Benim Küçük Dostlarım: Öğrencilerim

Halide Nusret Zorlutuna'nın "Benim Küçük Dostlarım" adlı eseri; yazarın meslek yaşamının ilk zamanlarından emekli oluncaya kadar gelen zamanı, okul anılarından kesitler sunarak okuyucuya aktardığı bir anı ve biyografi kitabıdır. Okul anılarını anlatırken, bir öğretmende bulunması gerekli olan özellikleri de belirtir. Deneyim ile şekillenen bu özellikler, her öğretmen için birer meşale gibidir.
Öğretmen ve öğrencinin bir olmasından, bütünleşmesinin öneminden bahseder. Kitabın önsözünde öğretmenlik mesleğini seçme nedeninin çocuklara olan aşırı sevgisi olduğunu belirtir. Önsözünden son sözüne kadar öğretmenliğin bir yaşam tarzı olduğu görüşünü savunur. Bir yaşından, yirmi yaşına kadar her çocuk, zevkle okunmaya değer meraklı bir kitap olduğundan bahseder. Karşısında uzun uzun düşünülecek bir bilinmeyenler âlemi olduğunu belirtir.
Yazar kitapta, okuyucuya sadece yazarın gördüklerini ve duyduklarını değil, hissettiklerini de sunar. O kadar çok sevdiği " küçük dostlarını" binlerce küçük dostundan on yedisini okurlarına sunar. Öğretmenlik mesleği boyunca deneyimlediği çocuklarının hikâyelerini okuyucuyla buluşturur. Nadide, Zeyno, Selim, Osman, İrfan ve bir sürü ismin içerisine serpiştirilmiş anılarda bizlere öğretmenliğin vasıflarını gözler önüne serer. Bütün anılarında, öğretmenin öğrencisiyle bir bütün olması, hemhal olmasını sıkça vurgular. Öğretmenlik yalnızca okul ve derslik içinde vuku bulan bir meslek değildir, okulun dışında da öğretmen öğrencisi ile ilgilenmelidir. Öğrenci ile alakalı bütün bilgileri değerlendirerek rehberlik etmeli ve yeteneğine göre yönlendirmelidir. Okul ve hayat başarısı için öğretmen ve öğrenci arasında bir bağ oluşmalıdır. O zaman çocuklarımız; öğretmen, subay, doktor, hâkim, avukat, memur ya da sanatçı olarak ülkesinin dört bir yanına dağılacak ve ülkesine hizmet eden sorumlu vatandaşlar olacaktır.
Öğrencisi Zeyno'nun hikâyesinde, kimselere açılmayan mağrur kalbinde, öğretmenine minicik bir yer vermişti Zeyno ve öğretmeni ile dost olmuştu. Yavaş yavaş her derdini, her şikâyetini, her müşkülünü öğretmenine açmayı başarmıştı. Taşrada öğretmenlik yapmanın, dar bir çevrede imkânını kullanarak öğrencisine yardım etmenin mutluluğunu yaşamakta olan bir öğretmenin anısını gözler önüne serer. Mesleğinde verimli olmanın ilk şartının sevgiden geçtiğini belirtir. Bunu ön sözünden bütün anılarına kadar sık sık vurgular.
"Bir Yanlışlık" isimli bölümde bir meseleyi çözmede öğrenciyi tehdit etmek yerine sorunun temelin inmenin faydasından bahseder, çünkü ceza yöntemi işe yaramaz. Ceza kısa sürelik doğru davranışa neden olabilir; ancak uzun vadede ciddi sonuçlar doğurabilir ve öğretmen çocuk ilişkisini zedeler. Çocuğun duygusal ve sosyal gelişiminde, ileriki yaşamına yönelik bazı olumsuz etkiler bırakır. Yazar hikâyesinde, sevgi ve ilginin tüm sorunları çözebileceğinden, maneviyatın çok güçlü bir sihir olduğundan bahseder.
Zorlutuna, meslek tutkusunu ve sevgisini " Kasketli Başlar" bölümünde okuyucuya etkili bir biçimde sunar: Her türlü menfaatin üstünde bir "aşk"la bir maksada bağlanmanın ne demek olduğunu bilmiyorlardı. Maksat uğrunda ölmenin de güzel, pek güzel bir şey olabileceğini duyamıyorlardı. Maksat uğrunda ölmenin de güzel, pek güzel bir şey olabileceğini duyamıyorlardı. Bunu ömürlerince duymamaya "mahkûm"dular. İşte bu sözler Zorlutana'nın mesleğine duyduğu aşkın en güzel göstergesiydi.
"Yalnız sevimli, terbiyeli, zeki ve çalışkan olanları değil, -Böylesini herkes sever!- ben sevimsiz, somurtkan, haylaz, hatta aptal çocukları da severim. Bana "Öğretmenim!" diyen ses, beni "Annem!" diye çağıran ses kadar sevgili ve kıymetlidir.
Yukarıdaki kitap alıntısından yola çıkarak; "öğretmen öğrenci ilişkisinde, önemli olanın sevildiğine güvenmektir" diyebiliriz. Öğretmenler buna özen gösterir ve öğrencilerini yetiştirirken çocuğa uslu, başarılı, sevimli, güzel, akıllı, zeki olduğu için değil kendisi olduğu, birey olduğu için sevildiği inancını verdiğinde çocukların yaşamlarında mutlu gelecekler inşa edildiğini görebileceklerdir.
Halide Nusret Zorlutuna
Benim Küçük Dostlarım
Panama Yayıncılık
149 sayfa
Yazar: Elif MERT - Yayın Tarihi: 15.12.2021 09:00 - Güncelleme Tarihi: 05.12.2021 23:26