Dünden Bugüne İslami Hareket
Birsen Çay, kitaphaber için kaleme aldı...
Bir kitap sizi diğer kitaplara götürüyorsa o güzel kitaptır. "Şimdiye kadar neden çıkmadın karşıma?" diye tatlı bir sitemi beraberinde getiriyorsa o güzel kitaptır. Düşüncelerinize duruluk veriyor, dilinizin düğümünü çözüyorsa o güzel kitaptır. "Hadi bi çay içelim seninle!" dedirterek, bir dost muhabbeti haline terk ediyorsa sizi o güzel kitaptır. Düşünmenin sancılı sürecinden mütevellit; bir düşünce kitabı heyecanla okunuyorsa o güzel kitaptır.
Bu güzelliğe matuf eserin emektarı Ferhat Abimiz, Dünden Bugüne İslami Hareket kitabıyla; sancısıyla, doğumuyla, ölümüyle ve yeniden dirilişiyle İslami hareket sürecini anlatıyor. İslami hareket adına okuduğum ilk eser olması, kritiğinin hakkını verememe adına bir endişe oluşturmuştu bende. "Birkaç daha yazı, makale, kitap okunsa daha iyi olur!"düşüncesindeydim. Okudukça fark ettim ki doğru adresteyim.
Bir eve kapıdan girilir ve kapı anahtarla açılır. İşte bu eser anahtar görevi görmekte. Ve size anahtarla birlikte sunulan tavsiyelerde yanında hediye niteliğinde. Gezmenin hakkını vermeli, boş gezmemeli, boş oturmamalı. Kapıyı açmak kadar evimizin tavanından tabanına tüm işçiliği de görülmesi isteniyordu.
Konu başlıkları dahil kitabımız iki bölüme ayrılmış. Evvelen birinci bölüm üzerinden söz edecek olursak; dünden bugüne islami hareketin; tarihsel süreci, vizyon ve misyonu, yöntemi, üslubu, ahlakı, aidiyet bilinci, yenilenme sorumluluğu, vasıfları, ümmet anlayışı, sorunları ve çözümleri, mücadele bilinci, bireyde İslami hareket bilinci, küresel sisteme karşı mücadelede İslami hareketin duruşu, İslamcıların sistemle bütünleşme sorunu gibi önemli başlıkları yazarın da sık kullandığı kavramlar olan "net ve şeffaf" bir anlatımla dile getirilmiştir.
Okuma sırasında aklıma gelen soruların bir sonraki sayfada ya da bir sonraki bölümde cevabını alıyor oluşum heyecanımı arttıran etmenlerden. "Ya çok tecrübesi var ya da geniş bir bakış açısı var!" demeden geçemedim Ferhat Abimiz için.
Birçok İslami yapıların amacı İslami yeryüzüne hâkim kılmak. Ancak bu söylem üzerinde dünyayı; İslam karşıtı söylem içerisine sevkedecek malzemeleri üreten İslami yapıların varlığı da aşikâr. İşte burada bu eser; navigasyon görevi görmekte. İslami hareketin ne olduğunu ve İslami yapıların gelişme, kırılma, değişim ve dönüşüm süreçlerini ele almakla kalmıyor çözüm önerileri de sunuyor. İslami yapılar arası farklılıkların olabileceğini, bu farklılıkları İslami hareket merkezi çatısı altında harmanlayarak, oluşacak muhteşem bir manzaranın resmini çiziyor. Beni en çok etkileyen sorunları kaleme dökerken; eleştirilerde yapıcı bir dili kullanması, çözüm odaklı olması. Zihnimde sağa sola dağılmış tespitlerin artık kendine ait cümleler bulmuş olması, "işte budur!"diye finallememdi.
Okurken not defterine çevirdiğim bu eserin en güzel yerlerini not veremeyeceğim. Zira notlarıyla değil tamamıyla okunması gereken ve başucunda bulunması gereken kitaplar arasına yerleştiriyorum Dünden Bugüne İslami Hareket kitabını. İçimize tam yerine oturmayan, yetersiz gördüğümüz pasajlar olsa da bu güzelliğini almıyor kitabın.
"Fikirde ve düşüncede yeni buluşlar, kesinlikle kendi öz kaynaklarımızdan beslenerek ortaya konmalıdır." (s.82) pasajında, Göğü Delen Adam adlı eserin kahraman figüranı olan Samoa kabilesi liderinin Avrupa seyahatinde gördüğü nesneleri ve olayları kendi dilince anlatması; "Sağlam bir kaynağımız varsa farklı kaynaklardan neden korkuyoruz? Ya da farklı kaynakları kendi kaynağımızla neden şekillendirmiyoruz?" sorusunu aklıma getirdi.
Esasında kitabın genel içeriğinde farklılıklarla zenginleşmiş, devamlı üretim halinde olan fikir işçiliği, sık sık vurgulanarak teşvik edici dil kullanılıyor, gerekliliği ve aciliyeti tekrarlanıyor. Yine de sorunun zihnimize düşmesine mani olamıyoruz.
"…Mevcut olan zaten var, bunun dışında ne olabilir konusunda kafa yormak ile başlayabiliriz…" (s.86) pasajının yanına ek bir not düşürüyoruz. "Evet, yeni bir hareket gerekli ancak geçmişin temizlenmesi, geçmiş bilgilerin analizi yapılması, ayıklanması yeni bir hareket kadar önemli. Mevcut olanın zaten var olması onu arka plana atmamalı. Hızlandırılmış programla yeni hareket öncesi mevcut olanın üzerinde tahlil yapılmalı."
"Taassup ehli yazarların ve eserlerinden uzak durmak gerekir." (s.149) pasajını; "…Şayet bir şahıs veya eseri eleştirilecekse eseri okunmalı, sakıncalı görülen yerleri kitap adı, yayınevi, basım yılı ve sayfası belirtilerek not edilip bu şekilde beyan edilmeli fakat yasaklanmamalı. Bireylerin bunları okuyup kendi görüşlerini şekillendirmesi gerekir. Bu durum aynı zamanda bu yasakları koyanların kendi görüşlerinin sağlamlığına inanmadıklarını da gösterir. Şayet savundukları görüşler sağlam ise farklı okumalar ile o görüşlerin değişmesinden korkmanın bir mantığı olamaz." (s.131) pasajıyla çelişir gördük.
Örnek ve önder şahsiyetlerin özet halinde tarifi yapılırken; normalin üstünde duygusal hassasiyete ve enerjiye sahip olmaları, zaafa kapı aralamaz mı? sorusuna, "iman dinamiği" olarak cevap vermeye çalıştık. Bazen düşüşlerimiz olabilir, yorgunluğumuz hakeza. "Allahın yardımı ne zaman?" diye umut besleyen isyanlarımız olabilir. Normalin üstünde duygu yoğunluğu ve enerji düşerse, öncü veya örnek şahsiyet –olanları- olarak kabul ettiklerimizi sahadan uzaklaştırma hakkına sahip miyiz? Diye sorularımız oluyor ancak kitabın genel içeriğinden ve üslubundan yola çıkacak olursak; Ferhat Abimizin ikna edici cevapları olacağından kuşkumuz yok.
Ve son olarak; bireyden topluma geçiş süreci anlatılırken, bireyin kendi iç dünyasındaki mücadelesi, şahsiyet oluşumu, gelişim meselesi, çalkantıları, yükselip alçalışları,ilk devrimini, değişimini ve dönüşümünü; kendinde gerçekleştirecek olan bireyin bu süreci nasıl yaşayacağı, sağlıklı geçişleri nasıl olabileceğiyle alakalı konular özel bir başlıkta olmasını gözümüz aramadı değil.
Hareketin daim ve dinamik olması bireyin daim ve dinamik olmasına bağlı olduğunu sürekli vurgulayan Ferhat abimiz; kitabın ikinci bölümünde "İslami Hareket ve Bilgi Donanımları" başlığı altında bireyin Kuran'ı merkeze alan bilgi donanımları hakkında; sünnetten, hadisten, tefsirden, siyerden, akaidden, fıkıhtan, sosyolojiden, psikolojiden ve siyaset biliminden özet şekilde okuyucuyu bilgilendiriyor. Önerilerini paylaşıyor. Şahsımca oluşturduğum fikir; bu öneri kitap listesinin evrensel dili yakalamanın adresinin gösterdiğidir. Tekdüze bilginin kapsayıcı ve kucaklayıcı yaklaşımdan uzak tutacağı ve bilgilerin harmanlanması gerektiğidir. Evrensel davanın evrensel dili oluşturmanın yolunun, bu tavsiye kitap listesini gündemine alması gerektiğidir.
Birinci bölümde İslamcılık üzerinde tavsiye kitap listesi ile ikinci bölümdeki tavsiye kitap listesinden mini bir kütüphane oluşturabilirsiniz. Ferhat Abi sanırım bunu kendine destur etmiş olacak ki "Kuran'ı Nasıl Anlamalı" adlı eserinde de ciddi bir kitap listesiyle okuyucuya büyük bir jest yapıyor.
Emeğinin ellerinden öpüyor, tavsiyeleriyle oluşturacağımız kitaplığın hayalini kuruyor, gerek bireysel gerek toplumsal hareketlerde danışacağımız eser olarak görüyor "Dünden Bugüne İslami Hareket" i, başucu kitaplar arasına alıyoruz.
Dünden Bugüne İslami Hareket
Ferhat Özbadem
331 Sayfa
Sude Yayınları
Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 15.06.2016 09:00 - Güncelleme Tarihi: 06.03.2023 23:11