Çöl ve Deniz: Hz. Hatice - Sibel Eraslan

Esra Şen, kitaphaber okurları için kaleme aldı.
Eraslan, Çöl ve Deniz kitabı ile Hz. İbrahim'den başlayan ve Hz. Hatice'nin vefatına yani "boykot günlerine" kadar uzanan bir hikayeyi okuyucuları ile buluşturuyor.
Olayları tarihi seyri içerisinde incelerken süslü bir dil ve veciz bir kurgu ile sizi kitabın içerisine çeken yazar, zaman zaman yaptığı uzunca betimlemelerle İslam tarihine dair bir çok kıssanın tekrar gözünüzde canlanmasını ve içinizdeki yerini sağlamlaştırmasını sağlıyor.
Kitap her ne kadar Hz. Hatice'yi anlatsa da onun vesilesi ile Varaka Bin Nevfel'den Zübeyr Bin Avvam'a, Zeyneb binti Muhammed'den Ali bin Ebu Talib'e bir çok ismi daha inceleme ve Rasulullah'ın hayatındaki yerlerini daha iyi kavrama fırsatı veriyor.
Hz. Hatice yaşadığı dönem itibariyle Arap Yarımadasının en zillet içinde bulunduğu haline yani Cahiliye Dönemine şahit olmuş bir kadındı. Herşeye rağmen "doğru" olmaktan vazgeçmemesiyle Rasulullah'a eş olmakla taclandırılacaktı. Aynı şekilde Allah Rasulu'de onu kendisine sunulan bir armağan olarak görecekti.
Eraslan'ın deyimiyle "Allah'ın sevgilisine muamele ederken seçtiği eller olacaktı Hz. Hatice" ve bu ellerin Hz. Hatice'nin son nefesine kadar, karşılaşılan her zorlukta her sıkıntıda Rasulullah'a uzanan merhamet ve şefkat, güven ve destek eli olduğunu görmekteyiz aslında Çöl ve Deniz'de.
Bir sevgi bilinci, bir sadakat örnekliği sunan kitap Hz. Hatice'yi Huveylid'in kızı / Muhammed'in eşi / çocuklarının annesi ve Rasulullah'ın dava yoldaşı olarak bir çok perdede incelemekte.
Hz. Hatice en zor zamanların en büyük şahidi… Cahiliye toplumunun acımasız gerçekleri, Hira günleri, ilk vahiy, vahyin kesilmesi, Habeşistana hicret ve boykot… Büyük bir sevgi duyduğu eşinin büyük bir saygı duyduğu hanımı olmasına vesile bir çok zorlayıcı merhale. Ve aslında tüm bunlar Rasullullah'ı tanımaya ailesinden başlamak gerektiğini gösteriyor bize.
Hz. Hatice karşılaştıkları her şeyde O'na yalnız olmadığını gösterirken, Çöl ve Deniz kitabı da bize Rasulullah'ın zorluklar içindeki ömrünün nâzeninliği ile "güzel bir ömrün" sıkıntılardan uzak olmakla değil, her sıkıntıda etrafında desteğini alabileceğin latif insanların bulunmasıyla paralal olduğunu anlatıyor.
Kitabı okuduğunuzda elde edeceğiniz en büyük şeylerden biride çoğunlukla şahit olduğumuz İslam sonrası Arap toplumunun, tepkilerinin, kabullerinin, karşıtlıklarının geçmişini görmek olacak.
Paganist bir düşünce yapısına sahip Cahiliye toplumu, yerleşik inançlarına olan taassupları ve soyluluklarına duydukları güvenin kibriyle başta Rasulullah olmak üzere onun güçlenmesine vesile kabul ettikleri Hz. Hatice'ye yönelttikleri tüm menfi hareketlerin kökenini görmek bu döneme dair daha şumullü bir şuura sahip olmanızı sağlayacak.
Son olarak kitabın girizgah'ında da değinildiği gibi Hz. Hatice'yi en güzel anlatan yine Rasulullah olacaktı… "Allah bana Hatıce'den daha hayırlı bir kadın vermemiştir.İnsanlar bana inanmazken, o bana inandı. Herkes beni yalanlarken, o beni kabul etti.İnsanlar benden kaçarken, o beni varı yoğu ile destekledi.Ve Allah bana, başka kadinlerdan değil, Hatice'den evlat ihsan etti." (Allah ondan razı olsun)
Sibel Eraslan'ın Hz. Fatıma ve Hz. Meryem'den sonra kaleme aldığı Hz. Hatice çok daha içe sinmiş bir anlatımla okuyucuyu yormuyor. Diğer kitaplarında ki ifadeler ile Çöl ve Deniz arasında benzerliklere rastlasakda bunu "kendini tekrarlamak"dan ziyade "uslubu korumak" olarak nitelendirebiliriz.
Çöl ve Deniz
Hz. Fatıma
Sibel Eraslan
Timaş Yayınları
Bu yazı Diriliş Saati Dergisinde yayınlanmıştır.
Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 31.01.2011 23:21 - Güncelleme Tarihi: 03.12.2021 14:42
nerede satıldığını bilsek alıcama