Dergi Soruşturması: Âtıf Bedir

Sizin için dergi nedir?
Dergiler (edebiyat dergilerini kastediyorum) edebiyatın ekin tarlalarıdır. Dergiler, şiir, öykü, deneme, düşünce, eleştiri vb. yazılarının tohumlarının ekildiği mümbit topraklardır. Tohum iyiyse mutlaka orada filizlenir, göverir ve ürün verir.
Takip ettiğiniz dergiler hangileridir?
Elimden geldiğince dergileri takip etmeye çalışıyorum. Hece, Heceöykü, Dergâh, Yediiklim, Edebiyat Ortamı, Muhit, Karabatak, Sincan İstasyonu, Şehir ve Kültür takip etmeye çalıştığım dergiler.
Hangi dergilerde yazdınız ve ilk eseriniz hangi dergide yayınlandı?
Edebiyat, Mavera, Hece, İkindiyazıları, Kayıtlar, Edep, Türk Dili ve Edebiyat Ortamı dergilerinde yazdım. İlk eserim Maraş'ta dört sayı yayınlanan Esra Yazıları adlı dergide yayımlandı.
Yazarlık sürecinde dergilerin yeri hakkında neler söylersiniz?
Edebiyat geçmişimize bakacak olursak, Servet-i Fünuncularından Tanzimat edebiyatçılarına, Yedi Meşalecilerden Beş Hececilere, Garipçilerden İkinci Yenicilere değin edebiyat dergisi çıkarmamış akım ve topluluk yoktur. Öte yandan Mehmet Akif'ten Necip Fazıl Kısakürek'e, Sezai Karakoç'tan Nurettin Topçu'ya, Nuri Pakdil'den Rasim Özdenören'e, Mustafa Kutlu'dan İsmet Özel'e kadar yazarlarımızın neredeyse tamamı mutlaka bir dergi çıkarmış, yönetmiş, ya da eserlerini ilk kez bir dergi aracılığıyla okura ulaştırmıştır.
Edebiyat dergilerinin işlevi günümüzde de aynıyla devam etmektedir. Şair olmanın, öykücü olmanın, denemeci olmanın yolu edebiyat dergilerinden geçmektedir. Günümüz edebiyat dergiciliğinin tek eksiği bir edebiyat okulu işlevi olma özelliğini yavaş yavaş kaybediyor olmasıdır. Ya da biz öyle sanıyoruzdur. Okul işlevi başka bir şekilde devam ediyordur. Günümüz dergi yazarlarının birçoğu artık birbirini tanımayan, birbiriyle belki hiç karşılaşmayan tek ortak yanları aynı dergi sayfasında gözükmek olan yazarlardan oluşmaktadır. Eskiden dergilerin kendi yazarları olur, çoğunlukla aynı dünya görüşüne, aynı edebiyat anlayışına sahip yazarlar aynı dergi etrafında kümeleşirlerdi. Şimdi bu durum yavaş yavaş ortadan kalkmaktadır. Bir yazarın ya da şairin eserlerini aynı ay farklı birkaç dergide görmek olağan hâle gelmiş ve yadırganmamaktadır. Belki de zamanın ruhu denen şey budur. Bu da son derece olağandır.
Her şeye rağmen özellikle yazmaya yeni başlayan ve başlayacaklar için edebiyat dergileri (dijital ya da basılı) alternatifsiz bir mecra olmayı kaybetmeyeceklerdir. Onların kapıları her zaman yeni yazar ve şairlere açık olacak ve edebiyat dünyasına yeni yazarlar kazandırmaya devam edeceklerdir. Çünkü insanlar meramını yazarak anlatmak ve bunu en estetik biçimde edebiyatla yapmaktan vaz geçmeyeceklerdir. Okur ise her zaman bu tür anlatıların peşinde olacaktır.
Türkiye'deki genel dergicilik hakkında neler söylersiniz?
Günümüzde yayımlanan edebiyat dergisi sayısı belki de tüm zamanlardan daha fazladır. Merkez şehirlerde yayımlanan dergilere ilaveten taşrada da çok kaliteli dergiler var. Bu sayıya her gün yenileri ekleniyor. Bu dergiler bir taraftan da kendi içinde türler oluşturarak yayım hayatını devam ettiriyorlar. Son yıllarda öyküye olan yoğun yönelimin sonucu olarak öykü dergileri, hatta öykü gazetesi bile yayımlanmaya başladı. Sadece şiir üzerine yayımlanan dergilerin ise yayın hayatımıza uzun zaman önce girdiğini, hali hazırda yayınını sürdüren birkaç şiir dergisinin olduğunu belirtmekte yarar var.
Edebî türlere özgü dergilerin yayımlanmaya başlamasının nedenlerinden biri türlere ilişkin yönelimin artması olsa da asıl neden günümüzde her alanda ayrışmanın ve uzmanlaşmanın öne çıkmasıdır. Bu sadece edebiyat dergiciliği için geçerli değil başka alanlarda da sadece belli bir konunun öne alındığı dergilerin varlığı görünmektedir. Ama bizim klasik edebiyat dergiciliğimiz tüm edebî türlerin kendisine yer bulduğu ve özellikle yeni yazarlara, şairlere kapı araladığı mecra olmayı sürdürüyorlar. Edebiyat dergilerinin en önemli işlevi belki de budur: Yeni yazar ve şairlere kendilerini ifade etme, kanıtlama imkân ve alanını sunması. Bir yazar adayının önündeki tek seçenek hâlâ kendisine kapılarını açacak bir dergide yer bulabilmektir. O yüzden dergilerin okuyucu mektupları köşesi hâlâ yayımlanmaya devam etmektedir. Edebiyata hevesli yeni yazar adayları hâlâ bir edebiyat dergisine ayda yaklaşık iki yüz kadar şiir ve öykü göndermektedir.
Eklemek istediğiniz başka bir şey var mı?
Dergi ve okur sayısının artmasını ve dergilerin yayımlanmaya devam etmesini temenni ederim. Dergi okumak da kitap okumak kadar önemlidir. Yazmaya ve edebiyata hevesli yazar adayları için bu daha önemlidir. Çünkü edebiyat dergileri edebiyatın nabzının attığı, yaşayan mecralardır.
Teşekkürler.
Kısa Özgeçmiş:
Âtıf Bedir: 1965 yılında K. Maraş'ın Suluyayla Köyü'nde doğdu. İlköğrenimini aynı köyde, ortaöğrenimini K. Maraş Lisesinde tamamladı. A. Ü. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesini bitirdi. TRT'de çalıştı. İlk şiir ve yazıları lisede okuduğu yıllarda K. Maraş'ta yerel gazete ve dergilerde yayımlandı. Yazı ve şiirleri 1982 yılından itibaren Edebiyat, Mavera, Hece, İkindiyazıları, Kayıtlar, Edep, Türk Dili ve Edebiyat Ortamı dergilerinde yer aldı.
Yayımlanmış Kitapları:
- Ateş Salâları (Şiir, Hece Yayınları, 1997)
- Rüzgârın Dili Lâl (Şiir, Hece Yayınları, 2010)
- Yarasını Saklayan Şehirler (Gezi-Anlatı, Cümle Yayınları, 2015)
- Gökyüzünde Arıcık Kuşları (Anı, Cümle Yayınları, 2015)
- Har (Şiir, Hece Yayınları, 2017)
- Nuri Pakdil; Direniş Hattında Bir Devrimci (Hece Yayınları, 2020)
Yazar: Kitaphaber - Yayın Tarihi: 08.08.2020 09:00 - Güncelleme Tarihi: 21.11.2021 12:42