Bir İlk Kitap: Rahime'nin Yüz Görümlüğüne Ağıt, Edebiyat, Bilal CAN

Bir İlk Kitap: Rahime'nin Yüz Görümlüğüne Ağıt yazısını ve Bilal CAN yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Bir İlk Kitap: Rahime'nin Yüz Görümlüğüne Ağıt

17.01.2022 15:58 - Bilal CAN
Bir İlk Kitap: Rahime'nin Yüz Görümlüğüne Ağıt

Her şiir kitabı, yaşanan çağa bir nevi tanıklıktır. Şairin, kelimelere yüklediği dertler, acılar, hüzünler ve sevinçler onun dünya gününde yaşadığı, yaşamaya gönlünün elverdiği, düşüncelerle yoğurduğu bir tanıklıktır. Bu tanıklık içerisinde çetelesini tutar tüm yaşadıklarının. Bu onda derin iz bırakan, anlam dünyasında yer edinmiş, gördükleriyle ve hissettikleriyle unutmak istemediği olay ve olgulardan oluşmaktadır.

Şiirin edebî türler arasında yoğun ve sıkıştırılmış bir anlam hacmine sahip olduğu muhakkak. Bu bakımdan şiirin şuurla, şuurun hakikatle bir teması vardır. Bu teması elde edebilmek için bireysellikle toplumsallık arasında bir bağ oluşturması gerekir. Toplumsallık durumu, şiirin genele hitabını kolaylaştıracak ve şiirde anlam problemine dair tartışmaları belirli bir aşamaya getirecektir.

Edebî türlerin sosyal bir olgu olarak ele alınmaları sosyolojik açıdan incelenmeye değer türlerin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Şair ve yazarların düşünce dünyalarını ve hayal güçlerini besleyen kaynak, içerisine doğdukları kültürel havzadır. Bu kültürel havzadan önce kendi coğrafyasına seslenirler ardından tüm dünyaya. Olay ve olgulara bakış açısı, hayal güçleri ve düşünce dünyaları, özgünlük ve dili kullanma yetenekleri şair ve yazarları ileriye taşıyan unsurlar arasındadır. Yerelden evrensele seslenmek, belirtilen hususlar çerçevesinde gerçekleşebilir. Sanatını, kendi sınırlarına hapsolmadan fakat oradan beslenerek ortaya koyan sanatçılar, tüm insanlığı muhatapları olarak görebilirler. Çünkü ortaya konulan her eser, insanlığın başta düşün dünyası olmak üzere kültür ve sanat dünyasına tecrübî bir katkı sunmaktadır.

Bir İlk Kitap, Bir İlk Sesleniş

Bahadır Dadak'ın ilk şiir kitabı İzdiham Yayınları'nca okurun ilgisine sunuldu. Dadak'ın farklı zamanlarda farklı dergilerde yayınladığı şiirlerin yanında daha önce hiç yayınlanmamış şiirlerini topladığı Rahime'nin Yüz Görümlüğüne Ağıt adlı eser, 3 bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm olan Deniz bölümünde sekiz şiir, ikinci bölüm olan Irmak bölümünde sekiz şiir ve üçüncü bölümde Sonsuz Şiir başlıklı tek şiir mevcuttur. Kitabın başına eklenen Yunus Emre'ye ait "Denize değin ırmak idi adın/ Ko andan ötesin denizine daldın" mısrasından hareketle bölümlere ayrılan eser, Dadak'ın şiir serüvenine dair önemli ayrıntılar içermektedir.

Deniz, bölümündeki sekiz şiirlik kısım bir deniz rüyasına dalmış şairin biriktirdiği ırmakların toplamı nispetinde. Ardından gelen Irmak bölümündeki sekiz şiirle de bu denize sürekli su taşıyan kaynak hükmünde. Son kısımda ise bu sürekliliği devam ettirme çabası gözlemlenmektedir.

Dadak'ın şiirlerinin genelinde bir tasvir yoğunluğu vardır. Bu yoğunluk içerisinde karakterler, mekânlar, isimler üzerinden aktarımlarda bulunur. Ana eksende isimlerin olması, şiirin bireyselsen toplumsala doğru kayan bir yaklaşımı olduğunu gözler önüne sermektedir. Şair; bireysel ağlayışı toplumsal bir ağrıya dönüştürmek ister gibi meseleleri ele alır. Bunun için de şiir kurgusu ve dili değişkenlikler göstermektedir. Dili, ara ara komediye yaslanmakta, bu durum olay ve durumlara bakış açısını büyük oranda göstermektedir. Sorgulayıcı bir bakış açısı ile durumları ve olayları ele alır, gözlemlediği olguların görünmeyen yanlarına işaret ederek, bir tür yorumsama yolunu seçer, bunlarla birlikte, yaşadığı içsel serüveni toplumsal bir gerçekliklere yaslayarak aktarır "manisa bilmem kaç ağaç/hani süleyman/ hatırla/ her türk asker gibi aslen sivaslı" ifadesi ve buna benzer bir çok kısımda Dadak, tecrübe ettiği ve toplumda belirli bir yere sahip olguları şiire yaslayarak ustaca bir aktarımla işler. Şiirde yavan durmayan bu aktarımı, okurun şiirden kopuşunu engeller. Aşk, askerlik, sorumluluk duygusu, dünyaya karşı bir tavır, dertlenme, hüzün, acı, komedi, özlem, hayal ekseninde şiirlerle okurun karşısına çıkan Dadak, kitaba ismini veren Rahime'nin Yüz Görümlüğüne Ağıt şiiriyle sorular sorar ve bunları çözümleme gayreti içerisine girer.

Protest Yaklaşım ve Yoğunluk Ekseninde Kelime Üretimi

Dadak, şiirlerinin bütününe yaydığı protest tavrıyla hayata ve insanlara dokunmaya çalışır. Şiirlerini bir sorumluluk bilinciyle ortaya koyar, bunun için de gerçeğin/hakikatin peşinden gider ve onu elde etmeye çalışır. Şiirlerinde teklik yoktur, çokluk vardır. Bu yüzden renkler, çiçekler, melekler, putlar, kadınlar, erkekler, çocuklar ile şiirini oluşturur. Yoğun bir karakter aktarımı yapar, bu sayede şiirin çok sesliliğini elde etmeye çalışır ve hitap ettiği kitlenin artmasını sağlar.

Geniş perspektifli şiirler sunan Dadak, bir ilk kitap olmasına rağmen, ustaca davranır fakat kendi sesini arayan bir şairin izlerini de görmek mümkündür bu ilk eserde ve bu arayışı ara ara şiirin dışına sürüklenmesine sebep olur. Belirlediği çoğullukla, karakter, isimler, mekânlar üzerinden sürekliliği elde etmeye çalışır. Bu yöntemi kısmen başarılı olsa da ara ara şiirden de sıyrılan metinlerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Yapı ve anlatım bakımından birbirinden kopuk, birbirini tamamlamayan ve ilk başta elde ettiği sesin devamı olmayan metinlerin de olması Dadak'ın ilk şiir kitabındaki bütüncül yaklaşımı bozmaktadır. Örneğin; 100 Soruda Kani Karaca, Mahreç Ağrıları, Sayfayı Çevir başlıklı şiirleri usul ve tarz bakımından şiirden sıyrılan metinler olarak durmakta, bir tür iç dökümü, duygu ve düşünce aktarımı gibi durmaktadır.

Dadak'ın şiirleri toplumsal gerçekçilik bağlamında değerlendirilebilir şiirlerdir. Ele aldığı olay ve konular, nev'i şahsına münhasır bir biçimdedir. Söyleyişini zenginleştirmek için kullandığı imgeler, kimi yerde zorlayan bir anlatıma neden olmuştur.

Zengin Vurgular ve Zor Kelimeler

Dadak'ın şiirinde öne çıkan unsur, şiirlerinde kullandığı "çoğulluklar" olarak adlandıracağımız unsurlar, şiirinin zengin bir zeminde değerlendirilmesini sağlamıştır. Bu "çoğulluklar" bağlamında Dadak, farklı olay, mekân ve karakterlere temas ederek, andığı unsurlara şiirinde birer selam göndermiş gibidir.

Dadak'ın şiirlerindeki vurguları üç başlık altında toplayabiliriz. Kadına Vurgu, Erkeğe Vurgu, Mekâna Vurgu şeklinde. Bu üç ana başlık altında şiirlerinde kullandığı "çoğullukları" toplayarak Dadak'ın şiir dilinde bir zenginlik elde ettiği muhakkak.

Kadına Vurgu, Dadak'ın kadına bakışının bir özeti niteliğindedir. Kadın bir annedir, bir işçi, kimi zaman bir çocuktur kimi zaman bir direniş sembolü. Şiirine de bir kadın ismine atıfla başlaması ve bu ismi vermesi, Dadak'ın "kadın imgesi" konusunda ayrıntılar vereceğinin bir nişanesi olarak okunabilmektedir. Şiirlerinde kadın vurgusu kendini isimler ve tanımlamalarla gösterir. Bunlar şöyledir: Rahime, Mürüvvet, Eylem, Belkıs, işçi kadın, kadın berberi, albayın karısı, kürt kadın, hayat kadını, Kraliçe Katarina, Nene Hatun, Halime, bohçalarını düzen kadınlar, Leyla Şimon Abraham, Leyla, Sophia Loren,

Erkeğe Vurgu: Dadak, şiirlerinde erkeğe vurgu yaparken bir tür karşılaştırma yapmış gibidir. Kadın olgusunun netleşebilmesi, erkek olgusunun ele alınmasıyla değerlendirilir ve her şeyin zıddı ile kâim olduğu gerçeğiyle belirgin bir açıklama örneği sunar. Erkek vurgusu, genellikle hayatında yer etmiş ve etkilenmiş isimler üzerinedir. Bunlar tarihi karakterler olabildiği gibi asker arkadaşları da olabilmektedir. Erkeğe Vurgu konusunda değinileri şu şekilde sırlanabilir: Ramazan, Süleyman, Ali, Kafka, Harun, Erwin Rommel, General Patton, Komançerolar, Turgut Uyar, Kani Karaca, Çandarlı Halil, Haccacı Zalim, Firavun, Adem baba, III. Selim, Şehzade, Mehmet Ali Paşa, Raşit, Sultan Abdulaziz, Yıldırım Beyazıt, Gazi Paşa, Atilla İlhan, Lenin, Günter Litf, Nuh, Heytemi

Mekânlara Vurgu: Dadak'ın şiiri coğrafik sınırlamalarla matuf değildir. Geniş bir coğrafyadan bakar dünyaya. Bakış açısının bu genişliğinde büyük bir kültürel tarih mirasını da ortaya koyar. Mekânsal yaklaşım Türk şiirinde üzerinde durulan bir mesele olmasa da, şiirin mekâna tevarüs etmesi onu zengin bir anlam dünyasına sürüklemektedir. Dolayısıyla Dadak, farklı mekân isimleriyle mekânsal bir gezinti nispetince okuyucuları bir şiir macerasına sürükler. Mekânsal vurgu bağlamındaki değinileri şu şekilde sıralanabilir: Kuzey Kore, Afganistan, Cerablus, Kuzey Buz Denizi, Pakistan, Habeşistan, Doğu Türkistan, Yemen, İskilip, Cudi, Marsilya Limanı, Berlin, Almanya, Polonya, Fransa, İngiltere, Amerika, Sovyetler, Spree Nehri

Dadak tüm bu unsurlarla birlikte şiirinde ayrıca zorlayan kelimeler ve açıkçası şiirde çok da iyi durmamış, sırıtan kelimeleri de kullanmıştır. Bu kelimeler şunlardır; gradient, yutong, hologram, viçkıs, hipo, z fakörü, doppler etkisi, tadzio, amfi-teştr: ff, TAPDK, cordell, schubert, konvertibl. Şiirinde kullandığı bu kelimeler, şiiri zorlamış anlaşılmayı zorlaştırmıştır.

Sonuç olarak; Bahadır Dadak, ilk şiir kitabıyla şiire sağlam bir giriş yapan genç şairlerden. Şiire olan bakış açısı ve şiir dilindeki zenginlik dolayısıyla çok sesliliği elde etmiş ve bu uğurda kendi dilini bulmaya çalışan bir isim. Şiir serüveninin uzun olmasını temenni ederiz.

Kaynakça

Dadak, B. (2020). Rahime'nin Yüz Görümlüğüne Ağıt. İstanbul: İzdiham Yayınları.

Not: Bu yazı Hece Dergisi'nin 2020 Şiir Dosyası'nda yayınlanmıştır.


Yazar: Bilal CAN - Yayın Tarihi: 17.01.2022 15:58 - Güncelleme Tarihi: 17.01.2022 16:01
1.243

Bilal CAN Hakkında

Bilal CAN

Dumlupınar Üniversitesi Sosyoloji lisansını tamamladıktan sonra yüksek lisansını da aynı üniversitede tamamladı. Sosyolojik çalışmaları mekân, kent, şehir ve edebiyat sosyolojisi üzerine yoğunlaşmıştır. Şiirleri, denemeleri, kitap değerlendirmeleri ve eleştirileri bir çok dergide yer aldı.

Kitaphaber.com.tr sitesinin kurucuları arasında yer alıyor ve 2015'ten itibaren genel yayın yönetmenliğini yapıyor. Evli ve 2 çocuk sahibidir. 

Yayınlanmış Kitapları

- Diriler Evinden Notlar, Ahenk Kitap, 2024.
- Bir Kuşu Taşlarla Bu Çöle Bağladılar, Hece Yayınları, 2023.
- Zaman İçinde Mekân, Hece Yayınları, 2021. (TYB 2021 Şehir Kitabı Ödülü)
- İnsanlığın Ağlama Tarihine Bir Giriş, Hece Yayınları, 2021.
- Kebikeç, İzdiham Yayınları, 2019.
- Kentle Kavga: Mustafa Kutlu Öykücülüğünde Mekân, İzdiham Yayınları, 2017.

Bilal CAN ismine kayıtlı 361 yazı bulunmaktadır.

Yazarımıza ait 6 kitap bulunmaktadır.

Twitter Kitap Satış Sitesi Kitapyurdu.com