Dergi Soruşturması: Mehmet Solak, Söyleşi, Kitaphaber

Dergi Soruşturması: Mehmet Solak yazısını ve Kitaphaber yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Dergi Soruşturması: Mehmet Solak

26.08.2020 09:00 - Kitaphaber
Dergi Soruşturması:  Mehmet Solak

Sizin için dergi nedir?

Dergi, ister yaratıcı ister öğretici düzlemde olsun, eserin görücüye/alıcıya çıktığı ortamdır. Muhayyel okuyucu yani alıcı ile yazar yani gönderici arasında varlığı bilinen sanal ilişkinin gerçek bir iletişime dönüşerek kendi gerçekliğine kavuşması imkânıdır.

Takip ettiğiniz dergiler hangileridir?

Hece, Hece Öykü, Varlık, Dergâh, Başka Dünyalar., Mahalle Mektebi, Muhayyel, Söğüt, Türk Dili, Edebiyat Ortamı, Hece Taşları…

Hangi dergilerde yazdınız ve ilk eseriniz hangi dergide yayınlandı?

Hece, Kaşgar, Mor Taka, İpek Dili, Sonsuzluk ve Bir Gün, Türk Dili, Kökler, Mühür, Dergâh, Yedi İklim, Ada, Kırağı, Kardelen, Düş Çınarı, Martı, Özülke, Edebiyat Ortamı, İnsan Saati, Harman, Çerağ, Aşiyan, Yalnız Ardıç… gibi edebiyat dergilerinde ve edebistan.com ve kırkikindi.com gibi sitelerde yazdım.

İlk şiirim Kardelen dergisinde yayımlandı.

Yazarlık sürecinde dergilerin yeri hakkında neler söylersiniz?

Yazarlık sürecinde dergilerin önemli bir işlevi olduğunu düşünüyorum. Ama "genç yazarlar"ın yahut "yazar adayları"nın yetişmeleri, kendilerini kanıtlamaları, olur almaları gibi indirgemeci ve mütekebbir bir anlayış bağlamında değil. Dergide yazan her bir bireyin canlı bir yazma ortamında kendini sınaması bağlamında… Kendi yazarlık birikimi ve yeteneği yanı sıra düşünsel gelişimini de elbette.

Yazarlık, şöyle ya da böyle, bir kez kazanılmış ve hiç yitirilmeyecek bir meslek değildir. Yazarlığı böyle algılayanlar, kendilerini 'olmuş/usta' kabul ettiklerinden kendilerinden daha genç olanları da yazar adayı olarak görürler ve mürşit rolü keserler. Bu rol kesme, çoğu kere gençlerin önünü kapatıcı yahut onların zaten var olan tereddütlerini arttırıcı ve heves kırıcı bir sonuca yol açar. Nihayetinde, dergi sayısının artması ötesinde bir katkısı olmaz edebiyat dünyasına. Böylelikle herkes kendi dergisinde, yani kendi çöplüğünde, kendi çalar kendi oynar. Ne bir heyecan ne bir canlılık yaşanır. Asıl işlevini icra edemeyen dergiler kataloğuna bir dergi daha eklenmiş olur sadece. Daha da kötüsü "genç yazar" dar alan paslaşmasından öteye geçemeyen bir grup algısına hatta çete zihniyetine hapsolur. Gerçek bir sınanmayı tecrübe edemez, yeteneklerini geliştiremez. Sonuçta, ya el etek çeker edebiyat dünyasından ya da bütün bir edebiyatın kendi etrafında döndüğü zehabına kapılarak ahkâm keser, budar, biçer… Adını yazar zihinlere, ama söz arasında adı geçince kim bilir kimler ne der ardından… Allah bilir…

Türkiye'deki genel dergicilik hakkında neler söylersiniz?

Edebiyat dergiciliği bağlamında, çok iç açıcı bir manzaraya baktığımızı sanmıyorum. Herkesin gözünü ayıramadığı bir bütünlüklü manzara yok zaten. Herkes kendi manzarasına bakıyor, üstelik kendi elleriyle özenle yerleştirdiği manzarasına. Yani kendiliğinden ve doğal olmayan manzaraya. Hal böyle olunca, kapalı devre sistemler halinde hayat bulan ve bir gün bir anda kapanıveren dergiler, özgeçmişleri süsleyen nostaljik birer göstergeye dönüşmekten kurtulamıyor.

Türkiye'de dergicilik ruhunu yitirdi sanırım. Genç yapılanmaların çıkardıkları dergilerde bile bir ruhsuzluk var: kendi olamama ruhsuzluğu. Kendini başkasına göre tanımlama ve konumlandırma ruhsuzluğu. Başkasına saldırarak kendine bir alan açmaya çalışmak ne kadar sürebilir ki? Yahut ne kadar sürdürülebilir. Edebiyatımız bunun olumsuz ve başarısız örnekleriyle dolu hem kişisel bağlamda hem de topluluklar bağlamında.

Eklemek istediğiniz başka bir şey var mı?

Bilirsiniz; "Dergiler, hür düşüncenin kaleleridir." demiş Cemil Meriç. Cümle, her ne kadar bir tespit yargısı gibi dursa da, ideal olanı yahut olması gerekeni ifade etmiş Meriç. Hiç öyle olmamış çünkü. Örneği yok bence. Hür düşüncenin kalesi olmak bir yana ideolojik veya poetik borazan olmasalar bari.

Teşekkürler.


Mehmet Solak

1965 yılında Konya'da doğdu. 1987 yılında Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldu. Aynı yıl öğretmenliğe başladı. Şiirlerini ve yazılarını; başta Hece olmak üzere pek çok edebiyat dergisinde yayımladı. Şiir, deneme, inceleme-çözümleme çalışmalarına devam eden şair, Mersin'de yaşıyor.

Eserleri:

  • Aşka Yüzüm Var / Şiir (Hece Yayınları-1999)
  • Arada Bir Yerde / Şiir (Saçak Yayınları- 2006)
  • Hüzünârâ / Şiir-Mektup (Saçak Yayınları- 2006)
  • Hayal İçre / Şiir (Digraf Yayınları- 2009)
  • Adına Hazırım / Şiir (Hece Yayınları-2015)
  • İhsan Deniz/Sevgilimdir Yazdığım Her Şiir Benim (Cümle Yayınları-2016)
  • Hiç (Hece Yayınları-2016)
  • Hayatın Özü Şiirin Eşiği (Deneme ) Çıra yayınları-2018)

Yazar: Kitaphaber - Yayın Tarihi: 26.08.2020 09:00 - Güncelleme Tarihi: 21.11.2021 22:10
3783

Kitaphaber Hakkında

Kitaphaber

Kitaphaber adına bazen yeni çıkan bir kitabı tanıtırken bazen bizden bir şeyler paylaşırken ve bazen de alıntı ve yeni çıkanlar kullanıcı isimleriyle paylaşmayı tercih etmediğimiz veya hangi profil altında paylaşmanın uygun olduğunu bilemediğimiz içerikleri bu kullanıcı profiliyle paylaşıyoruz. Bir dönem kitaphaber adına yaptığımız söyleşileri de bu isimle paylaştığımız olmuştur.

Kitaphaber ismine kayıtlı 131 yazı bulunmaktadır.

Yazarımıza ait 9 kitap bulunmaktadır.