Düşünce Gücü, Yeniden, Kişisel Gelişim, A. Erkan AKAY

Düşünce Gücü, Yeniden yazısını ve A. Erkan AKAY yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Düşünce Gücü, Yeniden

04.11.2024 09:00 - A. Erkan AKAY
Düşünce Gücü, Yeniden

İnanarak, isteyerek, ısrarla isteyerek, elde ettiğini düşünerek, düşünmekle kalmayıp hayal ederek, hayal etmekle kalmayıp tekrar tekrar o anları zihnimizde yaşayarak, olumlu bakarak, daha moda tabiriyle "olumlayarak" istediğini elde etmek... 2000'lerin başında, henüz gençken "Sır" (The Secret) isimli kitapla tanıştığımız, batı kültürünün itki gurularından bizlere de ulaşan, ulaştığında çok ses getiren ama hayata geçirmek için gerekli azmi ve sebatı doğululuğumuzda bulamadığımız kişisel gelişim öğretilerinin temeli. Yeniden, bu defa Destek Yayınları'ndan "21. Yüzyılda Düşünce Gücü" adlı eserde karşımıza çıktı.

John Kehoe'nin 1975'de inzivaya çekilip 1978'e kadar sistemleştirdiği ve 1990'larda kitap olup gün yüzüne çıkan eserinin, aslında "Sır"dan da eski olduğu anlaşılıyor ancak 2024 Eylül'ünde Türk okurla buluşmuş. Genel hatlarıyla aşina olduğumuz bir sistemi salık veriyor. Hedeflerimizi bilinç altımıza dayatmamız, onlara dair mümkün olduğunca somut görüntüleri zihnimizde her gün belirli sürelerde tekrar yaşayarak, dimağımızı hedeflerimize dair olumlu imgelerle donatmamız, rüyalarımızdan faydalanmamız, önsezilerimizi hedeflerimize yönelik şekilde her daim açık tutmamız, sorunlara değil fırsatlara odaklanmamız gibi basamakları olan bu sistem bünyeyi ve hayatı olumsuzluklardan arındırmaya dayanıyor, bunu sağlayacak bazı uygulamalar içeriyor.

"Kişisel Gelişim" ve mesajlarımızın muhatabı olan "evren" kavramları bu kapsamdaki kitapların bizim tasavvurumuzla bağdaşmayan yanları olarak göze batıyor olsa da derinlerinde "Kendini bilen rabbini bilir." ve "Ben sizin zannınızcayım." sırlarını sakladığını fark ederek bu telkinden süzebileceğimiz özler olduğunu söyleyebiliriz. Zira olumlu mesajlarımıza dua deyip onları evren yerine o sonsuz boşluğun da sahibi olana göndermekten bizi alıkoyan yok. Üstelik bu kitap diğerlerinden biraz farklı olarak, başlarda olmasa da en azından karara varırken "kişisel gelişim" bencilliğinden sıyrılmayı, topluca gelişmeye meyletmeyi de başarmış. Şahsî başarıların aynı zamanda toplumun da bir ihtiyacı olduğunu, kendisine faydası dokunan kişilerin etraflarına da fayda sağlayacaklarını, bu işten herkesin kârlı çıkacağını nihayet belirtmiş. Başarı denince genelde para ve mevkiye odaklanan rotayı huzura ve birlikte bir refaha doğru çevirmiş.

Bu Kitap Bugün Bize Ne Der?

Madem elimizde güncel çok satanlara nispeten eski (30 yıl) ama hâlâ çok satıyor olmayı başarmış bir kitap var ve ona bugünün şartlarından eleştirel bir gözle bakmaya niyetlendik o zaman kilit noktalarına değinelim ve hiçkimseye değil ama zamana karşı duruşundan doğan eksiklerini de nitelikli okurlar olarak biz tamamlayalım.

Plasebo etkisi çoğumuzun bildiği bir gerçektir. Hastaya aslında etkisiz bir ilaç verilir ve fakat o ilaçtan etki uman hastanın bu umudu onu iyileştirmeye yeter. Herkeste ve her zaman geçerli olmasa da böyle bir etkinin görüldüğü defalarca ispatlanmıştır. Peki ya plaseboların sadece hastalarda değil doktorlar üzerinde de etkili olduğunu biliyor muydunuz? Hasta olan doktorları kastetmiyorum elbette. Hastasına onu iyileştirmek amacıyla bir ilaç veren ve o ilacın plasebo olduğundan habersiz olan doktorlar da hastanın iyileşmesini sağlayabiliyorlarmış. Dolayısıyla diyebiliriz ki kendimize dair umutlarımızla başkalarına dair umutlarımız arasında bir fark yok, umutlarımız ve inançlarımız başkalarının iyiliğini sağlamaya da yarıyor ve hatta belki de yetiyor. Bunu kitaptan aldığımız altın bilgi olarak aklımızın bir köşesine yazalım.

Meseleye bir de aksi cepheden bakalım. Aklımızda, hayalimizde her daim olumluyu barındırmamız gerekirken bugün aman vermeksizin gözümüze ve kulağımıza hitap eden medyalar aracılığıyla maruz kaldığımız olumsuzlukları hesaba katalım ve bunların hedeflerimize giden yolda bize verdiği zararı düşünelim. Biz güzel bir gelecek inşa etmek için her gün olumlu hayaller kurmak zorundayız ancak bu sırada başkalarının kurduğu oldukça olumsuz, had safhada kötücül hayaller gözümüzün önünde artırılmış gerçekliğe bürünmüş, cisimleşmiş, can bulmuş durumda. Zulmün, sahtekârlığın, acımasızlığın, şaklabanlığın sınırları zorlanıyor ve bunlar hiç olmadığı kadar görülür kılınıyor. Adeta her yatan seyirci her an bir çirkinlik pornosu izlemek zorunda bırakılıyor. Doğal olarak, hedefimize ilerlediğimiz yolda dimağımızı bu taarruzdan sakınmak da işin en önemli bir parçası hâline gelmiş durumda.

Hâl böyleyken kendi çıkarlarımız, başarılarımız, kazançlarımızla birlikte ya da bunlardan daha fazla, etrafımızdakilerden başlayarak ve halkayı adım adım genişleterek tüm insanlık için olumlu düşünmek, olumluyu seçmek bugün öncelikli görevimiz olabilir. Olumsuzluk uzmanı zorbaların el birliğiyle dünyanın zorluk, acı, eziyet, düşmanlık çeşitliliğini tırmandırdığı şu günlerde en mutlu günlerimizi, en temiz manzaraları gözümüzde her gün birkaç kez canlandırmak, o günlere özlemimizi fırsata çevirip günün her anında, işe yarayacak her yerde eyleme dönüştürmek, elimizden hiçbir şey gelmiyorsa bile yazıyla, sözle, o da olmuyorsa buğzla (kötüyü yok eden olumlu düşünce gücü) iyiliği, güzelliği, olumluyu yaşatmak birinci görevimiz olmalı, kişisel değilse de bölgesel, küresel, evrensel bir dönüşüme yol açmalı. Biz, hayatının ana amacı lüks, şöhret, makam ve para olmayanlar, kendimize hayal edecek, ısrarla isteyecek, peşinden hiç ayrılmayacağımız görevler edinmeliyiz. Düşünce gücü çıtasını ancak hep birlikte aynı hedefleri düşünerek yukarıya taşıyabileceğimizi, kalpleri birlikte atan ve aynı hayali gören bir toplum olarak gidişatı "olumlayabileceğimizi" idrak etmeliyiz.

Şimdi hayal etme sırası sizde. Lütfen önce kendiniz için sonra benim için son olarak da hepimiz için iyi bir şeyler hayal edin. Capcanlı, aslından gerçek hayaller olsun. Bir gün orada buluşabilelim.

21.Yüzyılda Düşünce Gücü

Johne Kehoe

Destek Yayınları

2024 Eylül

160 sayfa


Yazar: A. Erkan AKAY - Yayın Tarihi: 04.11.2024 09:00 - Güncelleme Tarihi: 27.10.2024 14:56
1.330

A. Erkan AKAY Hakkında

A. Erkan AKAY

1981 İstanbul doğumludur. İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği bölümünden mezun olmuştur. 2008 yılından bu yana Konya'da yaşamaktadır. İki evlat babası, iki evlat amcası, ikisinin de eniştesidir.

Spora, edebiyata ve küçükleri eğlemeye ilgisi çocukluğundan beri devam etmektedir. 2012-2020 yılları arasında Bilgin Atıcılık Spor Kulübü Kurucu Yönetim Kurulu Üyeliği, 2015-2020 yılları arasında Türkiye Atıcılık Federasyonu Teknik Kurul Başkanlığı, 2017-2020 yılları arasında Türkiye Olimpiyatlara Hazırlık Merkezleri Atıcılık Komisyonu Üyeliği ve İl Branş Sorumluluğu görevlerini yürüterek ulusal ve uluslararası düzeyde başarıya ulaşmış birçok sporcunun yetişmesine katkıda bulunmuştur. Destek AFAD gönüllüsüdür.

2017 yılında, kardeşinin bir hayali olan “Hayallerin Karın Doyursun” isimli kitaba katkılarından sonra, hep arzuladığı çocuk kitapları yazımının önü açılmıştır. Yayımlanmış 14 kitabı bulunmaktadır. Edebistan, Eğitim Her Yerde, Dilhane, Masal Dergisi gibi çeşitli sanal dergilerde, Hece ve MEB Özel Eğitim Çocuk Dergisi gibi matbu dergilerde deneme, makale ve şiirleri yayımlanmıştır.

Farkındadır ki her yazılan okunmaz ama okunanlar da ancak yazılanlardır. Yaşadıkça anlamını kaybeden sonsuz sözler arasından zarurî olanlara tutunuyor.

Dualarınızı bekler.

Yayınlanmış Kitapları

- Yüzyılın Nefesi, Tulu Kitap, 2024
- Sundarban, Tulu Kitap, 2023
- Perdem Yelken Olsa, TDV Yayınları, 2023
- Bambaşka Bir Sabah, TDV Yayınları, 2023
- Sıfır Atık, TDV Yayınları, 2023
- Helalühoş, Tıfıl Kitap, 2021
- Sağlıklı Beslenme Hikayeleri Seti (5 Kitap), Hayy Kitap, 2020
- Kara Kapan, 2019, Morena Yayınları
- II. Abdulhamidʼin Hafiyeleri, Hayy Kitap, 2018
- Hayallerin Karın Doyursun, Çizgi Kitabevi, 2017

A. Erkan AKAY ismine kayıtlı 160 yazı bulunmaktadır.

Yazarımıza ait 10 kitap bulunmaktadır.

Twitter Facebook Instagram mastodon/Threads LinkedIn YouTube Kişisel Kitap Satış Sitesi Kitapyurdu.com