Câbîri ve Arap Aklı - 2
Resul Olcay kitaphaber.com.tr için kaleme aldı.
Seri Hakkında Girizgâh
Câbirî'nin, İslâm Kültürünü bütün olarak epistemolojik/bilgisel tenkide tâbi tuttuğu eseri, bir devam kitabı olduğundan, bu girizgâh elzemdi. İlk kitap giriş, ikincisi ise gelişme ve sonuç mahiyetinde. İlk ikisi "temel" ve "yapı" olarak usulde ayrı olsa da, birbiriyle bağlantılı ve iç içedir. İkisi kültür mirasındaki dile dayalı, fıkhî, akidevî, müstakil aklın incelenmesinde yoğunlaşır. Oysa üçüncüsü yönetime dayalı siyasî aklı; dördüncü ve son kitap ise toplumsal yöne dayalı ahlâkî aklı işler.
Hedef
Tarihî süreçte, insan gün be gün yeni kapılar açarak değişirken, sürekli açık olması gereken içtihat kapısı, "makâsıdu'l-Luğa/dilin amaçları" hâkim kılınıp, "makâsıdu'ş-Şerîa/şeriatın amaçları" ıskalanarak kendiliğinden ve zorunlu olarak kapanmıştır. Câbirî, İslâm kültürüne bir bütün olarak vâkıf olup, sorunları çözüme kavuşturduktan sonra; önceki kimi muhakkik âlimlerden de ilham alarak, o kapıyı zorlama derdinde.
"Yardım" değil de, "ilham" alarak, çünkü temel kaygısı "kültürümüzden neyi alıp, neyi bırakmalıyız" değil, onu "anlamalı" ve "kendi yolumuzu kendimiz çizmeliyiz"dir. Gelenek ve modern arasında, makûl mesafede, ikisini de ötelemeden, yok saymadan ve yüceltmeden.
Yapı'nın Yapısı
Serinin ilkindeki ilgisi, Arap Aklını oluşturan kavramlar ve temelleri üzerine idi.
Üç ana kısım ve birçok alt bölümden oluşan bu ikinci eserdeki temel ilgisi ise o temel üzerine bina edilen 'Beyân', 'İrfân' ve 'Burhân' bilgi sistemleri olan yapısıdır ki, eserin Arapça özgün adı 'Bünyetü'l-Akli'l-Arabî' yani 'Arap Aklının Yapısı'dır.
İslâm Düşüncesi'nin Anâsır-ı Selasesi: Beyân, İrfân, Burhân Bilgi Sistemleri
Câbirî, bu üçlü tasnifi, hem âlim hem de ârif olan Kuşeyrî'den (986-1074) ödünç alır ve içini mutedil yorumu, derin kaynak taramasından mütevellit zengin birikimiyle özgünce doldurur.
Beyân
Beyân'ın temel kavram çiftleri: "Lafız ve Mânâ; Asıl ve Fer; Cevher ve Araz."
Beyân, Türkçe'de: "Bildirme ve bir eserde, düşüncelerin, duyguların, hayallerin doğuş ve değerlerini, bunların anlatımında tutulacak yolları konu edinen bir edebiyat bilgisi dalı." anlamlarına gelir.
Câbirî ise: "Beyân sadece "anlatma" veya "tebliğ" faaliyetini gerçekleştiren unsurları değil, aynı zamanda "anlama", "öğrenme" ve genel olarak "düşünme" faaliyetini gerçekleştiren unsurları da kapsayan/câmi bir isimdir." şeklinde tanımladıktan sonra, "Dilciler, nahivciler, belâgatçılar, usul-i fıkıhçılar ve kelâm âlimlerine kısaca 'beyân âlimleri' diyoruz." diyerek tasnif eder.
Bölümü, mezkûr kavram çiftlerini inceledikten sonra, sistemin temel problemine işaret ederek noktalar: "Kanaatimizce beyân âlimlerinin düştüğü hata, Kur'ân'ın bir şeye dikkat çekmek için kullandığı araç ve yöntemleri akıl yürütme için bir kurallar bütünü ve düşünce için bir mantık hâline getirmeleridir. (S. 325)
İrfân
İrfân'ın temel kavram çiftleri: Zâhir ve Bâtın; Nübüvvet ve Velâyet. Türkçe'de üç anlamı vardır irfânın; bilme, anlama, sezme; gerçeğe ulaştırıcı güçlü seziş ve kültür. Batı dillerindeki karşılığı 'gnose'dur.
İslâm mutasavvıflarında irfân, kalbe keşif veya "ilhâm" şeklinde atılan ve rasyonel bilgiden üstün bir bilgi türüne işaret eder.
İrfân'ın en nihayetinde bir "uhrevî ideoloji" olduğunu belirten Câbirî, kavramlarıyla, tavır alışlarıyla, düşünüş biçimleriyle; Hermesçilik, Hellenizm, Yeni Eflatunculuk vbg. kadîm mirasa dayanan, tamamen "dış menşeli" olduğunu vurgular.
Beyân ile irfânı uzlaştırmaya çalışan Kuşeyrî, hem kaynak hem de örnek alması açısından, bu kısmın mihverindedir. Bölümü, Şiî irfân ile Sûfî irfân arasındaki benzerlik ve farklılıkları belirttikten sonra, irfân mensuplarını "İslâm-Arap bilgi alanında içtenlikli bir irrasyonelliği kökleştirmiş olmaları"ndan dolayı âtıl aklı hâkim kıldıkları için eleştirerek noktalar.
Burhân
Burhân'ın temel kavram çiftleri: Lafız-Kavram; Vâcip-Mümkin. Dilimizde kanıt ve belgit diye iki anlamda kullanılır. Câbirî: "Açık ve kesin delil, genel anlamda, herhangi bir önermenin doğruluğunu belirleyen her zihnî faaliyete verilen isimdir, özel bir düşünce metodu olan ve âleme belli bir bakış açısıyla yaklaşan bir bilgi sistemi olarak" tanıttıktan sonra "bu bilgi sistemi, temelde Aristoteles'i kaynak olarak kabul etmiştir." diyerek referans noktasını da gösterir.
Câbirî, bu bölümde mezkûr kavram çiftleriyle birlikte en önemli aktörleri Kindî (801-873), Farabî (872-950), İbn Sînâ (980-1037), İbn Rüşd (1126-1198) gibi filozof âlimlerin düşünce ve tutumlarını, zaaf ve ufuklarını inceler.
Sonuç: "Yeniden Yapılanma"
Yeniden Yapılanma projesi için, "Evrensel Akıl" eşliğinde İbn Hazm eleştiriciliğini, İbn Rüşd akılcılığını, Şâtıbî usûlcülüğünü ve İbn Haldun tarihçiliğini mehaz kılan Câbirî, eseri, cevabı zor olan şu soruyla noktalar:
"Artık ölülerimizi gömelim mi? Artık zamanın akışını değiştirelim mi?"
Arap-İslâm Kültürünün Akıl Yapısı
Muhammed Âbid el-Câbirî
Çevirenler: Burhan Köroğlu, Hasan Hacak, Ekrem Demirli
Kitabevi Yayınları
722 sayfa
Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 16.02.2021 10:00 - Güncelleme Tarihi: 03.11.2024 17:11