Dostoyevski Biyografisi: Fırtınalı Bir Hayat, Edebiyat, Tuba YAVUZ

Dostoyevski Biyografisi: Fırtınalı Bir Hayat yazısını ve Tuba YAVUZ yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Dostoyevski Biyografisi: Fırtınalı Bir Hayat

26.03.2025 09:00 - Tuba YAVUZ
Dostoyevski Biyografisi: Fırtınalı Bir Hayat

Başarılı ve zorlu hayatlar yaşayan insanların yaşamları her dönemde okurlara ilham vermiştir. 13. yüzyılda tezkire yazarlığı ile başlayan bir kişinin yaşam öyküsünün anlatılması geleneği; sonraları biyografiler, anılar, otobiyografilerle devam etmiştir. Her dönemde isimleri, yöntemleri değişse de sanatçıların gerçek yaşamının izleri sevenlerince sürülmüştür. Bir sanatçının hayatına, eserlerine mercek tutarak onu okura gösterme gayretine girenler de esasen geleceğe imza bırakmak ya da bir imzaya vesile olmak niyetindedir. Eserlerini hayranlıkla okuduğumuz bir yazarın gerçek yaşamı, hele de güçlüklerle, maceralarla dolu bir yaşamsa, bizde daha da merak uyandırır.

Her insanın zor vakitlerde ayakta kalmak, mücadele etmek için motivasyona, ilhama ihtiyacı vardır. Bu bağlamda sanatçıların hayat hikâyeleri okurlar için özdeşlik kurabileceği iyi bir ilhamdır.

Biyografi yazmak sadece bir kişiyi anlatmak demek değildir. O kişinin yaşadığı dönemin koşullarını okura göstermesi bakımından önemlidir. Bu nedenle biyografiler geçmişe kaynaklık ettiği için de mühimdir. Ayrıca bir yazarın eserlerini oluştururken yaşadığı dönemin izlerini sürmek bir noktada o çağı da anlamaya yardımcı olacaktır. Edebiyat, hayatın aynası olduğundan bir yazarın yaşam öyküsü ve eserleri bulunduğu çağın yansımasıdır.

Çağımız teknolojinin de etkisiyle her şeyin ortada ve ulaşılabilir olduğu bir dönem. Bu bağlamda günümüz yazar ve şairlerinin hayatları eskisinden daha görünür olsa da insan ruhunu anlamak, görünenin dışındakileri de fark etmekten geçiyor. Baka insanların görünen hayatlarının dışında yaşadıklarını, tüm güçlüklere rağmen kendi alanlarında nasıl ilerlediklerini gören okur da kendi yaşamöyküsünü şekillendiriyor esasında. Biyografi okumak bu bağlamda biraz da aynaya bakmak gibi geliyor.

Edebiyata yön veren, arkasından hem okurları hem de diğer yazarları sürükleyen, yalnız çağdaşlarını değil sonraki çağları da sarsan eserler veren büyük ustaların yaşamı en çok okunan biyografilerden olmuştur. Dostoyevski de bu yazarların başında gelir. Onun eserleri, yaşamının izleriyle doludur. Bazen açıktan bazen de örtük olarak yansıyan bu noktaları fark ettirmek ve belki yazarın ölümsüz tablosuna bir çivi çakmak maksadıyla yaşamını konu alan eserler verilmiştir. Fırtınalı Bir Hayat da belki böyle bir arzuyla kaleme alınan Dostoyevski'nin yaşam öyküsünün anlatıldığı bir eserdir.

Dünya edebiyatının en çok okunan, yazdığı karakterleri ile her çağda en çok özdeşim kurulan yazarlardan biri olarak Dostoyevski, hayatıyla merak uyandırmış bir sanatçıdır. Bu bakımdan Kerem Kına hem zor hem de kolay bir işe girişmiştir. Meselenin zorluğu daha evvel hayatının pek çok noktasının anlatıldığı hatta biyografilerinin yazıldığı, eserlerinin incelendiği bir yazarı yeniden yazmanın yarattığı güçlüktür. Kolaylığı ise anlatacağı yazarın anlatmaya değer, fırtınalı bir yaşam öyküsü ve inceledikçe derinleşen eserlerinin iyi bir kaynak olmasıdır.

Dostoyevski, dünya edebiyatının en çok okunan yazarlarındandır. Onun fırtınalı yaşamının ruhunun derinliklerinde bıraktığı izler eserlerine yansımıştır. Edebi dehası karşısında hayranlık uyandıran böyle bir yazar, hayatında belki de pek az yazarın başına gelebilecek birçok talihsizlikle, acıyla mücadele etmiştir. Düşmüş, yaralanmış, yaralarını saracak kişilere tutunmuş, onları da kaybetmiş, tekrar ayağa kalkıp mücadele etmiştir. Onun yaşamı yerin en altından zirveye dek pek çok macerayı barındırır.

Fırtınalı Bir Hayat'ta Kerem Kına, Dostoyovski'nin adının nereden geldiği, çocukluğu, aile ilişkileri, idama mahkûm edilme nedenleri, kumar bağımlılığı gibi meseleleri anlatırken yaşadığı olaylar karşısında Dostoyevski'nin ne hissettiğini, ne düşündüğünü, ne kadar değişip dönüştüğünü, pişmanlıklarını, hayal kırıklıklarını, umutlandığı yerleri de okura sunmaya çalışıyor.

Kerem Kına, Dostoyevski'nin "İnsan bir sırdır bu sırrı çözmek gerek" cümlesinden yola çıkarak onun hayatına okuru ortak ederken biraz da insanın sırlarını çözme gayreti üzerinde duruyor.

Eser ilk bölümde Dostoyevski adının nereden geldiği ile başlıyor. İlk dört bölüm anne ve babasını, onların çocukluklarının geçtiği yerleri, doğumunu anlatır. Biyografik bir eserde yazarın amacı anlattığı kişiyi her yönüyle tanıtmaktır. Bu nedenle nasıl bir ailede yetiştiği, anne babasının mizacı, eğitim ortamına değinmek önemlidir. Toplamda elli bir bölümden oluşan eserin ilk on beş bölümünde daha çok Dostoyevski'nin ailesi, çevresi, dadısı, arkadaşları üzerinde durulmuş, sonraki kısımlarda artık Dostoyevski merkeze alınıp onun etrafında şekillenen olaylar aktarılmıştır.

Dostoyevski karakter yaratmada usta bir yazardır şüphesiz. Kerem Kına, onun bu ustalığının kaynaklarını aramıştır eserinde. Özellikle Fırtınalı Bir Hayat'ın ilk bölümlerinde onun çocukluğunu detaylı anlatması yazarın yetiştiği sosyal çevreyi mercek altına almasının nedeni budur. Dostoyevski'nin eserlerinde derinlikle işlediği karakterlerin oluşumunda eski ve yeni Ahit'ten okuduğu 104 hikâye, annesi Marya Fyodorovna'nın ilginç aile hikayeleri, dadısından dinlediği peri masalları, Karamzin'in Rusya tarihi ve anıları, köylülerden dinlediği halk efsaneleri ve evde okunan romanlar etkili olmuştur.

Yazarlar için ilk eserler çok mühimdir. Onların sahneye çıkışlarının ilk adımıdır. Bu bakımdan Dostoyevski'den bahsediyorsak ilk eseri olan İnsancıklar'ın nasıl yazıldığı önemlidir. İşinden ayrılması, ödemekte zorlandığı borçlarıyla işsiz günlerin ardından yazdığı ilk roman taslağını yakın arkadaşı Grigoroviç'e okutması, yeni bir Gogol doğdu övgüleri ile aynı güçte aristokrasiden işittiği alaycı tavırlar arasında yaşadığı ruh hallerinin belki de Dostoyevski'nin tüm yaşamına, mizanına etkisini Kerem Kına şöyle özetlemiştir:

"Artık Dostoyevski aristokrasi içinde kendine dönen alaycı gözlerin farkındadır. Turganyev'in ona aşık olmadığını bilakis onu çileden çıkarmak için ne fırsatlar kolladığını biliyordur".(s.75)

"Her hareketi aristokrasiye dokunacaktır. Önce çekingen duracak sonra büyük bir öfkeyle saldıracak, ikisi de olmayacaktır. Bu atmosfer artık onu boğacaktır." (s.75)

İlk eseriyle Rus yazın çevresine hızlı bir giriş yapan Dostoyevski'nin belki de kıskanılan bu başarısı karşısında yalnızlaşması, öfkelenmesi ve sonunda da dengesini kaybetmesini, Kerem Kına Dostoyevski'nin "kim bilir insanların seni aşağılaması belki daha iyidir. Böylelikle en azından onları sevme zahmetinden seni kurtarıyorlar."sözleriyle ilişkilendirerek anlatmıştır.

Dostoyevski'nin ikinci romanı Öteki'nin o dönemin edebiyat çevrelerince Gogol taklidi olarak algılanması, günümüzde kıymeti bilinmeyen mühim bir eser olarak görülse de o vakitler Dostoyevski'nin yeni saldırılara maruz kalmasına neden oluşunu, tüm bu olumsuzlukların yarattığı buhranlı dönemlerin Dostoyevski'nin epilepsi nöbetlerini nasıl tetiklediğini Kerem Kına çıkmaz bir sokağa girmenin yarattığı çırpınışlar olarak anlatır.

Son Söz

Fırtınalı Bir Hayat'ta Kerem Kına Dostoyevski'nin yaşadıklarını, eserlerini ve bu yaşamın ne kadarının eserlerine yansıdığını aktarırken kendi yorumlarını, tahlillerini de eserine dâhil etmiş. Dostoyevski'nin Öteki romanından sonra yaşadığı bunalım sonrası yalnızlaşmasını tutuklanma kararını, idam cezasından son anda kurtulması ve dört yıl sürecek kürek mahkûmiyetini anlatırken onun yaşadığı psikolojiyi de okurlarına detaylıca aktarmış. Bu da Fırtınalı Bir Hayat'ı başarılı kılan noktalardan biri olmuş.

Fırtınalı Bir Hayat, olay ve kişilerin ekseninde küçük küçük bölümlere ayrılmış Bu okurun sıkılmadan okumasını sağlamış. Her bölüm başına Dostoyevski sözleri yerleştirilmiş. Eserin sonuna da Dostoyevski kronolojisi koyan Kerem Kına okura kolaylık sunmuş bana kalırsa.

Fırtınalı Bir Hayat, bir biyografide olması gereken her şeyi içine alıyor. Dostoyevski'nin hayatının dönüm noktaları, eserleri, ruh durumları, ailesi detaylıca işlenmiş. Bunları yaparken Dostoyevski'nin eserlerinden referanslar sunması, karakterler ile bağlantı kurulması başarılı olmuş. Tüm bunların yanı sıra Kerem Kına belki anlattığı yazarla fazlaca özdeşim kurduğundan zaman zaman abartılı cümlelere, fazla iddialı yargılara da yer vermiş. Mesela Dostoyevski'nin kürek mahkûmiyeti sonrası kendini okumaya adadığını anlattığı bölümü şu yorumla sonlandırmış:

"Dostoyevski insanlığın sırrına vakıf olabilmiş midir? Şüphesiz evet. Bu sırlar için mektupta geçtiği gibi tüm ömrünü vermiş midir? Buna da şüphe yoktur." (s.109)

Buna benzer kişisel çıkarımlar ve abartılı övgüler dışında Dostoyevski'yi merak eden okurların zevkle okuyacakları bir biyografi.

Fırtınalı Bir Hayat Dostoyevski'nin Macera Dolu Yaşam Öyküsü, Kerem Kına, Destek Yayınları, İstanbul, 2025


Yazar: Tuba YAVUZ - Yayın Tarihi: 26.03.2025 09:00 - Güncelleme Tarihi: 07.03.2025 10:44
1.516

Tuba YAVUZ Hakkında

Tuba YAVUZ

1982 yılında Erzincan’da doğdu. Gazi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olduktan sonra Ankara’da çeşitli kurumlarda çalıştı. 2008’den bu yana Edirne’de Milli Eğitimde öğretmen olarak görev yapmakta. İki çocuk annesi.

Türk Edebiyatı, Hece Öykü, Ihlamur, Balkan Türküsü, Poyraz gibi çeşitli dergilerde öyküleri yayımlandı.

Yayınlanmış Kitapları

- Sitare, Meserret Yayınları, 2014

Tuba YAVUZ ismine kayıtlı 56 yazı bulunmaktadır.

Yazarımıza ait 1 kitap bulunmaktadır.

Twitter Instagram