Beyaz Karlarla Kaplanmış Bir Cephe: Sarıkamış, Edebiyat, Misafir Köşesi

Beyaz Karlarla Kaplanmış Bir Cephe: Sarıkamış yazısını ve Misafir Köşesi yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Beyaz Karlarla Kaplanmış Bir Cephe: Sarıkamış

15.01.2025 09:00 - Misafir Köşesi
Beyaz Karlarla Kaplanmış Bir Cephe: Sarıkamış

Umut İdiz yazdı…

I.Dünya Savaşı'nda savunma cephesi olarak bilinen Sarıkamış, Osmanlı Devleti için başarısızlıkla sonuçlanan bir harekât olmuştur. Sarıkamış Cephesi, Osmanlı Devleti'nin askeri liderleri tarafından yönetilmiş ve Osmanlı askerlerinin büyük bir kayıp yaşamasına yol açmıştır. Prof. Dr. Cemalettin Taşkıran tarafından yazılan ''Sarıkamış Ölüme Yürüyüş'' adlı eser, tarihi roman türünde yazılmıştır. Cemalettin Taşkıran'ın bu eseri yazılış amacını eserinde okurlara şu şekilde dile getirmektedir: ''Şunu da belirtmeliyim ki aslında bu çalışma Genelkurmay Başkanlığı arşiv belgeleri, konu ile ilgili bilimsel kitaplar ve hatıralara dayanarak bir film senaryosu olarak yazıldı. Ama film işlemleri bir türlü sonuçlanmayınca, bir tarihçi ve yayımcı arkadaşım bu çalışmayı romana dönüştürmemizi önerdi. Biz de uygun gördük ve üzerinde çalıştık. Kısa süreli bir çalışma sonrasında bu deneme ortaya çıktı. Bu yüzden çalışmalar diyaloglar tasvirlerden fazladır. Amacımız Sarıkamış Harekâtını okuyuculara aktarabilmektir. Eğer biraz ilgi uyandırabilir ve Sarıkamış kahramanlarının biraz daha yakından tanımasına katkımız olabilirse kendimizi amacımıza ulaşmış sayacağız.''[1]

Günümüzde ise Enver Paşa, bu harekâtla bağlantılı olarak en tartışmalı figürlerden biri haline gelmiştir. Enver Paşa'nın bu harekâtı, tarihte en büyük hatalarından biri olarak kabul edilmektedir. Eserde Enver Paşa ile Hasan İzzet Paşa arasındaki tartışmalar ele alınmış ve Enver Paşa'nın Naciye Sultan'a yazdığı bir mektubu yazar, şu şekilde aktarmıştır: ''Cicim, Sultanım, Erzurum'a geldim… Ordu komutanı, Hafız ve subaylarla görüştüm… Her şey İstanbul'da tahmin ettiğim gibi… Karşı olanlar var… Destekleyenler var… Kıtaatın da bir kısmını gördüm. Bazıları köydeki elbisesi ile gelmiş… Fakat hepsi elindeki tüfeği kullanmasını biliyor… Ordu komutanı savaşmak istemiyor… Taarruz kararı verilince komutanlığı bıraktı. Bıraksın. Ben üzerime aldım… Biraz moralim bozuldu. Kolay kolay sinirlenmem ama bu defa sinirlendim… Cicim, hep umduğum adamlar böyle çıkıyor. Bu arada Hafız terfi etti ve kolordu komutanı oldu. Şimdilik 3. Ordu'yu ben idare edeceğim… Allah kısmet eder de şu Moskofları bir ezersem, o vakit cicimi açık alınla kucaklarım. Müsaade et, gözlerinden öpeyim. Belki burada savaşacağız… Enver'ini ömrünce unutma. Gelişmeleri daha sonra sana yazarım. Habersiz kalmamanı istedim… Enver'in.''[2]

Eser, konusunun güzelliği ve kronolojik sıralamasıyla okurun ilgisini çekmeyi başarmıştır. Beyaz karların arasında yürüyen 13-14 yaşındaki çocukların, vatandan başka sevgili bilmediklerini bu eserde görmekteyiz. Eser, bu bakımdan gerçeklere dayanan bir olayı tarihi belgelere dayanarak akademik bir anlatım olarak değil. Edebiyatın sunmuş olduğu imkânlar çerçevesine irdelemesi eseri önemli kılmaktadır.

Sarıkamış Harekâtının başarısızlığını sadece Enver Paşa'ya yüklemek doğru değildir. Dönemin şartları gereği, alınması gereken kararlar büyük bir sorumluluk gerektiriyordu. Erzurum'da düzenlenen bir toplantıda Sarıkamış Harekatı'nın nasıl bir plan dahilinde yürütüleceği üzerine istişare edilmiştir. Genel oy birliğiyle Sarıkamış Harekâtının saldırı bir plan şekline dönüştüğünü yazar, eserde belirtilmektedir.[3] Ancak alınan bu karar doğrultusunda Sarıkamış Cephesi bir faciaya dönüşmüştür. Açlık, sefalet ve hastalık gibi sorunlar nedeniyle ordu mevcudu 120.000'den 42.000'e düşmüş ve yaşları küçük ancak yürekleri büyük Türk askerleri, bu cephede şehit düşmüştür. Enver Paşa'nın Naciye Sultan'a yazdığı bir diğer mektubu eserinde kullanan yazar, o dönemin zor şartlarını ve trajediyi okurlarına şu şekilde aktarmaktadır:

''…Çocuklarımız donuyor Naciye'm… Gözlerimin önünde çocuklarım donuyor… Kahroluyorum…İhsan Paşa durumu kavrayamadı… Hafız! Ah Hafız! Mahvetti bizi… Hala yolda… Ne olacağım bilmiyorum… Görelim Mevla neyler… Sizi, her zamanki gibi, Allah'a emanet ederim. Enver'in.''[4]

Sonuç olarak Sarıkamış Harekâtında yaşları küçük ancak yürekleri büyük olan şehit Türk kahramanları hem tarihe hem gönüllere adlarını yazdırmışlardır. Erzurum'da 1317 doğumlu Türk askerler için yazılmış bir türkü, eserde şu şekilde aktarılmıştır:

''Mızıkalar çalınıyor,

Asker olan gelsin deyi.

17'li asker olmuş,

Topluyorlar ölsün deyi…''[5]

Sarıkamış Ölüme Yürüyüş

Cemalettin Taşkıran

Yeditepe Yayınevi

2.Baskı Ağustos 2020

144 s.

[1] Sarıkamış Ölüme Yürüyüş, Cemalettin Taşkıran, Yeditepe Yayınevi, 2. Baskı Ağustos 2020, s.7.

[2] A.g.e., s.51-52.

[3] A.g.e., s.45-54

[4] A.g.e., s.116

[5] A.g.e., s.88.


Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 15.01.2025 09:00 - Güncelleme Tarihi: 30.12.2024 14:26
3.213

Misafir Köşesi Hakkında

Misafir Köşesi

Kitaphaber ailesine misafir olmuş konuk yazarların yazılarını bu profilde bulabilirsiniz.

Misafir Köşesi ismine kayıtlı 1201 yazı bulunmaktadır.