Bir Pasaportsuz Türk: Aziz Mahmut Öncel, Edebiyat, Misafir Köşesi

Bir Pasaportsuz Türk: Aziz Mahmut Öncel yazısını ve Misafir Köşesi yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Bir Pasaportsuz Türk: Aziz Mahmut Öncel

01.07.2016 09:00 - Misafir Köşesi
Bir Pasaportsuz Türk: Aziz Mahmut Öncel

Merve Yüksel, Kitaphaber için kaleme aldı...

Her bir şiirinde insana ve hayata dair bir şey anlatma derdini en asil şekilde yakalayan ve bugüne kadar Aşkar Dergisi'nde yazdığı şiirleriyle tanınan Aziz Mahmut Öncel'in, ''Pasaportsuz Türk'' adını taşıyan ilk şiir kitabı, Ebabil Yayınları tarafından yayımlandı.

Taklit olmaktan öteye gidemeyen birçok şiir kitabından farklı olarak karşımıza çıkan, hayal örgüsü, imaj güzelliği ve kelime seçişteki hassasiyet minvalinde teknik ve muhteva yönüyle olgun ve yüklü şiirleri bir araya toplamış bir kitap Pasaportsuz Türk.

Şiir, konsantre ilham işi kadar bir kültür birikimi meselesidir. Şiiri, bütüne kaim bir bakışla inceleyip, bir yekparelik, bir üslup birlikteliği, bir noktaya bakan mısralar demeti gibi yoğunlaştırabilen Şair Öncel, bu birikim minvalinde şiirlerinde tematik bir bütünlük kurmuş, örgüsü daha sağlam, dokusu daha orijinal şiirlerle muhtevayı daha olgun ve kıvamlı sunabilmiş; imajları, terkipleri ve farklı deyimleriyle sözlerini öz haline getirerek karşımıza çıkıyor ilk şiir kitabında. Pasaportsuz Türk'te hissedilen duyguların coşkulu bir şekilde dışavurumu söz konusudur. Şairin siyaset, dünya, hayat, nefis, ölüm, tasavvufa yakın terkipler ile örülmüş şiirlerinde anlam-duygu yoğunlaşması apaçık görülmektedir. Birde bu anlam-duygu yoğunlaşmasına dilinin ve anlatımının duruluğu eklenince şiir ulaşması gereken ufka yükselmiş.

Çok yönlü bir katalizör Aziz Mahmut Öncel… Hem şiir ilmine vakıf hem de eylem insanı diyebilirim. Pasaportsuz Türk'ü okuyup bitirdiğinizde şöyle bir bakacak olursanız bunun ne kadar doğru olduğunu görebilirsiniz. Şair, mütefekkir, öğretmen olarak ortaya çıkardığı mısralarında Aziz Öncel'in kendi iç dünyasından yansıyan derin düşünme perspektifini toplumsal alana taşımak hususunda gösterdiği çaba kayda değerdir. Bu hünerleri içinde özellikle şairliğini belgeleyen şiirleri takdire şayan… Zira hassas bir mizanla kaleme alınmış şiirlerinde, monoton söyleşilerden uzak, tematik ve karakteristik birçok yenilik mevcut. Üzerinde bir gergef nakşı gibi çalışılmış şiirlerinden bazı mısraları duygu coşkunluğuyla kaleme alınmış, bazıları düşünce ağırlıklı ve estetik imbiğinden geçirilmiş. Bu kitap hem duygu hem düşünce yoğunluğunun bir odakta temerküz ettiği şiirleri taşıması açısından üzerinde durulmayı bilhassa hak ediyor. Şairin kullandığı imgeler yerli yerindedir ve anlatılan durumu yetkin bir şekilde ifade eder. Ne okuyucu merakta bırakılır, ne de her şey apaçık anlatılır. Kitabında geçen şöyle bir şiirinin, bilinçaltındaki ses ve imaj değerlerinden beslendiğini söyleyebiliriz.

'' Oysa bize yetiyordu
Bir lokma bir hırka
Mesela
Her şey iki kelimeydi
'Somunlar… Müminler…' kabilinden
Her şey atlas döşekleri terk edince başlıyordu mesela
Her şey kendi konforumuzu terk edince
Şaşırıyoruz mesela hala
Damda deve arayanlara

Her şey ahîr içindi
Her şey evvelin içindeyken
Somuncu Baba sükûtta
Mevlana, Şems'in burcunda iken
Kasr-ı Arifan'dan bir şule
Gün hazırlayıcılarına konar iken

Sonra unutmadan bir Sıla vardı
Sılamızın kalbimize nakşinde
Ahirin kalbine taze tomurcuklar serpen

Ahirin çözülme kavsinde
Ey iman edenler size lazım gelen edeptir
İlla edep illa edep. '' (syf 61

Şairin, en çarpıcı ve özgün haliyle kendini dinlediği ve ilhamlarını örgülediği bu mısralar, insanın fikir dünyasına şekil verdikleri mekânların ve oraya hayat vermiş şahsiyetlerin çok önemli olduğuna göndermedir. Şair, tabiri caizse kelimeler yoluyla ruhunun derinliklerine iner, orada asıl varlık irtibatına ulaşır. Bu yüzden şairin kalemi şiirlerin lirik ve metafizik yanlarına ulaşmamızı sağlaması ve duygu, düşünce, muhteva ve mesajın aynı tonda / oranda verilmesi yönünden uzun soluklu şiirlere gebe bir seyri takip etmektedir.

Şair Öncel, okuyanı dinlendiren, aynı zamanda da düşündüren bir üslup ve imge dünyasıyla Türk şiirine yeni bir soluk getirmeyi başarıyor. Şiirin anlaşılır değil hissedilir olması Pasaportsuz Türk'te kendisini daha iyi gösteriyor bizlere. Bir şairin kendini tekrar etmediğini görmenin mutluluğunu ve takdirini yaşıyorsunuz. Nihayetinde Şair Öncel'in bundan sonraki şiir kitaplarında da en az ''Pasaportsuz Türk'' kadar iyi olacağına kuşku yok!
Ayırıcı özelliğini ortaya koyabilme gücüne erişen Pasaportsuz Türk, hem kolay anlaşılabilir bir kitap hem de hazırlanışındaki özenden dolayı hediye edilebilecek kalıcı bir eser olarak dikkat çekiyor. ''Hem okuduğumdan edebi zevk alayım, hem okuduğum bana daha güzide ve nitelikli bir şeyler fısıldasın, hem de çeşitli boyutlarda tefekküre sebep olsun'' diyenler için keyifli okumalar.


Not: Bu yazı Ayraç Kitap Tahlili ve Eleştiri Dergisi Mayıs 79. Sayıda yayımlanmıştır.


Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 01.07.2016 09:00 - Güncelleme Tarihi: 07.06.2022 19:13
4023

Misafir Köşesi Hakkında

Misafir Köşesi

Kitaphaber ailesine misafir olmuş konuk yazarların yazılarını bu profilde bulabilirsiniz.

Misafir Köşesi ismine kayıtlı 1193 yazı bulunmaktadır.