Bellekte Yer Edinecek Bir Çalışma: Tay, Sinema, Misafir Köşesi

Bellekte Yer Edinecek Bir Çalışma: Tay yazısını ve Misafir Köşesi yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Bellekte Yer Edinecek Bir Çalışma: Tay

24.10.2022 09:00 - Misafir Köşesi
Bellekte Yer Edinecek Bir Çalışma: Tay

S. Çelebi kaleme aldı...

9 yaşındaki yeğenim yazın benimle sinemaya gitmek istediğini söyleyince önce her medeni hala gibi ona fikrini sordum. 'Hayal mi Gerçek mi filmi' dedi. Elbette itiraz etmeden evvel Ne filmi o? Sorusunu da sordum. Enes Batur'un filmi olduğunu söyledi. Çok ama çok kısa bir an şu raflarca kitap yazmış olan kişinin mi yani? Diye düşünecek gibi oldum lakin Ekşi Sözlükteki birkaç başlık canlanıverdi gözümde. Kendisini hiç izlememiştim ama kendisini izleyen ne büyük bir kitle olduğuna ve niteliksiz içerikler ürettiğine dair pek çok başlık tanım görmüştüm. Ardından hakkel yakin şahit olmak için kısa bir araştırma yapıp sonuç olarak o filme gidemeyeceğimizi bir sürü didaktik gerekçe ile anlattım. Sağ olsun ısrarcı davranmadı. Ki zaten film 2018 yılında vizyona girmiş ve sanırsam yeğenim 'sinemalarda' diye reklamlarını duyduğu filmleri her daim sinemalarda sanıyordu.

Sinemalarda olan animasyonlara bakıp biraz soruşturunca kiminde kötülüğe övgü, kiminde sihir büyü bir diğerinde cinsiyetsizlik vurgusu olduğunu öğrendim. En sonunda Çiykinley isimli bir animasyona girdik, tetikte bir şekilde izledim filmi. Çiykinley filmde mealen geçen bir konuşmada 'istedikleri zaman, istedikleri kadar ve istedikleri şekilde davranma özürlüğüne sahip çöple beslenen canlılardı ve filmin meselesi bu canlılara hayat hakkı tanınması gerekliliğiydi. Büyük bir beğeni veya olumsuz bir eleştiri hissetmeden çıkmış oldum filmden. Ancak filmde anlam veremediğim ve çok net duyduğuma emin olduğumu söyleyebileceğim bir replik oldu. Çiykinley zafer kazanıp film coşkuyla sona yaklaşırken Çiykin'in biri 'Çiykinley Yogaa!' diye bağırdı. Üzerine bir ekleme olmadan bir bağlama oturmadan, sadece bu kadar, anlamsız gelen bir mesaj ve ya anlam barındırma ihtimali olan bir sahne olarak kaldı aklımda.

Kimi zaman bu kadar paranoyak olmamak lazım çok abartıyoruz hissine kapılıp kimi zaman yapımlardaki, ürün ve oyunlardaki tahrip düzeyi yüksek içerikleri görüp okuyunca 'az bile yapıyor olabiliriz' hissi arasında gidilip gelinen bir mecra çocuklara yönelik her tür basın ve yayın. Hal böyle olunca güvenilir olduğuna kanaat getirdiğimiz bir içeriği görmek hepimizi heyecanlandırıyor.

Tay animasyonunun reklamlarını gördüğümüz andan itibaren aynı hislere sahip olduğumuz birkaç arkadaşla heyecanlandık ve sevindik. Gelmez her zaman bu fırsat sinemalara diye randevulaştık 19 yetim çocuğumuz, birkaç arkadaş ve kendi evlatlarımız doldurduk bir salonu başladık heyecanla filmi izlemeye.

Film Buz Devri'nin küçücük bir yiyeceğin peşinde bölümler boyu koşturan trajikomik hayvanıyla başlıyordu. Ha tabi direkt o hayvanı ve yiyeceği koymak biraz fazla intihal olacağından hayvanın ve yiyeceğin cinsleri farklı çizilmişti ancak karakterin filmdeki rolü aynıydı.

Filmin giriş kısmı oldukça uzundu sadece fragman öncesi giriş kısmında verilip esas olaya geçilebilecek köyden kaçış kısmı neredeyse ilk bölümün yarısını doldurmuştu. 4,5 yaşındaki oğlum Tay'ı arayan sahibi kapının arkasına saklanmış Tay'ın yumuşacık ve tüylü kuyruğuna basmasına rağmen bunu nasıl hissetmedi ki? diye sordu. Küçük eleştirmenime hak vermemek elde değildi.

Efendimiz s.a.v'e dair çizim yapılmaması doğal olarak hicretin anlatı üzerinden verilmesi fikrini doğurmuş. Ancak yoğun bir anlatı vardı ve bunun yanında anne atın isyanları ve Tay'ın kaçış sahneleri dışında hareket yoktu filmde. Buz Devri intihali olan hayvancık, ve kısa-uyanık, uzun-şapşal karakter klişesi dışında bir güldürü unsuru da olmayınca film oldukça yavaş aktı diyebilirim.

Her şeye rağmen, film esnasında zaman zaman sıkılsa da oğlum film sonrasındaki günlerde, Medine ismini görünce heyecanlandı, Tay'dan bahsetti tekrar izlemek istediğini de söyledi.

Esasında filmde hayal kırıklığı yaşamamda ana sebep filmin İsmail Fidan'ın filmi olduğunu sanmamdı. Rafadan Tayfa gibi bir efsaneye imza atmış bir isimden çok çok fazlasını bekleyerek gitmiştim, bu yazıyı yazmaya oturana kadar da yaklaşık 2 haftadır için için teessüf ediyordum kendisine; lakin yazıyı yazarken teyit etmek amacıyla filmin künyesine bakınca ismini görmedim. Filmin galasında İsmail Fidan ile fotoğraf çekilip paylaşan kıymetli Ayşe Sevim sebebiyle böyle bir zanna kapılmış olmalıyım.

Betül Yağsağan'ın yazıp Nurullah Yenihan'ın yönettiği film, bizi ve çocukları heyecanlandıran, çocuklarımızın belleğinde, gündeminde yer etmesini istediğimiz mevzuların işlendiği filmlerin nicesi için bir öncü olur inşallah.


Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 24.10.2022 09:00 - Güncelleme Tarihi: 14.07.2023 21:21
834

Misafir Köşesi Hakkında

Misafir Köşesi

Kitaphaber ailesine misafir olmuş konuk yazarların yazılarını bu profilde bulabilirsiniz.

Misafir Köşesi ismine kayıtlı 1103 yazı bulunmaktadır.