Bizim Yunus’a Bir Mektup, Kara Tahta, Ülker GÜNDOĞDU

Bizim Yunus’a Bir Mektup yazısını ve Ülker GÜNDOĞDU yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Bizim Yunus’a Bir Mektup

03.05.2023 09:00 - Ülker GÜNDOĞDU
Bizim Yunus’a Bir Mektup

Gönül usanmadın sen bu seferden

Çalab'ım saklasın seni hatardan

Kişi kim kişinin kahrın çekince

Gidip görünmemek yeğdir nazardan

Doğalı bağrımı doğradı gurbet

Sızar tamar ciğer kanı damardan

Vatan oldu diken gurbet gülistan

Ağu içmek yeğ oldu ney-şekerden

Yunus Göğsün açıp dosta giderken

Çalab'ım saklasın onu hatardan (s.2639)

Bu mektubu yazarken hâlâ aramızda yaşadığınız hissine kapılarak, yazdıklarınızı tekrar tekrar okuyor, anlattıklarınızı, çağı aşan sesinizi sizden asırlar sonra duymaya, dinlemeye ve anlamaya çalışıyorum.

Geçmişe döndüğümüzde; 1241 senesinde batıya doğru yayılmış olan Moğol istilasıyla çok sayıda sanatçı, mutasavvıf, Türkmen ve bilim adamı Anadolu'ya göç etti. Siz de zulmün olduğu bu dönemde dünyaya geldiniz. Hoşgörü üzerine, halkı sevgiye davet etmek üzerine bir hayat yaşayıp bunu şiirlerinize de işlediniz. Yunus Emre, derviş olarak Anadolu'ya, Azerbaycan'a ve İran'a seyahat ettiniz. Şam, Şiraz, Tebriz, Maraş, Nahcivan, Kayseri, Sivas gibi çok sayıda kültürün merkezi olan şehirlerde bulundunuz. Moğol baskısı nedeniyle Anadolu'ya göç eden insanlarla birlikte burada ikamet edenler, büyük bir korku ve tedirginlik içerisindeydiler. Bu korku ve tedirginliği ise olaylara sizin gibi marifet nazarıyla bakan sufi zatların, teskin ve teselli, dirayetli ve inançlı olmaları yönündeki telkinleri ile halk bir nebze de olsa soluk almaktaydı. İyi ki ardınızda eser bıraktınız, bizlerin nasibine.

Ahmed Yesevi'nin başlattığı tekke şiir geleneğini benimseyerek Anadolu'nun bağrına su gibi serperek serinlettiniz. Türk tasavvuf edebiyatının kendine has kurucusu oldunuz. Halk, tekke ve divan şiirini etkilediniz. Tasavvufla beslenen dizelerinizde insanın kendisiyle, nesnelerle ve Allah ile olan bağını işlediniz. Ölüm, doğum, yaşama bağlılık, ilahi adalet, insan sevgisini yoğurdunuz. Çağınızın düşünüş biçimini ve kültürünü dille, yalın, akıcı bir söyleyişle özümüze işlediniz.

Yunus Emre'nin şiirleri, abdallar, dervişler aracılığıyla on dördüncü yüzyılda daha söylenip yazıldığı andan itibaren ezberlenip okunmaya başlanarak tüm Anadolu ve Rumeli coğrafyasına yayıldı. Şiirleriniz, aynı zamanda asırlardan beri Anadolu'da ve Rumeli'de faaliyet gösteren tarikatların ortak düşüncesi ve sesi hâline gelerek, Alevi ve Bektaşi edebiyatı ile Melami ve Hamzavi edebiyatını meydana getiren halk edebiyatına kaynak oldu.

Çağımızda, yeniden dikkatleri çektiniz ve yansıttığınız insan sevginiz değerli gözlerle ele alındı. Bu çağda doğan Yunus, Anadolu'da çok bulunana tasavvuf zümrelerince çağını ve kendini canlandırarak yaşatmaktadır. Medrese öğrenimi görüp görmediği, icâzet alıp almadığı hususu açık değilse de siz iyi bir tahsil görmüştünüz. O devrin ilmî ve felsefî sistemlerine Yûnus'un divanında yer yer belirli iz ve işaretler vardır.

Sevgili Yunus, Hint ve İran, Yunan ve Roma, mitolojisinden Kur'an-ı Kerim'deki peygamberlerin kıssalarından, hususiyetlerinden, Uveys, Huseyn b. Mansur, İbrahim b. Edhem gibi erenlerden, Nasûh, Şeyh-i San'an gibi hikâyelere kahraman kesilenlerden, sufi menkıbelerinden, Leyla ve Mecnun, Ferhad ve Şirin, Hüsrev gibi İslami klasik edebiyata geçmiş âşıklardan beyitlerinizde değinmişsiniz. Taptuk Emre'yi inançla, Mevlana'yı sevgiyle, Molla Kasım, Calinos, Lokman, Kralları ve Peygamberleri anmaktasınız. Hece ve aruz ile yazdığınız şiirler de vezni, devrinize göre kullanmaktasınız. Halk diline verdiğiniz önem ile birlikte Arapça, Farsça sözleri ve tamlamaları kusursuz dile getirmektesiniz. Bir halk rivayetine göre Yunus 3000 şiir söylemiş, daha sonra Molla Kasım adlı bir zâhid bunları şeriata aykırı bularak 1000 tanesini yakmış, 1000 tanesini suya atmış, kalan 1000 şiiri okurken, "Derviş Yûnus bu sözü eğri büğrü söyleme/Seni sîgaya çeken bir Molla Kasım gelir" beytine rastlayınca pişman olup tövbe etmiş ve Yûnus'un velîliğine inanmıştır. Bu inanışa göre yakılan şiirler gökte melekler, suya atılanlar balıklar, kalan şiirler de insanlar tarafından okunmaktadır. Yûnus Emre'nin 417 şiirinden 138'i aruz, diğerleri hece vezniyle yazılmıştır. Ben bir kitap okudum kalem onu yazmadı / Mürekkep eyleyeydim yetmeye yedi deniz / Bu beyit bir ayettir. Beyitlerinde ayetlerden de alıntılar yapmaktasınız. Mesnevi ve Divan-ı Kebir'den beyitleriniz ve şiirleriniz de bulunmaktadır.

Gezdiğiniz köylerde halk ile halk diliyle içli dışlı olmanız Anadolu'nun Türkçesiyle haşır-neşir olmaktı. Yerli olan Türkçe diğerlerini temsil etmekteydiniz. Yunus, bu yüzden Anadolu'da kurulacak dini ve tasavvufi, lâ ve dini Türk halk edebiyatının tükenmez tek kaynağı olmaktaydı. Tüm Anadolu sizi tanıdı. Her çağda varlığınızı bildik anladık. Birçok esriniz günümüzde daha iyi anlaşılmaktadır. Herkes tarafından sevilen halk ozanısınız. Gönül tahtınızı çağlar boyu sürdürdünüz. İnsana dost diye sarıldınız. Beni en çok etkiyen yönünüz bu oldu. Mevlânâ ile en benzer üslubunuzda bu. İnsanlığa sarılınız, herkesi sevmeye sevilmeye ve sevginize layık görebilen gönüllere sahiptiniz. Biliyorum vebali ağırdır yargısız infazın. Yazık ki günümüz insanı sizleri okusun istiyorum. Sevgi ve dostluğu yargısız, sevgi dolu ve alçak gönüllü olmayı ancak ve ancak sizler öğretebilmektesiniz. Eserlerine hürmeten, kuşaklarca sevgi ve saygıyla anılacaksınız sevgili dostum Yunus, benim gönül tahtıma kurulmanızla müşerref oldum.

Yunus bu sözleri çatar

Sanki balı yağa katar,

Halka mata'ların satar

Yükü Gevherdir tuz değil.

Evet, size gönlümdeki yeriniz ve insanlığa kattıklarınızı anlatan bir mektup yazmak istedim. Şiirlerinizde, tasavvufun derin ve içli hoş görülüğüyle, bir melamet neşesine bürünerek aktarıyorsunuz. Divanınızda on iki şiirinde Taptuk'un adını anıyorsunuz.

Biz şiirinizden aşkı anladık. Siz ismini anarken dahi biz sizden yola çıkarak insanı anladık. İnsana dair anlamlar biriktirdik, insana insanı anlatan sesiniz, şiirlerinizde büyüdü sevgi, çiçeğe bakıp seslenmeniz tabiatı düşünmemize sebep oldu, sevgiden, aşktan bahsettiniz bizlere bu çağda, sevgimizi, aşkımızı sorguladık, siz gönlünüze aldığınız şiirlerinizle yaslarken, onları pişirdiniz, ham söz söylemediniz, bu pişkin cümleleri, anlamları, bizim zihnimiz acaba ne kadar anladı ne derece anladı, nasıl anladı...


Yazar: Ülker GÜNDOĞDU - Yayın Tarihi: 03.05.2023 09:00 - Güncelleme Tarihi: 03.05.2023 09:57
864

Ülker GÜNDOĞDU Hakkında

Ülker GÜNDOĞDU

1977 yılının Ocak ayında Konya Ereğli’de dünyaya geldi. 18.08.2020 tarihinde Kitap Haber’e katıldı. 1998’den beri İstanbul’da yaşamakta.

Ülker GÜNDOĞDU ismine kayıtlı 143 yazı bulunmaktadır.

Twitter Instagram LinkedIn Kişisel