Distopik Bir Dünya Tasviri: 1984

Muhammed Fatih Coşgun yazdı...
Şimdi gözlerinizi kapatıp bir ülke düşünün. Bu ülkede bireysellik diye bir şey yok. Düşünceleriniz elinizden alınmış; konuşmanız, hatta düşünmeniz bile yasaklanmış. Zihinler kontrol altında... Üstelik yalnızca zihinler değil, her şey! İnsanlar, makineleşmiş bir düzende temel haklarından mahrum bırakılmış. Her hareketinizin izlendiği, sürekli baskı altında yaşanılan bir dünya. Gözlerinizi açtığınızda nasıl hissettiniz? Berbat, öyle değil mi?
Peki, hiç düşündünüz mü böyle bir dünyada yaşamak zorunda kalsaydık ne yapardık? Ya da daha doğrusu, bir tepki verebilir miydik? İnsan, zor koşullara uyum sağlama konusunda eşsizdir. Hayatta kalmak ve akıl sağlığını koruyabilmek için adapte olur. Ancak ne kadar kötü bir duruma düşersek düşelim, bir süre sonra o durumu kabullenmeye başlarız. İşte tam da bu noktada George Orwell'ın kült eseri 1984 devreye giriyor. Bu kitap bir kâbus senaryosu, geleceğe dair yazılmış sarsıcı bir distopya. Totaliter bir rejimin birey üzerindeki baskısını analiz eden bu eser, yayımlandığı günden bugüne üzerine en çok konuşulan kitaplardan biri…
Roman, Okyanusya adlı kurgusal bir ülkede geçiyor. Burada insanlar, "Büyük Birader" isimli lidere adeta tapıyorlar. Aile, arkadaşlık, aşk ve sevgi gibi kavramlar tamamen yok edilmiş. İnsanların tek amacı, iktidara hizmet etmek. Bireyler birer makineye dönüşmüş durumda. Nereye bakarsanız bakın Büyük Birader'in korkutucu bakışlarıyla karşılaşıyorsunuz ve o meşhur slogan her yerde: "Büyük Birader seni izliyor."
Yaptığınız her hareket, kurduğunuz her cümle, yüzünüzdeki en ufak memnuniyetsizlik ifadesi bile "tele-ekran" adı verilen cihazlarla denetleniyor. Her an birilerinin sizi gözetlediğini bilerek yaşamak zorundasınız. Üstelik "Düşünce Polisi" diye bir kurum da var. Bir gece ansızın evinize girip sizi alabilir, bir daha da kimse sizden haber alamayabilir. Sanki hiç yaşamamışsınız gibi tamamen silinebilirsiniz. Bu işleme de "buharlaştırma" deniliyor.
Spoiler vermeden genel bir çerçevede kitabı ele almak gerekirse, kahramanımız Winston Smith'in yaşadıklarını okurken kendimizi başka bir dünyada buluyoruz. Orwell, 1948 yılında yazdığı bu romanın ismini son iki rakamı yer değiştirerek koymuş. Kitabın dili zaman zaman zorlayıcı olsa da yaklaşık 350 sayfalık bu eserin zihnimde bıraktığı etki oldukça derin.
Yazarın kurduğu bu distopik dünyada dikkat çeken önemli bir unsur da dilin değişimi. Okyanusya'da yaşayan herkes, Partinin hazırladığı konuşma kılavuzuna göre konuşmak zorunda. Böylece farklı düşüncelerin oluşması daha en baştan engellenmiş oluyor. Bu yöntem, günümüzde sıkça tartışılan kültürel emperyalizmin bir başka yüzünü de bize gösteriyor. Bir ideolojiye bağlı insanların aynı kelimeleri kullanmaları boşuna değil. Dili kontrol etmek, düşünceyi de kontrol etmektir.
Kitaptaki bir diğer önemli konu ise "tarih mühendisliği". Okyanusya'da geçmiş sürekli olarak değiştirilir. Bu iş için özel görevliler vardır. Parti propagandası doğrultusunda geçmişte ne yaşandığı silinir veya yeniden yazılır. Örneğin bir gün Avrasya düşman ilan edilir ve buna göre manşetler atılır; ertesi gün dost olunur, geçmişteki tüm kayıtlar değiştirilir. Büyük Birader'in gerçekleşmemiş vaatleri bile tarihten silinir. Gerçeklik, tamamen Parti'nin çizdiği çerçeveye göre yeniden inşa edilir. Sonuç olarak insanlar geçmişi hatırlayamaz, bugünle bağ kuramaz hâle gelir.
Kahramanımız Winston ise bu düzene karşı sessiz bir başkaldırıya girişir. Bu sessizlik, en büyük suçtur: Düşünce suçu. Bir günce/günlük tutmaya başlar. Partinin dışında bir düşünceye sahip olmak, en büyük isyandır. Romanın sonunda Winston'un zindanda yaşadıklarını, düşüncelerinin nasıl işkencelerle değiştirildiğini ve meşhur 101 numaralı odada olanları okuyoruz.
Benim için 1984, Orwell'ın Hayvan Çiftliği kadar akıcı olmasa da etkileyici ve güncelliğini hiçbir zaman yitirmeyecek bir kitap oldu. Distopyanın gerilimini iliklerimize kadar hissettiren bu eser, yalnızca bir roman değil; aynı zamanda birey, toplum ve iktidar ilişkilerine dair bir uyarı metni.
Bir sonraki kitapta görüşmek üzere.
George Orwell
1984
Can Yayınları
Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 04.06.2025 09:00 - Güncelleme Tarihi: 02.06.2025 14:48