Çizgi Roman; SEYYAH – Viking Diyarına Yolculuk
Mizahî çizgi roman "Seyyah", annesinden aldığı şevkle (gaz mı deseydik acaba) yaptığı işlerde başarılı olduğunu sanan, aslında pek bir kabiliyetsiz olan sıfatsız Ahmet'in kabiliyetini arayışıyla başlıyor. Şiirde ve bilimde alay konusu olan icraatlarından sonra komşusuna yardım niyetiyle bir saksılık yapmaya kalkışıyor ama ahşap ve demirden ürettiği saksılık kırılınca yoldan geçen birinin kafasına düşen saksı zindana atılmasına sebep oluyor. O, zindanda çaresizce, atmayı unuttuğu coğrafya kitabını okurken şehre (Bağdat) Kara Vikinglerden kaçan bir Ak Viking genci geliyor. Bu Ak Viking gencinin zalim Kara Vikinglerden şikayetini duyan halife Ak Vikingler diyarına bir yardım kervanı göndermeye karar veriyor. Ama yol iz bilen bir rehber bulamıyorlar. İşte sıfatsız Ahmet aradığı fırsatı böylece yakalıyor ve azad edilip kervan kafilesine rehber oluyor. Ahmet ile Ak Viking Ulme'nin yol arkadaşlığı, Ulme'nin Müslümanları tanımasını sağlıyor. Bir gece kum fırtınasında Ulme rüzgâra kapılıp ağır uykusuna bir ağacın dalında devam edince Ahmet onu indirmek için ağaca çıkıyor ve ikisi birden oradan düşüp kendilerini eskilerin yaptığı ama toprak altında kalmış, keşfedilmemiş bir kuyunun dehlizinde buluyorlar. Bu sırada rehberini kaybeden kervan da istişare ile yola devam ediyor. Kuyudan çıkıp biraz yol aldıktan sonra yorgun düşen ve uykuya dalan Ahmet-Ulme ikilisi, ertesi sabah ağlayan bir adamın sesine uyanıyorlar.
Köylünün maskarası olmuş Ahmet adındaki bu gencin hikâyesini kendisininkine benzeten bizim Ahmet, Adana'nın bir köyünde, yolun ortasındaki büyük bir kayayı yıllardır yerinden kaldıramayan adaşına ve onun ahalisine yardım edip bu işin çözümünü bulmak istiyor. Bizim sıfatsız Ahmet öyle bir çözüm buluyor ki köylüyü hem kayadan kurtarıyor hem suya kavuşturuyor hem de dünyanın ilk taş köprüsünü yapmalarını sağlıyor. Bu başarıya vesile olan köylü Ahmet köyde büyük nam yapıyor ve taşı oradan kaldırana vaat edilen ödülleri ailesine bırakıp çok zaman kaybeden Ahmet ve Ulme'yi kestirmeden kervana yetiştirmek üzere onlara katılıyor. Kervanla buluşup Akdeniz'e açılıyor ve gemide eğlenceli serüvenler yaşıyorlar. Gemi fırtınada batınca bir fıçı içerisinde kayaya vuruyorlar. Bütün bu yolculuk boyunca yük taşımaya üşenen bir devenin de onların yanından hiç ayrılmadığını söylemiş miydim? Deve önemli, çünkü sahile vurup zalim Aleksi'ye esir düşen gezginlerimizi o kurtaracak. Babasına hayrı olmayan Aleksi'ye insanın gücü mü yeter diyeceksiniz. Evet, yetmez, ama bizim deve kendine bir ayı arkadaş edinirse o ayının gücü yeter. Aleksi'den kurtuluyor ve Ak Vikinglerin terk edilmiş köyüne varıyorlar. Varıyorlar varmasına ama orada da Ulme için bırakılmış ipuçlarından başka kimseyi bulamıyorlar. İpuçlarını takip edip Ulme'nin ailesine ve köylülerine ulaşıyor, Ahmet'in bilgisiyle onları Kara Vikinglere karşı örgütlüyor ve eğitiyor, galip gelmelerini sağlıyorlar. Görevini başarıyla tamamlayan Ahmet Türk diyarına doğru yola düşerken, Ulme'de Müslüman olup evladıyla, torunlarıyla huzurlu bir hayat geçiriyor ve yıllar yıllar sonra şehadet getirerek ruhunu teslim ediyor.
Daldan dala atlayan, biraz uçuk ama dinî yönü nedeniyle de dengeyi kaybetmeyen bir hikâye okuduk. Ahmet'in hikâye boyunca inancının gereği olarak yaptığı, yük taşımak istemeyen devenin rızasını alma, putları kırma, tevekkül etme, yolculukta bir reis seçme, gerektiğinde istişareye başvurma gibi davranışlar, kıvrak zekâsı ve Allah'ın yardımıyla ürettiği çözümler, bir Müslüman olarak Romalı barbarlara matematik öğretmesi, her daim mazlumdan yana tavır alması gibi durumlar mizahî diyaloglarla da pekiştirilerek hikâyeye yön veriyor ve tabii bunlara alışık olmayan Ulme'nin de merakını cezbediyor.
Bu tür kitapların, okuma şevkini bulmakta zorlanan çocuklar için gayet iyi bir çözüm olabileceğini düşünüyorum. İskandinav kavminin yağmacı istilacı kabilelerini oluşturan Vikinglerle ortak noktalarımız olduğunu Viking Masalları incelememizde görmüştük. Diğer yandan Vikingler çocuk dünyasında her daim canlı kalmayı başarmış kahramanlar. Muhammed Ali Fırtına bu nüveleri yakalamış ve iyi değerlendirmiş. Hızlı yön değiştiren hikâyesi, esprili dili ve sempatik çizimleriyle ilgi görmeyi hak ediyor. Devamının geleceğini umuyorum. Bölüm başlarında kahramanların ağzından küçük coğrafî, dinî, tarihî bilgiler verilmiş. Arka kapakta seyahatin rotası haritada gösterilmiş. 79. sayfada yazıların bir kısmı sayfa kenar boşluklarına kurban gitmiş. Bunun dışında gözüme çarpan bir sorun olmadı. Mizahî yönü ağır basan kitaba daha muzip bir isim düşünülebilirdi. "Seyyah - Viking Diyarına Yolculuk" bize Ahmet ve esprileri hakkında pek ipucu vermiyor ve biraz sıradan kalıyor. Farklı bir iş çıkarmak ve yeni nesle ulaştıran yeni bir köprü atmak için içerikte gösterdiğimiz cesareti kapak tasarımına ve kitabın ismine de taşıyabilmeliyiz. Bu arada kapak dokusu pek güzel. Masraftan kaçınılmamış. Bu da hemen fiyatına dair merak uyandırıyor. Sanal satışta 30-45 TL aralığında olduğunu görüyorum. (20.07.2022) Resim kitapların ve resimli kitapların da bu düzeyde veya daha pahalı olduklarını düşünürsek şu sıralar kabul edilebilir bir fiyat. Yazar ve çizerin aynı kişi olması, karikatürize çizgi roman çizimlerinin aynı özeni ve hatta belki daha fazla mesaiyi gerektirdiği hâlde diğer kitap çizimleri kadar para etmemesi bu tür kitapların fiyatını yükselmiyorsa da gözümüzdeki değerini asla düşürmemeli. Aksine, çocuklarımıza özgün ve bizden çizgi romanlar okutarak, eskiden olduğu gibi bu kitapların elden ele dolaşmalarını sağlayarak, hem okuma kültüründe hem okuma dayanışmasında hem de okuma eğlencesinde yeniden bir canlanmaya vesile olmalıyız ve emeğin karşılığını böyle vermeliyiz.
Muhammed Ali Fırtına
Seyyah – Viking Diyarına Yolculuk
Mavi Uçurtma Yayınları
96 sayfa
Yazar: A. Erkan AKAY - Yayın Tarihi: 29.09.2022 09:00 - Güncelleme Tarihi: 06.08.2022 00:13