Bir Destandır 15 Temmuz

Eğitimci yazar ve ödüllü şair Yusuf Dursun'un kitabı romandan çok tam kapsamlı bir 15 Temmuz kronolojisi. On üç bölüm altında ismi tarihe kazınan şehitlerimizin şehâdet anları, gecenin en çetin çarpışmaları ve en büyük fedakarlıkları gerçeklikten kopmadan destanlaştırılmış. Roman, üç vatanperver gencin millî kahramanlık hikâyeleri ve destanlara fazlaca düşkünlüklerini bir nebze dizginlemeye çalışan ailelerinin toplandığı gece hain kalkışmanın patlak vermesiyle başlıyor ve tüm karmaşa ortadan kalktıktan sonra ailelerin bu kararlarından vaz geçmesiyle de bitiyor. Baş ve son bölümler hariç ana gövdeyi oluşturan tüm bölümler doğrudan 15 Temmuz'u 16 Temmuz'a bağlayan gece yaşananların detaylı bir canlandırmasından oluşuyor.
Kitapta Gazi Murat Koçak, Hüseyin Yalabuk, Şehit Türkmen Tekin, Şehit Mehmet Şefik Şefkatlioğlu, Gazi Vahide Şefkatlioğlu, Şehit Albay Sait Ertürk, Gazi Albay Davut Ala, Şehit İmam Ali Akıtkan, Şehit Erhan Dural, Kazan Kahramanı Muhtar Hicabi Bitik, Şehit Muhtar Ali Anar, Şehit Lokman Biçinci, bir şehit iki gazi veren Güder Ailesi, Gazi Safiye Bayat, baba oğul Olçoklar, tanksavar Gazi Sabri Ünal, isminden başka bir nama ihtiyacı olmayan Şehit Ömer Halisdemir, Gölbaşı Şehitleri Demet Sezen, Murat Alkan, Ahmet ve Mehmet Oruç kardeşler, Kübra Doğanay, gecenin en genç şehidi Halil İbrahim Yıldırım, Şehit Ümit Yolcu, Gazi Muhtar Can Cumhurcu, Şehit Fotomuhabir Mustafa Canbaz, Kahraman Binbaşı Barış Dedebağı, gecenin ilk şehidi Bülent Aydın, Şehit Erkan Er'in oğlu Muhammed Er, Şehit Başkomiser Zeynep Sağır gibi kimini yakından tanıdığımız kimini belki de ilk kez okuyacağımız ama her halükârda hayatını bizler için ortaya koymuş kahramanların destansı hikâyelerini bulabiliyoruz.
İçinde vatan sevgisi bulunan her Türk gencinin kanını kaynatacak, ona vatan borcunu ve serdengeçtilere minnetini hatırlatacak bu hikâyeler bizi memleketimiz için yapacaklarımızdan geri durmamaya, tembellik etmemeye, her daim uyanık ve çalışkan olmaya teşvik ediyor. Hain örgütün eğitim yapılanmasını ve askerî yapılanmasını bir kez daha açıklayarak art niyetli planların ne kadar sinsi ve uzun vadeli olabileceğini gözler önüne seriyor. Adaletten ayrılmamanın, içinden çıkılmaz düğümerli çözen, açmazları açan yegane anahtar olduğunu idrak ettiriyor.
Yazarımız gecenin en az bilinen ve dolayısıyla en çok merak edilen olaylarından, Cumhurbaşkanının Marmaris'ten İstanbul'a gelişi ve Genel Kurmay Başkanı'nın rehin alınıp darbenin komutasını üstlenmeye zorlanması süreçlerini de oldukça detaylı şekilde hikâyeleştirmiş. Kitabı okurken insanın, karşısındakine inanmak için ancak ve ancak ilâhî bir yol göstericiliğe muhtaç olduğu böyle bilinmezlerle dolu bir geceden selametle çıkabilmemize yeniden ve binlerce kez şükrediyor, çoğu yerde göz yaşı döküyor, aklını ve izânını kaptırmayanlardan olduğunuz için seviniyorsunuz. Her belanın başında bir karışıklık, bir bilinmezlik ve bu bilinmezliğin bizleri düşüreceği yanılgılar olduğunu idrak etmek, özellikle sosyal medya ve hatta medya yönlendirmelerine karşı bağışık kalabilmek için gençlerin defalarca okuması gereken bölümler bulunuyor. Hiziplere ayrılmak yerine bir ve bütün bir bakışa sahip olmanın, tüm anlaşmazlıklara ve farklı yaşam tarzlarına rağmen ortak amaçlarda birleşebilmenin önemi, bunların siyaset üstlüğü defaatle her ortamda ve mümkün her alet kullanılarak anlatılmalı. Yetişen neslin anlamsız ve kısır kavgalarla kaybedecek vakti ve enerjisi olmadığı onlara birleştirici bir dille ve kapsayıcı hikâyelerle verilmeli. Bu kalkışmanın alt yapısında tarafların hiçbirinin haklı olmadığı, birbirine geçirilmiş bir ötekileştirmeler silsilesinin yattığını halen tam olarak anlamamış veya en azından kabullenmemiş olduğumuzu düşünüyorum. Fiilî olarak değilse de zihnen istisnasız tüm kesimlerin düştüğü bu tuzağa tekrar düşmemek için birbirimizi sevmekten, anlamaktan, sıkı bağlar kurmaktan başka bir çözüm olmadığını öğrenmeliyiz.
Bizzat yaşadığımız o büyük günle ilgili gerek görsel gerek edebî eserler henüz ilgimizi yeterince çekmiyor olabilir. Zira az veya çok olayların içindeydik, tüm hikâyelere tanık olduk, haberlerini çokça duyduk, dinledik, okuduk. Ancak bu eserlerin değeri, üzerinden biraz zaman geçtikten sonra daha iyi anlaşılacaktır ve ilerleyen süreçte yazılacak olanlar ise sıcağı sıcağına yazılanlar kadar canlı olmayacaktır. Dolayısıyla ilk baskısını 2017 yılında yapmış,her kütüphanede yerini alması gereken, belki beş belki on belki yirmi yıl sonra bir gencin eline geçtiğinde hayatî öneme sahip olacak bu kitapları yakınımızda tutmalıyız.
304 sayfa olmasına rağmen akıcı dili ve konusu sayesinde dur durak dinlemeyen, hızlıca tamamlanabilen bir kitap. Bölüm başlarına eklenen, farklı şairlerin destansı mısraları itici bir kuvvet oluyor ve bölümler de kendi içinde ufak parçalara bölündüğünden, her başlık üç beş dakikalık okuma ile geçiliyor. Kapak tasarımı orta hâlli ama düzeltisi kusursuz.
Yusuf Dursun
Bir Destandır 15 Temmuz
Nar Genç Yayınları
304 sayfa
2019 Ekim
Yazar: A. Erkan AKAY - Yayın Tarihi: 15.07.2022 09:00 - Güncelleme Tarihi: 15.07.2022 10:45