Cermenler ve Göçebelikleri
Toplu halde yaşama biyolojisine sahip olan insan, hiç şüphe yok ki ilk çağda temel geçim kaynakları elde etmek için mücadele etmiştir. Bu mücadelesini doğaya ve türdaşı olan insana karşı yapmıştır. Elinde delici ve kesici gibi aletleri olup, hayvancılık ve tarımın yeni başladığı, yeryüzünde ki insan toplumun yarısından fazlası göçebe hayat tarzında yaşadığı bu çağda düzenin olmadığı kargaşanın olduğu bir devirdi.
İlkçağ toplumların en kadim yerleşme bölgeleri Mısır, Mezopotamya ve Uzak Doğu idi. Bu merkezi coğrafyalar ilk yerleşim yeri olduklarından, toplumsal bir çalkantı yaşandığında en yakın coğrafyalara göç ve istila şeklinde insan hareketleri başlardı. Göç sonucu yerleşim olursa düzen, istila olunca kargaşa olurdu. Doğanın insana hükmettiği bu dönemde, insan hayatta kalmak zorundaydı. Bahsettiğimiz bu merkezi ilk yerleşim bölgelerinde o dönemde dünyanın tek kıtası olan Asya, Afrika ve Avrupa’dan ibaretti. Bu bölgeler Avrupa kıtasının uzak ve gizemli oluşu, dikkatleri çekerek iklim şartlarının uygun olmasına cazip haline geldi.
Avrupa Tarihi alanında uzman John B. Bury, “Barbarların Avrupa'yı İstilası” başlığıyla ilkçağ döneminin Avrupa kıtasının kimliğini, oluşum sürecini ana hatlarıyla anlatıyor.
Britanya Tarihçiliği denildiğinde akla gelen günümüzün en önemli tarihçilerinden John Bagnell Bury, “Barbarların Avrupa'yı İstilası” çalışması on beş seminerden oluşur. Bu çalışma Roma İmparatorluğu’nun son dönemlerinden başlayarak ve Cermen krallıklarını tek tek ele almaktadır. Hunlar, Vandallar, Vizigotlar, Franklar, Lombardlar, Alamanlar gibi çok sayıda krallığa ayrı başlıklar halinde değinilmektedir. Bu krallıkların hukukları, idari sistemleri, yapıları gibi hususlar ayrı ayrı anlatılmaktadır.
Bury, çalışmasına Cermen tarihiyle başlar. Batı Cermenler ile Doğu Cermenler iki ayrım yapar. Bu ayrımı iki Cermen ırkının tarihî rolleri olduğu için yapar. Batı Cermenler yerleşik bir hayat tarzı yaşarken, Doğu Cermenler göçebeydiler.
Bury'nin eserdeki asıl vurgusu Roma İmparatorluğunun Cermenleşmesi üzerinedir. Roma İmparatorluğu’nun son dönemlerde ordu komutanları Cermenlerin eline geçmiş ve Stilicho, Aetius gibi meşhur komutanlar Cermenlerin içerisinden çıkmıştır. Bury de bu gerçekliğe dikkat çekmektedir. Ancak burada başka bir gerçeği de vurgular. İmparatorluk Cermenleşirken Cermenler de Romalılaşmıştır. Yıllarca Roma şehirlerinde eğitim alıp Roma hukukunu ve idari sistemini öğrenmişlerdir. Bury bu bakımdan Cermenleri gelişmeye yazgılı gibi görmektedir ve onları diğer milletlerden, örneğin Türk bozkır halklarından ayırmaktadır.
İlkçağ Avrupa'sının siyasî ilişkilerini ayrıntılı bir biçimde bahseden Bury, bunun en dikkat çekeni ise Atilla'nın Galya ve İtalya saldırısıdır. MS 445’ten 450’ye kadar Atilla gücünün zirvesindeydi: Avrupa’daki saygınlığı ve etkisi muazzamdı. Bu dönemde Hunların kırsal olması ve halende tarım yapmayı öğrenmemeleri yanında nasıl olurda bir siyasi güç oldular. Bury, kitabında bunun sebebi olarak Atilla'nın siyasi yeteneği ile birlikte Roma İmparatorluğu’nun doğu yarısındaki eyaletlerde fazladan yıllık ödeme almalarıdır. Hunların Bu dönemde Roma üzerindeki siyasi üstünlükleri ve yaşanan olayları ayrıntısıyla anlatır. Bury, dikkat çektiği bir husus ise Cermen tebaanın Hunlar üzerindeki nüfuzu olmuştur. Bir örnek olarak, Hun krallarının Cermen adı taşımalarıdır. Rugila, Muncuk (Atilla'nın babası) ve Atilla’nın adları Cermen olmasıdır. Aynı durum Roma’lıların da Cermen nüfuzuna girmiş olduklarıdır.
John B. Bury, on beş seminer olarak verdiği İlkçağ Avrupa Tarihi konusu, “Barbarların Avrupa’yı İstilası” başlığıyla dönemin istilaları ve savaşlarını anlama konusunda zengin bir kitaptır.
John B. Bury, Barbarların Avrupa’yı İstilası, çev. İslam Kavas – Yusuf Akbaba, Kronik Kitap, 1. Baskı, Haziran 2020.
Yazar: Yunus ÖZDEMİR - Yayın Tarihi: 14.04.2021 09:00 - Güncelleme Tarihi: 10.04.2021 22:09