“Çöplük” Romanı Üzerinden Dünya Düzenine Bir Bak�, Edebiyat, Misafir Köşesi

“Çöplük” Romanı Üzerinden Dünya Düzenine Bir Bakış yazısını ve Misafir Köşesi yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuya

“Çöplük” Romanı Üzerinden Dünya Düzenine Bir Bakış

03.06.2022 09:00 - Misafir Köşesi
“Çöplük” Romanı Üzerinden Dünya Düzenine Bir Bakış

Vildan Kınalı yazdı.

Tudem Modern Klasiklerinden çıkan Çöplük kitabının orijinal hali 2010 yılında İngiltere'de basılmış. Yazar kitabı Filipinler'in Manila kentindeki İngiliz okulunda görev yaparken ziyaret ettiği başka bir şehirden esinlenerek yazmış. Öncelikle belirtmek isterim ki bana göre kitap kesinlikle bir çocuk kitabı değil. Yayınevi dolayısıyla ve çocuk kütüphanesinden bulmuş olmam sebebiyle o gözle okumaya başlasam da on beş yaş altına hiç uygun bulmadım.

Tuvaleti bile olmadığı için dışkılarını gazeteye sararak çöpe atmak zorunda olan insanların yaşadığı bir şehirde bütün hayatını çöp yığınlarının içinde işe yarar şeyler arayarak geçiren üç çocuk ve onların içine girdiği macerayı konu alıyor. Neredeyse çöplerden meydana gelen bu şehirde Raphael'in bir gün çöpten bir çanta bulmasıyla macera başlıyor. En iyi arkadaşı Gardo ve Jun'un da dâhil olduğu bir belaya bulaşıyorlar. Fakat açlığa, soğuğa kısacası her tür zorluğa alışık olmalarının sağladığı avantajla bu büyük belanın üstesinden geliyorlar. Karşılarındaki güç, halkın parasını yiyerek zenginlik içinde yaşayan bir devlet adamı ve onun arkasında duran polisler. Bu üç kahramanın ortak özelliklerinden biri de hayatta kimselerinin olmayışı. Raphael'in bir teyzesi olsa da kendi çocuklarına zar zor bakan bu kadıncağız bulaştığı beladan dolayı kendine daha fazla yük olmasını istemiyor. Yaşadıkları bölgede böyle kimsesiz ve çöplerde yaşayan birçok çocuk var. Bölgede çocuklara sahip çıkmaya çalışan misyonerlik okulları olsa bile çocukların gözünde gereksiz bir yer. Çünkü yaşamak için çöp yığınlarında arama yapmak zorundalar. Misyonerlik okullarına bağışlanan gömlek ve okul çantaları bile işe yaramaz şeyler onların gözünde…

Çantaların yokluk bölgesindeki çocuklar için işe yaramaz şeyler olması meselesini yakınlarda bir yardım derneği gönüllüsünden de duymuştum. Peki, hikâyedeki tek tanıdık kısım burası mı? Belki de yeryüzünde çöp toplayan ve açlık sınırının altında yaşayan milyonlarca çocuk olmasından dolayı bu çocukları onlarla özdeşleştireceksiniz. Oysa ben kitabı bitirdiğimde çocukları kendimle ve dünyaya benim gibi bakan herkesle bağdaştırdım. Çünkü hepimiz çöpleşmiş bir dünyanın içinde yaşıyoruz. Çünkü bu dünyada da halkın parasıyla sefa süren yüzlerce devlet adamı var.

Bazı gelişmiş ülkelerin çöplerini üçüncü dünya ülkelerine gönderdikleri haberini hatırlayın! Kapitalist ülkeler ve dünyayı yöneten üç beş zengin, dünyamızın bir çöp gezegeni haline gelmesinde başı çekiyorlar. Verdikleri zarar elbette bununla sınırlı değil. Sömürdükleri ülkelerden kazandıklarıyla güçlerine güç katarak dünyanın geri kalanını fakirliğe mahkûm ediyorlar. Tıpkı kitaptaki Senatör Zapanta gibi. Mevcut sistemde zenginlik kimdeyse güç de onda. Hâlbuki inancımızda haklı olan güçlüdür. Yani aslında Zapanta küresel güçleri, kolları çırpı kadar zayıf, kuş kadar hafif çöp çocukları ise yeryüzünde adaleti hâkim kılmak için çalışan insanları simgeliyor. Yazar böyle bir mesaj vermek istemiş midir bilemiyorum. "Yorum okuyucuya aittir" ilkesinden aldığım yetkiyle ben bu yakıştırmayı uygun buluyorum.

Kitapta dikkat çeken diğer önemli unsur ise misyonerlik okulları. Her ne kadar iyimser bir tablo çizilmiş gibi görünse de aslında genel atmosfere bakıldığında bu okulların son derece pasif kaldığını görüyoruz. "Peder" karakteri saf ve etkisiz. Hal böyleyken dinin ve maneviyatın bertaraf edildiği bir sistemde ahlaktan bahsetmek de mümkün değil.

Kitap sonu itibariyle de çok gerçekçi. Yazar böyle bir macerayı daha ütopik bir sonla da bitirebilirdi fakat o zaman gerçeklerden çok uzaklaşmış olurdu. Halktan çalınan milyonlarca doları ele geçiren üç arkadaş bu parayla bir çok şey yapabilecekken, basit, mütevazı hayallerini gerçekleştirmeyi tercih ediyorlar.

Sonuç olarak diyebilirim ki bugün belki dünya çöplerin içinde yüzen, kokuşmuş "Behala" kenti gibi. İçinde milyonlarca insan ve çocuk açlıkla, savaşla, yoklukla, hastalıkla mücadele ediyor. Belki iyilerin ve adaletin sesi Jun'un kolları kadar cılız. Fakat onlar kadar da dayanıklı. Yeryüzünü çöplüğe çevirenlerle mücadele ettikleri gibi, çöplüğün içinde yaşayanları ihya etmeye de kararlılar. Sömürü yerine iş birliğini, kibir yerine eşitliği, çifte standart yerine adaleti hâkim kılmak için çalışan bu insanlar, kitabımızdaki üç çocuk gibi hedefe ve hayal ettikleri dünyaya ulaşacaklar…

ÇÖPLÜK

Andy Mulligan

TUDEM Yayınları

295 sf.

Nisan 2018


Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 03.06.2022 09:00 - Güncelleme Tarihi: 01.06.2022 12:17
1512

Misafir Köşesi Hakkında

Misafir Köşesi

Kitaphaber ailesine misafir olmuş konuk yazarların yazılarını bu profilde bulabilirsiniz.

Misafir Köşesi ismine kayıtlı 1091 yazı bulunmaktadır.