Duino Ağıtları - Rainer Maria Rilke

Feyzi Baran yazdı...
On yıl yakılan bir ağıt. İlk okuduğumda Cahit Zarifoğlun"dan bir mısra yanklılanıp durdu zihnimde.
"ne çok acı var"
On yılda yakılan on ağıttan oluşuyor Duino ağıtları. Duino; kontes Marie Von Thurn und Taxis adlı bir soylunun Trieste yakınlarındaki bir şatonun adıdır. 1912 de burada ağıtları yazmaya başlar ve bu yolculuk on yıl sürecektir. Duino ağıtları Rilke son kitaplarından biridir. 51 yaşında ölen Rilke kitabı düşüncelerinin olgunlaştığı bir dönemde kaleme alır.
Rilke öğrenimini Münih ve Berlinde sürdürürken Münih'te yaşayan kadın şair Lou Andreas Salome ile tanışır. Daha önceki yıllarda Nietzsche'nin aşık olduğu bu kadının Rilke'nin sanatçı kişiliğinin gelişmesinde büyük rol oynadığı belirtilir.
" kim endişe içinde oturmadı kalbinin perdesi karşısında?
Kalktı yukarı: veda idi sahne"
Duino ağıtlarını okumadan önce Rainer Maria Rilke hayatını bilmek gerekir mi? Rilke tanımayan biriyseniz, Bence daha şanslısızınız en az iki defa okunmalı kitap. birinci okuyuşta hayatın içinden imgeler ruhunuzda deprem etkisi yaratacaktır. Kendinize ve melodinize yakın bir şarkı bulacaksınız her bir ağıtta. Çeviri olmasına rağmen ağıtlardaki duyguyu ve müziği hissedebilirsiniz. Bu bence çevirmenin çevirisinden çok Rilke"in iyi ve sarsıcı imgeler kullanmasından kaynaklandığını düşünüyorum. İkinci defa ise Rilke"ın hayatını okuduktan sonra okumanızı öneririm.
"çığlık atsam beni kim duyardı ki melek mertebelerinden? " böyle başlar birinci ağıt, çığlıkla
ve sonrası korkuyla devam eder.
"nazikçe hayal kırıklığına uğratan ve her bir kalbi bekleyen
zahmetli gece. Daha mı hafif sevgililere?"
Duino Ağıtları 20. yüzyıl şiirinin başyapıtlarından biri olarak kabul edilmektedir..
Rilke niye şiirlerden ağıtlar yaptı? Biz bunu düşüne duralım kitabın her mısrasını okuduğumuzda cevaba daha çok yakınlaşacağımızı göreceğiz Rainer Maria Rillke genç bir ağıta aşık olmasıyla başlayan dünyadan kesilişi,- akademik deyişiyle ölümü içselleştirmesi" ve ya sufi tabiriyle bu dünyadan ölmeden ölüşü" onu sevinç pınarına götüren yaşlı ağıta vedası ile tamamlanmıştır.
Rilke" ın kullandığı imgeler oldukça saf ve yalındır. Dilin kaynağına bir yolculuğa götürür sizi. Gramer kurallarını esneten dilinin ve duygularının yalınlığı ve alışılmadık bir anlam bütünü yaratan derinliği, Heidegger"i de duino ağıtlarına hayran bırakmıştır.
"sesler, sesler. Dinle kalbim, başka türlü dinle,
Yalnızca azizlerin dinlediği gibi: o muazzam çağrı
Yerden yükseltmişti onları; diz çökmeye devam etti ama
bu imkansız kimseler aldırmadı:
İşte böyle dinliyorlardı. Sen tanrının sesini
Kaldırabilirsin diye değil, alakası yok! Ama o esintiyi,
Sessizlikten ibaret aralıksız havadisi dinle.
Uğulduyor sana doğru şu genç ölülerden şimdi"
İlk ağıtlardan sonlara doğru gidildikçe daha yalın bir dil kullanması ağıtların varmak istediği yeri daha iyi anlatıyor bize.
"Ama ayrılması gerek artık ölünün ve suskun götürür onu daha yaşlı ağıt,
Vadinin sarp yamacına kadar,
Ay ışığında ışıldayan sevinç pınarına. Saygıyla anar adını, der ki:
-taşıyan bir ırmak bu
İnsanlarda.-"
Duino Ağıtları
Rainer Maria Rilke (Kırmızı yayınları)
Türkçesi: Süha Rami Kıratlıoğlu
Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 01.04.2014 15:25 - Güncelleme Tarihi: 07.12.2015 16:45
feyzi hocam, yazıyı okumak için tıkladığımda senin olduğunu bilmiyordum. okudum aslında okuttun, çok güzel tasnnif etmiş ve yorumlamışsın. yüreğine sağlık. ayrıca devamını da bekliyoruz..