Çocuk Edebiyatında Yapay Zekâ
Nahide ÜŞÜMEZ ALTUNÖZ yazdı...
İnsanoğlu yüzyıllardır sınırsız hayal gücü ile hep icat ve yenilik peşinde koşmuştur. Şüphesiz günümüzde de aynı istek ve tutku ile çalışmaya devam etmektedir. İlginç olan şudur ki, bir yanı sürekli yeni icatlar yapmak için hayaller kurarken öbür yanı da bulduğu icadın yaratacağı değişimden korkar. Buluşlarıyla çağ açıp çağ kapayan insanın, yeni gözdesi yapay zekâ araştırmalarıdır. İnsanı hem cezbeden hem de korkutan yapay zekâ acaba nedir? Tarihin en büyük olaylarından birisi kabul edilen yapay zekâ, insan tarafından sergilenen zeki olarak adlandırılan davranışların makine tarafından yapılmasıdır.
Yapılan her icat toplumda olumlu olumsuz bir karşılık bulmuştur. Bu bağlamda oluşan değişim, toplumu her yönüyle etkilemiş, edebiyat da bundan nasibini almıştır. Özellikle çocukların sınırsız hayal gücü düşünüldüğünde yapay zekâ, çocuk edebiyatı için oldukça cazip bir konudur. Kuzey Bulut'un üç kitaptan oluşan eseri "Yapay Zekâ" serisi âdeta bunu kanıtlar niteliktedir. Seri kitaplarda özellikle kitabın teması, grafik tasarımı ve çizimine hâkim olmak, karakteri bilmek ve yazarın tarzına aşinalık, çocuğun diğer kitapları gözü kapalı okunmasını sağlıyor.
Serinin birincisi "Galaksinin Koruyucuları," 160 sayfa, siyah beyaz resimli kitap; girişte kahramanın uzun ve garip adıyla karşılıyor okuru. Sonra acube ismi, nüfus memurunun eski model bir robot olmasına bağlıyor. Bu da bize 2200'lü yıllarda bugünün kamu hizmet sektörü istihdam yapısının değişeceğinin habercisi oluyor. Yapay zekâ ile ilgili en önemli tartışmalardan biri, gelecek nesillerin işsiz kalacağı yönündeki görüşler. Ancak araştırmalar gösteriyor ki her yeni teknoloji, aynı zamanda yeni iş kolunun gelişmesine neden oldu. Örneğin son yıllarda çok popüler olan sosyal medya uygulamaları nedeniyle İçerik Üreticiliği ve Youtuber gibi yeni meslekler türedi. Birçok markanın üzerinde çalıştığı ses tanıma ve konuşulanı anlama kabiliyetleri sayesinde kişisel asistanlar, dijital günlükler hayatımıza girmeye başladı bile. Özel bir okulun 2017 yılında yayınladığı "Geleceğin Elli Mesleği" listesine bir göz attığımızda bazı mesleklerin değişmeyeceği görülse de hiç bilmediğimiz bazı mesleklerin gelecekte bizim çocuklarımız tarafından yapılacağını kestirmek zor değil.
Gelecekte sadece istihdam mı değişecek? Kitaba göre elbette hayır. Galakside, Dünya dışında yaşamın keşfedilmesiyle hayatımız tümüyle farklılaşacak. Ulaşım, uzay taşımacığı ile havadan, milyon ışık hızında giden ve şoförsüz araçlar ile sağlanacak. Aman merak etmeyin, trafik yine olacak! Kahramanımız odasından dışarıyı izlerken veya ebeveynlerinin sohbetlerinde buna şahit olmaktayız. Meşhur yaz tatili planları yapılırken, babanın uzak mesafeye gitmemek için öne sürdüğü iddiayı "Sanki arabayı sen kullanıyorsun." şeklinde çürüten annenin diyalogundaki günümüzden izler taşıyan sevimli atışmalar, kitabı eğlenceli hale getirirken gelecekten de haberler veriyor. Ayrıca bu konuşmalarda başka izler görmekte mümkün. Özellikle günlük hayatta anne babalar arasındaki en sık yaşanan, "Sofrayı kim kuracak ve kim kaldıracak?"meselesi gelecekte de hayatımız da olacak! İlginç olansa o tarihlerde sofrayı bir tuşa basıp kurup bir tuşa basıp kaldırsak da kitaba göre bunu tartışmaya devam edeceğiz. Neyse ki Ateş gibi olgun çocuklar vardatartışma çok uzamadan bulaşıkları makinaya koymak için sonuncu tuşa basıveriyor!
Çekirdek ailenin en öz halinin görüldüğü kitapta, annenin en yakın arkadaşı Tijen Teyze karakteri,"Şükür 2200'lü yıllarda dostlarımız olmaya devam edecek." dedirtiyor. Ateş genellikle onların muhabbetinden sıkılsa da belli ki anne halinden memnun görünüyor. Çünkü insanın etkileşime olan ihtiyacı her daim vardır. Peki, Ateş sıkıldığında ne yapıyor? Tabiki dışarıyı izliyor. Çünkü onun bağışıklık sistemi çalışmıyor ve doğduğu günden beri hiç dışarıya çıkmamış. Oysa nano teknoloji araştırmaları bize insanların gelecekte sağlık sorunlarının hızlı ve kolayca çözüleceğini vaat ediyor. Bu bağlamda Ateş'in kronik bir hasta olmaktan ziyade günümüzdeki engelli bir çocuğu temsil etme ihtimalide mevcuttur. Yazar, uçsuz bucaksız hayalleri olan, koşmak ve uçmak isteyen ancak dışarı çıkmayan bir çocuğa gönderme yapıyor olabilir mi? Bence mümkün ve işte maceraya oradan giriş yapıyor. Sınırsız hayalleri olan bir çocuk en çok neyi merak eder? Elbette Kara Deliği! İşte kahramanımızda uyku ile uyanıklık arasında kara delikte buluyorkendini ve oradadünyalı yeni arkadaşlar ile tanışıyor. İsimleri bugünden geleceğe bir armağan olan Işıl, Işık, Işın ve Bora onu dostane karşılayıp yeni bir serüvene davet ediyor.
Öncesinde Ateşin canının sıkıldığını bir tek o mu fark ediyor? Can, onun yüz algoritmasından bunu tespit ediyor. Bugün yapay zekâ üzerinde çalışanların en çok tartıştığı konulardan biri, robotların duygularıdır. "Araştırmalar gösteriyor ki şimdiye kadar yaşamış 107 milyar insanın hepsini gerçek anlamda benzersiz kılanşey: duygularımız, deneyimlediğimiz dünyayla ilgili duygusal yorumlarımız ve tepkilerimizdir." Eserde geçen "İnsanlık en eski tarihten beri aynı gözüküyor." cümlesi bunu teyit eder niteliktedir. Zaten Ateş'in robotların insansı özelliklerine şaşırdığı Can ile olan diyaloglarında vurgulanıyor. Can'ın verdiği cevap ise sıklıkla: "Gerçekçi olsun diye böyle programlandım." şeklinde oluyor. İnsan duyguları hayatın değişen koşullarına en iyi bir şekilde uyum sağlamamıza yardımcı olurlar. Araştırmalar, duygu ekonomisi ne kadar gelişirse gelişsin yapay zekânın insan duygu ve deneyimleri konusunda yeteri kadar iyi olamayacağını gösteriyor. Ancak bu kadar değişime insanın kayıtsız kalması mümkün olmadığından bu yeni duruma entegre olma ve insanın dönüşümü mümkün görünüyor."Gerçekte insan, yapay olarak üretilmiş bir zekâ biyoloji tabanlı bir altkatmanın dışında asla var olamaz. Var olsa bile çok uzun ömürlü olmayacaktır. Aynı şey insan zekâsına eşdeğer yapay zekâ için de geçerlidir. Tıpatıp insan gibi düşünen yapay zekâya ulaşmak son derece zor olacaktır ve bu nedenle bunun gerçekleşmesi büyük olasılıkla çok zaman alacaktır. Doğal yapılar ve sistemlerden ilham alarak tasarım yapma stratejisi, günümüzde biyobenzetim adıyla bilinir ve çok başarılı olabilir. Gerçek başarı, yelpazenin ortasında bir yerlerde durmaktır. Eldeki araç ve materyallerin sınırlarını göz önünde bulundurup doğanın evirilmiş yapılarını rehber edinmek gerekir."
Son teknolojinin maliyeti her zaman yüksek olur. Robot Can, yeni teknoloji olduğu için pahalı ve son versiyon olduğu için oldukça zeki! Ancak teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin bazı teknik sorunları çözmek yakın gelecekte mümkün görünmüyor. Bugün yapay zekâ ve robot araştırmalarında görme, dokunma ve konum belirleme gibi daha birçok problem olduğu biliniyor. Kaliforniya Üniversitesi'nde yapılan bir çalışma ile bir robotun çamaşır katlaması denenmiş, uzun sürenin sonunda robot, havlu katma işini başarmıştır. Ancak çamaşır sepeti bir robot için hâlâ kaotik birortam olmaya devam ediyor. Anlayacağınız ters bir çorabı çevirmek her robotun harcı değil!
Yeni gelişmeler birçok olanda olduğu gibi ekonomik yapımızı da değiştirecektir. Uzmanlar gelecekte refah seviyesinin daha da artacağı yönünde hem fikir. Yani zenginler daha zenginleşirken yoksul daha yoksullaşıyor klişesi hala geçerli olacak. Bunun en büyük sebebi zenginlerin daha çok teknolojiden faydalanmaları olduğu söylenebilir. Diğer bir deyişle teknoloji yatırım, yatırımda servet doğurmaktadır. Günümüzde gelir eşitsizliğinin azaltılması için birçok çalışma yapılsa da gelecekte hala çözülmeyeceği, üstü kapalı da olsa toplumsal sınıfların varlığının devam edeceği tahmin ediliyor. Refah seviyesindeki bu değişimden Ateş'in ailesi de etkileniyor ve günümüzde lüks olan birçok istek gelecekte ihtiyaç olarak karşımıza çıkıyor. Bugün uzaya gitmek pek mümkün değilken uzay seyahatleri onların günlük yaşamının bir parçası haline geliyor.
Moore Yasasına göre teknolojik değişim üstel olarak artmaktadır."İnsan ve makinenin ortak geleceği, karma bir aile olarak önümüzdeki on yıllar ve yüzyıllarda gittikçe iç içe geçmeye yazgılıdır." Bu bize Y ve Z kuşaklarının sohbet arkadaşları ve yardımcılarının çoğunun robot olacağının işaretidir. Ateş'in yeni hediyesi Robot Can bunu doğrular nitelikte. Gerçi önümüzdeki yıllarda sohbetin nasıl olacağı tartışmalı olsada kitapta özellikle konuşmanın yerini yazışmanın alacağı vurgusu var. Gelecekte insanlara çip takılacağı konusu şehir efsanesi olmaktan çıkıyor. Can ile Ateş bir hologram simülasyonunda dışarıyı izlerken insanların üstünde anten benzeri bir cisim olduğunu vebu sayede yazışarak yürüseler bile birbirilerine çarpmadan hareket edebildiklerini söylüyorlar. Bu bağlamda dilin önemini kaybedeceği düşünülse de yazışma aracılığı ile dil varlığını sürdüreceğe benziyor.
Gelecekte yaşanacak gelişmeler baş döndürücü olsada değişmeyen özne insandır. Kitapta insan makine etkileşimi garip diyaloglara neden olsa da bu alandaki belirsizliklerden biri insanın yeniden tanımlanması oluyor. İnsan Nedir? İnsan canlı mı, makine midir? Muzaffer Theseus'un gemisini zafer anıtı olarak saklamak isterler. Ancak geminin parçaları zamanın yıkıcı etkisi ile yıpranır ve yenileri ile değiştirilir. Öyle bir zaman gelir ki geminin değişmeyen parçası kalmaz. Peki, yeni gemi Theseus'un gemisi midir? Bu paradoksa yüzyıllardır birçok felsefeci kafa yormaktadır. Bugünün teknolojileri ile kalp pili, implantlar ve nakiller ile insanı yenilemek mümkündür. Peki, insan aynı insan mıdır? Gelecekte Transhümanizm ne kadar gerçek olacak? Teknolojik değişimin elleri nerelere kadar uzanacak? Serinin devamında bu soruları cevap bulabilecek miyiz? Ben de merakla okumaya devam edeceğim.
KAYNAKLAR
1- REESE Byron, Yapay Zekâ Çağı- (Dördüncü Çağ: Akıllı Robotlar, Bilinçli Bilgisayarlar ve İnsanlığın Geleceği), Say Yayınları,2020
2-YONCK Richard, Makinenin Kalbi (Yapay Duygusal Zekâ Dünyasında Geleceğimiz),Paloma Yayınevi,2019
3-https://turkiye.ai/wp-content/uploads/2021/12/TRAI-Calistay-Raporu-2017.pdf (Erişim Tarihi 01.05.2022)
4-Harun Prim, "Yapay Zeka" Journal of Yaşar University, 2006.
5. Bulut, Kuzey (2020), Yapay Zeka: Galaksinin Koruyucuları, Genç Timaş Yayınları, İstanbul
Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 30.12.2022 09:00 - Güncelleme Tarihi: 22.12.2022 23:07