Çocuğum ve Ben
Merve Yüksel, Kitaphaber için kaleme aldı...
Dış dünyamızdaki hayatın mukabilini; iç dünyamızın hakikatleri olarak yeniden keşfetmek zorundayız. ''Ya Rabbi, bana eşyanın hakikatini öğret!'' niyazında bulunan Peygamberimiz (sav) neyin peşindeydi acaba? O'nun tek gayesi insanın mahlukat içindeki mevkiini daha iyi kavrayarak kendini tanıması, Rabbini bilmesiydi... Rabbini bilen ise, Rabbine karşı vazifelerini de bilip tatbik edecektir. Yazar Şerife Tortop'un kaleme almış olduğu kitabı ''Çocuğum ve Ben'' hayatın içinden seçilmiş olaylarda, anne çocuk arasında olması gereken iletişimi öğretmeyi hedeflemiş. Hadis-i Şerifte buyrulmuştur ki ''Cennet annelerin ayağı altındadır. '' Düşünürsek bu ne büyük müjde, bu ne büyük mevkidir. Sevgi, şefkat ve merhamet annelikte yapmış en büyük zirveyi. Ve anne ile çocuğu arasında bir acayip sır, bir cezbe, bir sevda koymuş Allah Teala Hazretleri. Onun için demişler ki; "dünyada öğretilen bütün bilgilerin hiçbiri bize, bir annenin bakışının, bir kelimesinin verdiği şeyi vermeye muktedir değildir." Hal böyleyken, bize ne oldu ki, anneler en çok evlatlarından, evlatlar da en çok annelerinden şikayet eder oldu?
Bir küçük kızımız: ''Annemi sevmiyorum; onu sevebilmek için ne yapmalıyım?'' diye soruyorsa... Bir başka çocuğumuz: ''Ailemin yanında kendimi mutsuz hissediyorum ve ailemle beraber olmak istemiyorum. Ne yapmam lazım?'' diyorsa... Nice anneler, hep evlatlarının hayırsızlığından, vefasızlığından dem vuruyorsa... Bir şeyler ters gidiyor, bir yerlerde yanlışlık yapılıyor demektir. Ne dersiniz? Allah Teala'nın fıtratta koyduğu annelik cezbesini, annelik sevdasını bir takım yanlışlarımıza kurban mı götürüyoruz yoksa? Annelik gibi bir sermayeyi bozuk para gibi harcayıp bitiriyor muyuz? Onun içindir ki, Tortop'un kaleme almış olduğu kitabında öncelikle anneye hitap edilmiş. Yediren, büyüten değil; yetiştiren, eğiten anneye... Burada annenin eğitimci kişiliğinin ele alınması dolayısıyla hitap, babaları ve bütün eğitimcileri de kapsamış.
Kitabın kahramanı Fatma Hanım güzel bir anne örneği ile karşımızda. Bir annenin çocuklarıyla olan diyaloglarından hikaye tarzında örneklemeler yazılmış. Diyaloglar tamamen hayatın içinden, canlı ve etkili. Onun için kitabı okurken yer yer Fatma Hanım ile özdeşleştiğinizi hissedeceksiniz. Kitapta teoriye yer verilmemiş. Ama eğitim dalında gerekli birçok teorinin pratiğe dönüşmüş halini, Fatma Hanım'ın çocuklarıyla iletişiminde göreceksiniz. Ayrıca annelerin ve eğitimcilerin çocuklarla beraber okuyabilecekleri eğitici ve çekici hikâyeleri de bulabileceksiniz. Gerek bu hikâyeler, gerekse kitabın çocuk kahramanları Ayşe ile Ahmet'in, anneleriyle iletişimleri, çocuklar adına hem dikkat çekici hem de eğitici olması dolayısıyla kitabı çocuklara da öneriyorum. Ayrıca babalara da hitap etmesi amacıyla, çocukların babası Mehmet Bey'i de hikayelere dahil etmiş yazar.
Çocuk eğitimini ilginç hikâyelerle sunan, teori değil uygulamaya dayanan bu kitaptan öğrenebileceğimiz çok hususlar var. Hikâye dedimse uçuk, havada kalır hikâye değil bunlar. Aksine günlük hayattan seçilmiş, sık sık karşılaştığımız konulardan oluşuyor. Zevkle okurken bilgileniyor, bilgilendikçe hayata tatbik etmek istiyorsunuz. Bizi rahatsız eden basmakalıp nasihatler değil bize doğruyu ve hakikati gösteren yaşanmış veya yaşanması muhtemel olaylardan yola çıkan tavsiyeler ve telkinler ihtiva etmektedir. Tortop'un kolay anlaşılır, akıcı üslup ve edebi vurgularla zenginleştirilmiş kitabı, kitabın okunmasına ve anlaşılmasına büyük bir rahatlık vermiş. Özellikle anne baba ve eğitimcilere çok faydalı olacağı kanaatindeyim.
Güzel örneklerle doğrudan zihnimize ve duygularımıza seslenen, ibreli olaylarla çocuk eğitimine ışık tutan bu kitabı kütüphanemizin bir köşesinde bulunduralım.
Keyifli Okumalar.
199 Günde Çocuğum ve Ben
Şerife Tortop
Yasin Yayınevi
416 Sayfa
Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 09.02.2015 10:27 - Güncelleme Tarihi: 07.06.2022 19:15