Çorak Arazilerden Cennet Bahçelerine Dönüşen Bir Ülke:, Edebiyat, Elif MERT

"Anne- babaların, çocuklarını beyinlerini, kalplerini işlemeden kendi haline bırakmaları akla vicdana uygun değildir. Hatta böyle ihmalkârlık ahlaksızlıktır, cinayettir. Çünkü çocukların iyi terbiye görüp görmemesi konusu yalnız anne- babayı ilgilendiren bir konu olmayıp aynı zamanda toplumu, devleti de ciddi bir şekilde ilgilendiren önemli bir meseledir." ( Beyaz Zambaklar Ülkesinde)

Beyaz Zambaklar Ülkesinde, Finlandiya'nın esaret içinde bataklıklar ülkesi olmaktan, özgür bir beyaz zambaklar ülkesine nasıl dönüştüğünü anlatan kitaptır. Ülkemizde Atatürk'ün okullarda okutulmasını istemesiyle bilinir. Kitabın kahramanı, Finlandiya eğitim sistemini ve toplum yapısını düzeltmek için uğraşan Snelman adlı aydındır. Snelman ile birlikte toplumun tüm kesimleri bir bütün halinde çalışır ve Finlandiya ülkesini eğitim ile kalkındırırlar. Bu sayede askeri olarak güçsüz olsa bile kültürel olarak örnek bir ülke ortaya çıkar.

Fin milletinin hayatında iki önemli şey kayda değerdir: Birincisi Rus devrimine kadar Finlerin bağımsız bir yaşamlarının olmayışı; ikincisiyse Fin Milletinin kendiliğinden büyük güç sayılacak, kendilerine önderlik edecek büyük adamlar yetiştirmemiş olmasıdır. Finlerin sahip oldukları büyük kültür, uygarlık toplumun bizzat kendi çabasının ürünüdür. Finler 1811 yılına kadar İsveç egemenliği altında kalmışlardır. Bütün hükümet, iktidar, ticaret, sanayi, okullar ve hatta kiliseler bile İsveçlilerin yönetimindeydi. 18 yüzyılın sonlarına, hatta 1840 yıllarında kadar Fin kültürü, havasız bir mahzende yetişen çiçek kadar zayıf, solgundu. Finler o dönemde basit düzeyde okuma ve yazmaktan başka bir şey bilmiyorlardı.

Finler, uzun yıllar boyunca milli kültürlerinin gelişmesi, ilerlemesi için çalışmışlar ve bugün birçok Avrupa ülkesinden daha yüksek bir uygarlık derecesine ulaşmışlar. Kitapta, Fin aydınlarından Johan Wilhelm Snelman üzerinden, toplumun uyuyan uykusundan uyandırılması için Finlandiyalı öğretmen, din adamı, avukat ve memur halk kitlelerinin eğitim ve kültür düzeyinin arttırılması için ülkede yapılan seferberlikten söz edilir. Snelman liderliğinde başlayan bu girişim, bir süre sonra ülkede büyük kültür ve uygarlıkların kaynağı olur ve kısa bir zaman sonra ülkenin dört bir yanında beşer, onar daha sonra yüzlerce büyüklü küçüklü Snelmanlar türer.

Akılcı bir toplum inşa etmek için kışlada, çocukların eğitimi, konusunda iyileştirme çalışmaları başlar ve halk bilinçlendirilir. Hayatlarının en parlak döneminde askere gelen gençlerin çoğunun okuma yazma bilmeyenlerden oluşması dolayısıyla bu konuda çalışmaların gerekliliği kaçınılmaz olur. Yeni Fin ordusunun inşasından söz edilir ve Snelman üzerinden gençlere seslenilir. Gençlerin eğitimlerine önem vermediklerinin ve bunun sonucunda genç neslin eğitimsiz olarak yetişeceğinden endişe edilir.

Kitabın, "Anne- Baba ve Çocuklar" başlığı altındaki eğitim alanındaki öneriler ve faaliyetler çok etkileyici ve bugünün eğitim sisteminin ihtiyacı olan konuları karşılar durumda. Snellman ve arkadaşları Finlandiya toplumunun uyanmasına dair bütün umutlarının genç neslin iyi yetiştirilerek, eğitilmesine bağlamışlardır. Eğitim işi bu kadar ciddiye alındıktan sonra sorunlar çözümler bir bir bulunuyordu. Ülkedeki tanınmış eğitimciler, ilahiyatçılar bütün ülkeyi dolaşarak halka pratikte kazanılan tecrübeler, bilimin yol göstericiliğiyle çocukların nasıl yetiştirilmesi, terbiye edilmesi gerektiğini anlatıyorlardı. Çocuk ruhunun özelliklerini hassasiyetini, zayıf noktalarını, hastalıklarını izah ederek, eğitim esnasında bunların ıslah ve tedavi edilmesi çarelerini öğretiyorlardı.

Birleşmiş Milletler, Finlandiya eğitim sistemini dünyanın en iyilerinden biri olarak nitelendiriyor. Ülkede okuryazarlık oranı yüzde yüz. Finlandiya, endüstriyel ve laboratuvar ekipmanlarında, iletişim teknolojisinde dünya liderlerinden biri. Yazar Grigory Petrov, yüksek yaşam standartlarına sahip bu küçük ülkenin ilerleme hikâyesini okuyuculara ilham vererek aktarıyor.

Grigory Petrov Hakkında

Grigory Petrov (1866, Rusya – 1925, Paris) Rus yazar. Rusya'nın en tanınmış papazlarından, en çok okunan halk yazarlarından birisiydi. Görüşleri sebebiyle kiliseden kovulduktan sonra kendini bütünüyle yazarlığa verdi; gazeteci ve hatip olarak kitleleri etkilemeyi sürdürdü. Bolşevik Devrimi gerçekleştiğinde ülkeden kaçmak mecburiyetinde kaldı.

Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Grigory Petrov
112 sayfa
Alter Yayıncılık