Dergi Soruşturması: Tuba Yavuz
Sizin için dergi nedir?
Edebiyatın can damarı, edebiyatçının okuludur. Geçmişten bu zamana dergiler etrafında şekil bulan edebiyat dergicilikle kendini geliştiren yazarlarla bugüne gelmiştir. Dergiler yazarın gelişimi için mühim bir sahadır ve aynı zamanda bir ulusun edebiyat kültürü oluşturmasında büyük katkı sağlar. Giderek şekil değiştirse de teknolojiyle değişen hayat algısına göre yeni anlamlar kazansa da "hür tefekkürün kalesi" olmaya devam edecektir.
Takip ettiğiniz dergiler hangileridir?
Hece, Hece Öykü, Postöykü, İzdiham,Türk Edebiyatı, Ihlamur, İtibar, Karabatak dergilerini düzenli takip etmeye çalışıyorum ara ara yerel dergilerden de haberdar olursam takip ettiklerim oluyor.
Hangi dergilerde yazdınız ve ilk eseriniz hangi dergide yayınlandı?
Poyraz dergisinde yayınlamıştım galiba. Sivas'ta çıkıyordu. 2012'de bir şiir seçkisi hazırlıyordu Yusuf Bal. Van depremine yardım için. İlk hangisi çıktı tam hatırlamıyorum ama Poyraz dergisi ve şiir seçkisinde ilk adımı attım edebiyat dünyasına.
Yazarlık sürecinde dergilerin yeri hakkında neler söylersiniz?
Dergi yazarların heyecanıdır. Dergilerin okura ulaşma hızını ve derginin yarattığı samimiyeti çok önemserim. Evvela bir okur olarak ele alayım. Yazılarını heyecanla beklediğim yazarlar, yeni sayılarına gün saydığım dergilerin yaşattığı tadı asla kitapta bulamam. Öte yandan bir yazar olarak kendimi daha iyi ve daha canlı ifade ortamı bulduğum alandır dergiler. Dergide yazmak yazarı geliştirir, dinamik tutar. Bir yazar mutlaka oradan başlanmalıdır bu işe, en mühim basamaktır yazar için. Hele de işin mutfağından gelen yazarlar için muazzam bir okuldur dergicilik. Edirne'de Fahri Tuna Balkan Türküsü dergisini çıkarırken işin mutfağına da dâhil olmuş ve çok şey öğrenmiştim bu süreçte.
Türkiye'deki genel dergicilik hakkında neler söylersiniz?
Geçmişten bugüne çok şey değişti elbette dergicilikte. Evvela okur kitlesi değişti. Teknoloji çağında popüler kültürle mücadelede dergicilerin işi çok daha zorlaştı. Dergiler, hele hele taşrada kendi mücadelesiyle ayakta durmaya çalışan dergiler çok meşakkatli yollardan geçerek okura ulaşıyor. Dergi olmadan yazar, yazar olmadan edebiyat olmaz. Maddi manada da derginin okura ulaşması anlamında da işin mutfağında olan herkes büyük fedakârlık içindeler. Az çok işin mutfağında da bulunmuş biri olarak dergiciliğin yaşaması için elimizden geleni yapmalıyız hem yazar hem okur olarak diye düşünüyorum.
Eklemek istediğiniz başka bir şey var mı?
Popüler kültürün çığ gibi büyüyen ve gençleri içine alan yayılımına edebiyatı da kurban etmemek için fedakar yayıncılara, dergicilere ve yazarlara ihtiyaç var. Umarım yaptığınız bu çalışmanın da bir katkısı olur bunlara. Emek kıymetlidir, hele sanat için verilen emek çok kıymetli. Emek veren herkese teşekkür ederim.
Tuba Yavuz
1982 yılında Erzincan'da doğdum.Gazi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olduktan sonra Ankara'da çeşitli kurumlarda çalıştım. 2008'den bu yana Edirne'de Milli Eğitimde öğretmen olarak görev yapmaktayım. İki çocuk annesiyim.
Türk Edebiyatı, Hece Öykü, Ihlamur, Balkan Türküsü, Poyraz gibi çeşitli dergilerde öykülerim yayımlandı.
2014'te "Sitare" öykü kitabım çıktı. (meserret yayınları)
Yazar: Kitaphaber - Yayın Tarihi: 31.08.2020 09:00 - Güncelleme Tarihi: 03.04.2023 23:08