Çocuk Edebiyatına İçeriden Bir Bakış: Ömer Ünal, Söyleşi, A. Erkan AKAY

Çocuk Edebiyatına İçeriden Bir Bakış: Ömer Ünal yazısını ve A. Erkan AKAY yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Çocuk Edebiyatına İçeriden Bir Bakış: Ömer Ünal

19.03.2025 09:00 - A. Erkan AKAY
Çocuk Edebiyatına İçeriden Bir Bakış: Ömer Ünal

Sizi çocuklar için yazmaya yönelten nedir?

Türk halk kültürünü ve mitolojisini bilmelerini çok istiyorum. Kendi çocukluğumda sürekli Batı kökenli çizgi filmlere maruz kalırken acaba neden bizde böylesi fantasik olaylar, karakterler yok diyerek hayıflanırdım. Hem akademik çalışmalarım hem de lise sıralarından bu yana devam eden yazma tutkum sonuçta beni çocuk edebiyatı yazarı yaptı.

Çocuklar için yazmanın yetişkinler için yazmaktan daha zor olduğuna inanıyor musunuz?

Kimi açılardan evet diyebilirim ancak tamamen zor ve en zoru çocuk edebiyatı yazarı olmak diye bir tespitin yanlış olacağını düşünüyorum. Çünkü çocuk dünyasında var olduğu sürece bir yazarın en büyük zevki ve en kolay yapabileceği şey yine çocuklar için yazmaktır. Çocuk ruhunu kalemine aksettirebilen bir yazarın işinin zor olacağını düşünmüyorum. Söyleşilerde çocuklardan gelen zor soruları bir yana bırakarak veriyorum bu cevabı.

Çocuklara hitap eden metinlerinizde "olmazsa olmaz"ınız nedir? Sizce yazma sürecinizde bu ölçütünüz değişebilir mi?

Bol bol fantastik ve metinlerarasında mizahi unsurlar… Zamanla değişir mi bilemiyorum, çocuk kaldığım sürece bu ikisi hep var olacak gibi…

Çocuk edebiyatının ülkemizde ve dünyadaki gelişimini takip ediyor musunuz? Diğer yazarları okur musunuz? Gidişat nasıl?

Evet, okuyorum. Son dönemde sürekli mevzubahis olan bazı temalar üzerinden kitap yazılması canımı sıkıyor açıkçası. Daha yaratıcı bir çerçeveden bakıp gözlem yapabilmek en doğrusu olmalı. Türk çocuk edebiyatında çok iyi kalemler var, günceli yakalayan deneyimli yazarlarımız Gülten Dayıoğlu ve Miyase Sertbarut gibi… Bir de hep aynıyı söylemeye çalışan genç yazarlarımız var.

Yazarken edebî kurgu ve dile mi yoksa öğreticiliğe mi ağırlık veriyorsunuz? Sanat mı eğitim mi?

Sanatla hemhal olan birinin sanatı ikinci plana atması mümkün mü? Sonuçta makaleler de kaleme alan bir akademisyen, eğitimci olarak ikisinin farklı alanlar olduğunu düşünüyorum.

Çocuk edebiyatı hakkında genel kabul görmüş ama katılmadığınız klişeler var mı? Rahat olabilirsiniz biz bizeyiz.

Elbette var. Ejderhalardan korktuğuna inandığımız çocuklarımıza ölüm, yokluk, acı, canavarlar gibi unsurları, temaları kesinlikle öğretmemeliyiz, gibi boş fikirler can sıkıcı. Hayatı tüm gerçekliğiyle yaş düzeyine göre dozunu ayarlayarak çocuklarımıza aktarmalıyız. Gulyabani, Koncolos, Tepegöz, cenaze ritüelleri, deprem vb. bunları kitaplardan çıkartalım ama çocuklarımız gittikleri çok çok özel okullarında Cadılar Bayramı kutlasınlar ve bunun adı modernlik olsun. İşte bu tabuyu yıkmalıyız.

Çocuk kitapları yayıncılığında sizce en büyük eksiğimiz nedir? Bilgisayarda açtığınız boş dosyadan kitabınız okurun eline ulaşana kadar hangi basamak sizi en çok zorlar?

Çocuk kütüphaneleri, sadece çocuk kitapları satan kitapçılar, çocuk kitaplarını tanıtan medya araçları ülkemizin en büyük eksik yanları. Bir de yeni çıkanı okumayan ve eskiden okuduğu ne varsa onu okutmaya yeminli kimi eğitimcilerimiz zorluk yaşadığımız yerler. Tabii bir de evliyalar, efsaneler, Türk mitolojisi yazan bir yazar olarak kendi özelimde şöyle de bir sorun/engel yaşıyorum: "Çok yerel kalmış. Evrensel değerleri aktaran kitapları okumalı ve okutmalıyız." klişesi. Oysaki evrensel sözcüğünün anlamını kavramak bu toprakların değerlerini anlamakla başlıyor.

Yazdıklarınızla çocuklara erişebilmenin bir ön şartı var mıdır? Çocuk sevmek, çocuk sahibi olmak, çocuklarla iyi anlaşmak gibi.

Çocuk ruhunu yakalamak… Çocuk merakıyla yıldızları seyredebilmek ve bir çocuk gibi değil tam da bir çocuk olarak girdiğin her mağazada öncelikle oyuncakçı dükkanlarını geziyor olmak.

Çocuk kitaplarında ne görürseniz sizi rahatsız eder? Çocuk hayatının da gerçeklerinden olan olumsuzluklarla kitabınızın içeriği arasındaki dengeyi nasıl belirlersiniz?

Türk geleneklerine, ülkemizin kurucu değerlerine, bizi biz yapmış Anadolu'yu mayalamış evliyalara, tarihimize, bayrağımıza karşı bir ifade kesinlikle rahatsız eder ve ötesinde aksiyon almamı sağlar. Çocuk hayatının gerçeklerini verebilmek ve o dengeyi sağlamak ise yazarın açıklayacağı bir sorudan öte cevabını kitaplarıyla zaten vermiş olduğu bir sorudur.

yesim_tasi_efsanesi

Okuyan çocuğun daha iyi bir insan olacağına dair elimizdeki dayanak nedir?

İyi bir insan olmanın tarifi çok öznel. Bu soruya inanç doğrultusunda da yanıt verilebilir ya da ideolojik bir cevap da bulunabilir. Bana göre iyi bir insan olmak, kendini, ailesini ve milletini tanıyan; ve tüm bu saydıklarıma saygılı olan birey demektir. Bu sebeple bir çocuğun kendini tanıması için başkasını, ötekini ve pek tabii kendinden olanı tanıması, bilmesi ve benzer, farklı yönlerini öğrenmesi gerekir. Bunu da en zevkli yoldan kitaplarla elde edebilir.

Ebeveyn ve öğretmenlerin çocuk okumalarına katkısı gerekli veya yeterli mi? Çocuk bu konuda yönlendirilmeli mi, nasıl yönlendirilmeli, kitap nasıl seçilmeli ve okunmalı?

Gerekli. Peki, yeterli mi; maalesef. Günceli okuması ve takip edebilmesi için öğretmenlerimize sunduğumuz imkanlar sorgulanmalı? Kaç Türkçe öğretmenimize yeni çıkan bir çocuk edebiyatı kitabı hediye ediliyor? Bunun devlet tarafından planlanması gerekir. Kitap okumayı sevdirmenin yolu kitap okuyan eğitimcilerin desteğiyle mümkün. Yönlendirme yapılabilmesi için bu konuda yetkin öğretmenlere ihtiyacımız var. Gittiğim imza günlerinde beni davet eden öğretmenlerimizle sohbet ettiğimizde iki şey söylüyorlar. Sizin gelmenizi ve kitaplarınızla buluşan, severek okumuş çocuklarımızın sizinle tanışmanızı çok istedik, çok mutluyuz. İkinci husus ise sizi davet edip okulumuza getirebilmek için birçok engeli aştık. Nedir bu engeller? Bir çocuğun kitapla ve yazarıyla buluşmasını engelleyen bürokrasiyi, idare baskısını ve diğer kısıtlayıcı tüm engelleri aşmak elzem.

Okurlarınızla buluşuyorsunuzdur. Hangi çocuk sizi heyecanlandırır? Çocuklardan beklentiniz nedir?

Sıklıkla hem de epey… TYB ödüllü Kayıp Mısranın Peşinde ve toplamda 14. baskısına ulaşan, şimdilerde yenilenen tasarımıyla Kronik Çocuk ile raflarda yerini alan Yeşim Taşı Efsanesi kitabımı okuyan, kitabımdaki karakterlerle ve olaylarla ilgili benim aklıma gelmemiş bir konuda soru sorabilen çocuklar çok heyecanlandırıyor beni. Beklentim kalıcı bir okuma yapmaları, okurken eleştirmeleri ve yazarı da söyleşi esnasında terletmeleri…

Modern pedagojiyle aranız nasıl? Geleneksel yöntemlerle modern pedagoji arasında nerede duruyorsunuz? Yazdıklarınızda hangisinin ağırlığı daha fazladır?

Modern kavramının yapısöküme uğrama zamanı gelmedi mi? Modern sıfatını yakıştırdığımız her isim tamlaması yeniden ve yeniden yorumlanmalı. Eğitim felsefesinin de bundan sebeple eski ve yenisinin olacağını düşünmüyorum. Güncele uyarlayıp, teknolojik gelişmeler doğrultusunda bir şeylerden söz ediliyorsa belki başka bir ad verilebilir. İnsanın ilk nefes aldığı günden bu yana aynı insan olduğuna inanıyorum bu nedenle fikirlerimde geçmiş ile günümüz arasındaki çizginin de çok kısa olduğunu düşünüyorum. Okur karar versin bence bu sorunun cevabına; kadim Türk mitolojisini ve geleneksel kültürel değerlerimizi çocuklarımıza öğretme gayretindeki bir yazarın ağırlığı nedir acaba fikri anlamda?

Bugünün yazarları kalıcı eserler bırakabilecek mi? Sizce çağdaşlarınızdan kim yüz yıl (yüz çok olduysa elli diyelim) sonra da okunur?

Akışkan bir hayat yaşanıyor ve bugünün çocukları geçen hafta okudukları kitabı bir sonraki hafta bile hatırlayamıyor. Bu sebeple her şeyin hızlı yaşandığı bir dünyada kalıcılık eskisi kadar kolay değil. İnternetin ve sosyal medyanın bir gün çökeceğini ve o gün kitapların değer kazanacağını düşünüyorum. Belki çok fantastik bir dilek olacak ama ben de Hayao Miyazaki gibi günümüzün modern (yine bu gizemli sözcük çıktı karşımıza) hayatının çökmesini ve her yeri yabani otların kaplamasını sabırsızlıkla bekliyorum.

Yetişkin bir yazarın bugünkü çocuğun diline, düşüncesine sahip olması mümkün müdür, gerekli midir? Farklı kuşakların bağını koruyabilmek için dünyalararası bir köprüye mi yoksa tek dünyalaşmaya mı ihtiyaç var?

Çocuğun diline sahip olmak mümkün değil ama çocuk olmak mümkün. Çünkü her yetişkin zaten profesyonel bir çocuktur. Çocuk olmuş ve o güzel günleri yaşayıp üstelik yitirmiştir. Biz çocuk edebiyatı yazarları olarak çocuklar için yazdığımızı söylesek de şunu da itiraf etmeliyiz ki hepimiz aslında kendi çocukluğumuza mektup göndermenin telaşı içindeyiz. O mektupları ise kendi çocukluğumuzun okumayacağını bilmemizin hüznünü içimize saklayıp telafi etmenin yollarını arıyoruz. Bunun için köprü kurmaya gerek yok, kendi çocukluğumuza yolculuğa çıkmamız gerek. Tek dünyalaşmanın çocuk-ergen-yetişkin üçlemesine yüklediğiniz bir anlam olduğunu düşünüyorum ancak ne sınıfsal, ne milletlerarasında ne de dinlerarasında bunun mümkün olmadığını bugün gayet iyi biliyoruz. Dünya çoğu kez ben ve ötekinden ibaret.

Günün şartları ve çocuk edebiyatının ticarîleşmesi sizi korkutuyor mu? Okumak bir lüks, yazarlar marka, okurlar müşteri olmaya doğru mu gidiyor? Giderse ne olur?

Bu kültür endüstirisinin yarattığı bir durum. Her nesnenin bir amaca dönüşmesinin getirdiği korkunç bir durum. Amaç insan olmak ya da kendini geliştirmek, edebi zevk almak olmalı. Ancak kurumların marka yazar ve kitap peşinde oluşu, bir yazarın adı biliniyorsa onun yazdığı her şeyin en iyisi olduğuna dair bir "yobazca inanç" var. Özel okulların yayınevleriyle anlaşarak sırf daha çok para kazanmak için niteliksiz kitapları çocuklarla buluşturduklarını ya da ders almadığımız kimi olaylardan sonra hâlâ ideolojik yapılanmaların eserlerinin yarışmalar vesilesiyle çocuklara verilmesi edebi bir felaket…

Sosyal medyada binlerce kitap değerlendirme hesabı var. Bunlar sizce okurları doğru yönlendiriyor mu, işe yarıyor mu? Kitap incelemeleri, değerlendirmeleri, eleştirileri noktasında neredeyiz? Takip ettiğiniz, çocuk kitaplarını değerlendiren bir mecra var mı?

Herkesin doğru şeyi söylemesi mümkün mü? Elbette hayır. Benim kitaplarımı da tanıtan çok fazla sayıda hesap var. Hepsinin önemli olduğunu düşünüyorum. Sonuçta elçiye zeval olmaz. Okur, okur süzgecine kavuşana kadar belki bir balık gibi oltaya gelebilir ancak okur süzgecine sahip oldukça herkesin tanıttığı her kitabın iyi kitap olmadığını kısa sürede fark edecektir. Kendisine gönderilen kitaplardan sadece okuyup beğendiklerini paylaşan ve bunu samimi bir şekilde dile getiren çok çok sevdiğim bir evladımız var. Onun sayfasını beğeniyle takip ediyorum. Sözünü ettiğim Instagram hesabı İlay Göker'in ve hesabı ise gokerilaynur adını taşıyor.


Yazar: A. Erkan AKAY - Yayın Tarihi: 19.03.2025 09:00 - Güncelleme Tarihi: 30.01.2025 15:43
2.169

A. Erkan AKAY Hakkında

A. Erkan AKAY

1981 İstanbul doğumludur. İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği bölümünden mezun olmuştur. 2008 yılından bu yana Konya'da yaşamaktadır. İki evlat babası, iki evlat amcası, ikisinin de eniştesidir.

Spora, edebiyata ve küçükleri eğlemeye ilgisi çocukluğundan beri devam etmektedir. 2012-2020 yılları arasında Bilgin Atıcılık Spor Kulübü Kurucu Yönetim Kurulu Üyeliği, 2015-2020 yılları arasında Türkiye Atıcılık Federasyonu Teknik Kurul Başkanlığı, 2017-2020 yılları arasında Türkiye Olimpiyatlara Hazırlık Merkezleri Atıcılık Komisyonu Üyeliği ve İl Branş Sorumluluğu görevlerini yürüterek ulusal ve uluslararası düzeyde başarıya ulaşmış birçok sporcunun yetişmesine katkıda bulunmuştur. Destek AFAD gönüllüsüdür.

2017 yılında, kardeşinin bir hayali olan “Hayallerin Karın Doyursun” isimli kitaba katkılarından sonra, hep arzuladığı çocuk kitapları yazımının önü açılmıştır. Yayımlanmış 14 kitabı bulunmaktadır. Edebistan, Eğitim Her Yerde, Dilhane, Masal Dergisi gibi çeşitli sanal dergilerde, Hece ve MEB Özel Eğitim Çocuk Dergisi gibi matbu dergilerde deneme, makale ve şiirleri yayımlanmıştır.

Farkındadır ki her yazılan okunmaz ama okunanlar da ancak yazılanlardır. Yaşadıkça anlamını kaybeden sonsuz sözler arasından zarurî olanlara tutunuyor.

Dualarınızı bekler.

Yayınlanmış Kitapları

- Yüzyılın Nefesi, Tulu Kitap, 2024
- Sundarban, Tulu Kitap, 2023
- Perdem Yelken Olsa, TDV Yayınları, 2023
- Bambaşka Bir Sabah, TDV Yayınları, 2023
- Sıfır Atık, TDV Yayınları, 2023
- Helalühoş, Tıfıl Kitap, 2021
- Sağlıklı Beslenme Hikayeleri Seti (5 Kitap), Hayy Kitap, 2020
- Kara Kapan, 2019, Morena Yayınları
- II. Abdulhamidʼin Hafiyeleri, Hayy Kitap, 2018
- Hayallerin Karın Doyursun, Çizgi Kitabevi, 2017

A. Erkan AKAY ismine kayıtlı 164 yazı bulunmaktadır.

Yazarımıza ait 10 kitap bulunmaktadır.

Twitter Facebook Instagram mastodon/Threads LinkedIn YouTube Kişisel Kitap Satış Sitesi Kitapyurdu.com