve yeri har zaman çok önemlidir. Kitabın özelliklerine göre kendi rolümü farklı hissettiğim zamanlar oluyor tabii ki. Özellikle çizimlerin kitabın büyük bir bölümünü kapladığı küçük yaş gruplarına hitap eden projelerde kendimi başrol oyuncularından biri olarak görüyorum. Aslında rolüm ne olursa olsun bir parçası olmaktan büyük keyif aldığım bir süreç olarak tanımlayabilirim.
Yöntemlerinizden ve prensiplerinizden biraz bahseder misiniz? Bir proje önünüze geldiğinde hangi şartları öne sürersiniz? Ya da size sunulduğunda kabul etmediğiniz şartlar nelerdir?
Bu size sunulan projenin özelliklerine göre değişebiliyor ama benim genelde ödün vermeyi sevmediğim şeylerden biri hayal gücüne fazla müdahale edilmesi oluyor. Evet yazarın ve editörün bir beklentisi oluyor ama tamamen beklenti odaklı çizimler yapmayı sevmiyorum. Kendimi de yansıtabileceğim ortak bir karar daha makul geliyor. Gerekirse bunu da her çalışmamda belirtiyorum
Yazarak derdini anlatanlara çizerek destek veriyorsunuz. Yaptığınız iş kimi zaman hayali somutlaştırmak, kimi zaman gerçeği soyutlaştırmak. İlk adımıysa sanırım görünmeyeni görebilmek. Dolayısıyla çocuk edebiyatına baktığınızda bizim göremediğimiz ama sizin gördüğünüz sorunlar var mıdır diye merak ediyorum. Gerek okur açısından, gerek yazar veya çizer açısından sizce neler iyi gidiyor, nerelerde aksıyoruz?
Aslında söylenecek gerçekten çok şey var ama bunlar benim kişisel saptamalarım olduğu için çocuk kitapları piyasası için ne kadar geçerli olur bilemiyorum. Yine de bir örnek verebilirim. Bazı yayınevleri çocuk kitabının kapağında yalnızca yazarın adının yazmasını istiyorlar ve çizerin o kitabın çok büyük bir parçası olduğunu unutuyorlar. Yazar kadar çizerin de o kitapta hakkı olduğunu ve kapakta kesinlikle isminin yer alması gerektiğini düşünüyorum.
Yazarlarla aranız nasıl? Çizimini yaptığınız eserin sahibi ile hangi düzeyde bir iletişim kurarsınız? Hangi kafa yapısındaki yazarlarla çalışmak kolay, hangileriyle çalışmak zordur?
Kitap eğer bana yayınevi aracılığı ile geliyorsa genelde yazarlarla iletişimim pek olmuyor. Editör ağırlıklı oluyor iletişimim. Ama editör, yazar, çizer toplantıları yaptığımız projeler de oluyor. Kitap yazarı bana bireysel olarak ulaşıyorsa yazarla iletişimimiz tabii ki kitap çizimleri boyunca devam ediyor. Şu ana kadar çalıştığım yazarlarla herhangi bir problem yaşamadım, her seferinde ortak bir dil bulmayı başardık. Umarım böyle de devam eder.
Yayınevleri ile aranız nasıl? Muhatabınızdan ne bekler, ona ne avantajlar sunarsınız?
Şimdiye kadar büyük bir sorun yaşamadım yayınevleriyle. Sözleşme kurallarına karşılıklı uyulduğu ve iyi niyetli olunduğu sürece de bir problem olacağını sanmıyorum. Benim sunduğum en büyük avantaj, işimi hakkıyla ve sözleşme kuralları kapsamında yapmak olacaktır ki bu bir avantaj değil sadece doğru olandır aslında. Karşı taraftan da tek beklentim budur.
Çocuklarla aranız nasıl? Onlardan fikir alır mısınız?
Bu konuda çok avantajlı olduğumu düşünüyorum çünkü ben bir sınıf öğretmeniyim. Çocukları çok seviyorum ve onlarla iyi bir iletişimim var. Onların her hallerine, tepkilerine, mimiklerine şahit hatta dahil olma şansını yakalıyorum. Çizimlerimi ilk görenler hep öğrencilerim oluyor. 2,5 yaşında bir oğlum var, çizdiklerime bakmayı çok seviyor ben de verdiği tepkileri çok seviyorum.
Bir çocuk kitabını çizerken hedefiniz nedir, hangi konularda kendinizi sorumlu hissedersiniz?
Yazarın anlatmak istediğini kendi hayal gücümle harmanlamaya, hem çocuklara hem büyüklere hitap edecek eğlenceli ve farklı bir dünya oluşturmaya çalışıyorum. Büyükler de kesinlikle çocuk kitabı okumalı. Bu nedenle onları da belirttim.
İyi bir okur musunuz? Çizime başlamadan önce metni nasıl okursunuz? Sonrasında işiniz bitene kadar, kaç defa daha okursunuz? Bu işi yapıyor olmak okuma alışkanlıklarınızı etkiledi mi?
Bazen iyi bir okurum, bazen değilim ama son zamanlarda sesli kitaplar sayesinde çalışırken de kitap dinleme fırsatım oluyor. Gelen metinleri çok dikkatli okurum ve notlar alırım. Gerekli yerlerde tekrar okumalar yaparım. Ne kadar okursam okuyayım çizilecek sahne geldiğinde o kısmı bulup tekrar okurum
Çocuk kitaplarını çizerken sizi en çok zorlayan nedir? Tıkandığınız olur mu, sizi neler besler?
Çizimlerde beni çok zorlayan bir şey olmuyor ama benim de tıkandığım yerler oluyor. Tıkandığımda bir süre daha, doğru sahneyi hayal etmeye çalışırım eğer olmuyorsa bir süreliğine başka şeylerle uğraşırım. Siz başka bir şeyle uğraştığınızı sansanız da beyin o problemi çözmeye çalışmaya devam ediyor ve bir noktada evreka! Sahne canlanıveriyor. Sınıf öğretmeni olduğum için çocuklardan ve oğlumdan etkilendiğimi düşünüyorum. Düzenli olarak çocuk kitapları alıyorum ve inceliyorum. Kitaplardaki çizimlerin beni ne kadar beslediğini bilmiyorum ama çocuk kitapları okumak ve incelemek inanılmaz keyif veriyor bana. Bir de küçüklüğümden beri iyi bir anime fanıyım. Çizimlerim anime tarzı olmasa da hayal gücümü zenginleştirdiğini düşünüyorum.
Okuyup çizmemeye karar verdiğiniz ya da istemeyerek çizdiğiniz metinler oldu mu? Olduysa size bunu hissettiren neydi?
Evet oldu. Çocuklar için uygun bulmadığım (siyasi, dini v.b.) içeriklerin olduğu metinler geldiğinde reddediyorum. İstemeye istemeye çizdiğim de oldu. Tabii bu da göreceli bir durum ama bana göre metinde çok daha iyi sahneler varken çizilmesi için farklı sahnelerin seçildiği kitaplar oldu. Çok istemesem de en iyi şekilde yansıtmaya çalıştım tabiki.
Bugüne kadarki en iyi işinizi görmek istesek bize hangi kitabın ismini verirsiniz?
Klasik bir cevap olacak ama hepsi çocuklarım gibi derler ya, evet aynen öyle. Son çizimlerim diğerlerinden daha iyi görünse de şu çizimim aralarında en iyisidir diyemiyorum.
Metinlerinden en çok keyif aldığınız yazarlar, çizimlerini en çok beğendiğiniz çizerler kimlerdir?
Bu soruya isim isim cevap vermek istersem alanın yeterli olacağını zannetmiyorum. Yazar ve çizer olarak işlerini çok beğendiğim ve yakından takip ettiğim hem yerli hem de yabancı birçok isim var.
Hayalinizdeki proje/iş ya da mesleğinize dair en büyük hayaliniz nedir? "Ben yapsaydım" dediğiniz işler oldu mu? Hadi aksini de düşünelim; işinizin geleceğine dair endişeleriniz var mı?
Kendi yazdığım kitapları resimlemeyi çok istiyorum. Bunun için yazmaya başladığım ama bir türlü sonlandıramadığım iki hikayem de var. Bir gün onları oğluma okuduğumu düşünmek bile heyecanlandırıyor beni. Umarım en kısa sürede gerçekleştiririm bu hayalimi.
Yapay zeka çizimlerinin inanılmaz hızlı gelişimi sektör açısından endişelendiriyor beni. Yazılım, referans olarak sizin, benim, aslında bütün çizerlerin eserlerini kullandığı için ortada büyük bir telif sorunu da var. Sürecin nasıl ilerleyeceğini merakla takip ediyorum ben de.
Yazar: A. Erkan AKAY - Yayın Tarihi: 03.05.2023 09:00 - Güncelleme Tarihi: 09.04.2023 23:50