Eflâtunʼun Mağarasından Dışarı Çıkmak “Açık Ufuk”

Sueda Kurt Kitaphaber için kaleme aldı.
Bizi Eflâtun'un mağarasından kim dışarı çıkarabilir? Duvarda gördüklerimizin, gerçek değil, yalnızca gölgelerden ibaret olduğuna, bizi kim inandırabilir? Yol denilen şey nedir ve bizi nereye götürmektedir? Yolcu vardığı yerde mutlu olabilecek midir? Önemli bir soru daha ekleyelim. Yolcunun istekleri aslında kendi istekleri midir? Bu zor sorularla düşünce iklimine girme cesaretinde bulunalım. Öyle ki, bu "hiper modernite" çağında, bu sorulara cevap vermek, hayattan bir anlam devşirebilmek ve bu sayede yaşama tutunabilmek bir zorunluluk olmaya devam etmektedir (Özcan, 2016). İnsanın yolu ve yolculuğu kendine has, bol renkli, yolları çeşitli ve gayesi tektir.
İnsanın gayesine ve sorduğumuz sorulara insanlık tarihi boyunca cevaplar aranmıştır. Bu sorular felsefe, din, edebiyat vb. bilim dallarında belli metotlarla da halen aranmaya devam etmektedir. Bilim dalındaki bu araştırmalar, şüphesiz bilimin en temel vazifesi olan insana hizmet etmek için yapılmaktadır(!) Varlığın açıklanması ve dünyanın yaratılış amacı, bu sayede insanın amacı hayatı niçin yaşadığımızı ortaya koymaktadır. Ontolojik sorular ve bu sorulara verilen cevaplar insanların yaşam şekillerini yani dinlerini ifade etmektedir. Ben kimim? Nerede yaşıyorum? Neden dünyaya gönderildim? soruları zamansız sorular olmaya son gün gelene kadar devam edecektir. Bu sorular çerçevesinde gelişen kitap; aslında çoğumuzun tanıdığı İbrahim Kalın tarafından yazılmıştır.
İbrahim Kalın'ı tanımak, kitabı ve kitabın içeriğini anlamak kadar değerli ve motivasyon vericidir. Lisans eğitimine, İstanbul Üniversitesi tarih bölümü ile başlayan Kalın, lisansüstü eğitimlerini yurt dışında almıştır. Eğitim süreci boyunca, felsefe alanına olan ilgisi, ontolojik sorulara karşı İslam felsefesinde bulduğu cevaplar kemâlat yolculuğunun şüphesiz önemli durakları olmuştur. Akademik çalışmaları, bugün halen yayınlanan pek çok kitabına ve verdiği derslere de kaynak olmuştur. Örneğin değerlendirmesi yapılan "Açık Ufuk" kitabı, Perde ve Mâna: Akıl Üzerine Bir Tahlil kitaplarında doktora tezinde ayrıntılı olarak incelediği Molla Sadra'nın varlık görüşünün etkileri açıkça görülmekte ve kitabın bazı bölümlerinde, akademik çalışması referans olarak belirtilmektedir. Aynı zamanda kurduğu vakıflar, İslâm düşünceleri ve İslam-Batı ilişkileri üzerine verdiği önemli dersler, devlet kademelerinde üstlendiği çeşitli üst düzey bürokrasi kademeleri, sürdürdüğü akademik çalışmaları, ilgilendiği müzik vb. alanları ile geçmiş dönemlerden özlediğimiz "hezarfen" tâbirinin çağdaş örnekliğini teşkil etmektedir. [1]
"Açık Ufuk" kitabı, insan yayınlarından 2021 yılında çıkmış bir kitaptır. Kitap, kaynakça ve dizin hariç 6 temel bölümden oluşmaktadır. Kitabın üzerinde durduğu konular; varlığın keşfi, akıl, bilgi, hikmet kelimeleri, hayatın anlamı, kendini bilmek ve kendini bulmak konularında birleşmektedir. Özellikle günümüz çağını hiper modernite olarak tarifleyen Kalın; hayatın anlamını bulmada düşünmenin çileli bir yol olduğunu ifade ederek başlar. Düşünmek sözcüğü tüş-mek kökünden türemektedir. Yani o anlamın içine düşmek ve o anlamda derinleşmek...(Kalın, 2021). Derinleşmek ise bedel ödemeyi çabalamayı beraberinde getirmektedir. Kitap modern zamanlarla, zamansız hakikatlerin insan zihnindeki tasavvurlarını sık sık karşılaştırarak ilerlemektedir. Bilgi güvenliğinin büyük bir sorun olduğu günümüzde, hakikate ulaşmak için çabalamanın gerekli olması, modern insanı ürkütmektedir. Oysa "Tarihin akışını değiştiren bütün büyük düşünceler, bedel ödenerek ortaya çıkmıştır. Bedelini ödemeye hazır olmadığınız şey, sizin değildir." ifadesi düşünmenin ve hakikatlerin gereğini açıkça ortaya koymaktadır (Kalın, 2021).
Aynı başlıkta ve kitabın tümünde hâkim olan, hayata yüklenen anlam ve bu anlamın insan davranışlarına olan yansıması irdelenir. Modern insan, varlık meselesinde bazı kaçış noktaları oluşturmuştur. Dünyanın varlığında insanı özne olarak konumlandırması, onu yer yer Hümanist bir tavırla insanı tanrılaşma mertebelerine ulaştırmıştır. Öte yandan günümüzde, insan önemsizleştirerek robotlar, kurgusal ve sanal evrenler kutsanarak insan yok edilmektedir. Ayrıca hiper modernitenin günümüz insan değerleri ile bir anlaşmazlığı yoktur. Modernizm; dini değerler, vatan millet sevgisi, ırkçılık, kariyerperestlik, hayvan severlik gibi çeşitli değerlerin hepsini onaylar. Bu değerleri metalaştırarak bir tüketim evresine dahil edecek bir malzeme olarak görür. Bunun yanında insanlara tercih hakkı sunularak, onların değerli hissetmesi sağlanır. Semavi dinlerin -geleneğin de- koruduğu değerler yerine bugün, insanın mutlu olmak için yaptığı seçimlerin meşruiyeti insana özgürlük hissini doyasıya yaşatmaktadır(!) Kitaptaki bu tespit aslında hayatın anlamı nedir? sorusunun hiper modern insan tarafından çok vahim o cevabını verdirmektedir. Hayatın anlamının mutluluk oluşu. Mutluluğun tanımı ise bireyin seçtiği anlık hazlardan bir haz çeşidi olarak sınırlanmaktadır (Karatoprak, 2017).
Günümüz dünyasında; bu mutluluk penceresi oldukça zengindir. İçinde alkol, madde bağımlılığı, sex ve pornografi bağımlılığı, dizi-film bağımlılığı, alışveriş tutkusu ve bağımlılığı yine ekleyebileceğimiz; tembellik tutkusu da bu pencerenin en vahim manzaralarından biridir. Bu sayede hiper modern insan günü kurtarır ve düşünmekten kaçar. Çünkü varlığa yüklediği anlamda insana biçilen nihilist cevaplar, insanı yok edecektir. Bu durum bir kaçış kağısı olarak "Carpe diem!" tâbirini üretmiştir. Bu bakış açısı, bugün halen en önemli hayat felsefesi olarak beyinleri uyuşturmaya devam etmektedir. Oysa insanın sadece neden ve nasıl yaratıldığı cevabını bulmaya ihtiyacı vardır. "Var olmak ciddi bir iştir. Düşünerek ve hesap vererek var olmak ise daha ciddi bir iştir. Emek ister, dikkat ister, sabır ister" (Kalın, 2021). Bu kitap ile bu ciddi işin mahiyeti ve mânâsı açıklanmaya çalışılmıştır.
İnsan inandığı gibi yaşamaktadır. Bugün insanın inandığı kavramlar, küresel güçlerin hayata yüklediği anlamlar çerçevesinde şekillenmektedir. Bu anlam, insanın davranışlarını belirlemektedir. En temel mesele ve ilk soru neden yaratıldığımız sorusudur. Bu hayatın anlamının ne olduğu şüphesiz tek dünyası olanları rahatsız eden bir anlamdır. Bunun için kendini Allah'ın kaidelerine teslim eden her müslüman, Kur'an'ın cevaplarına muhtaçtır. İnsan neden yaratılmıştır? sorusuna Kur'an'ın cevabı "Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım." (Erişim: 2022, Diyanet İşleri Bşk, Zâriyat, 56). şeklindedir. Yine dünya hayatının tarifi Kur'an'da "(Oysa onların tek gerçek kabul ettikleri) bu dünya hayatı hakikatte sadece bir oyun ve eğlenceden ibarettir; âhiret yurduna gelince işte asıl hayat odur; keşke bunu bilselerdi!" (Erişim: 2022, Diyanet İşleri Bşk, Ankebut, 64) ayeti ile açıklanmıştır. Modernizme göre dünya hayatının anlamsız olduğunu kabul etmek ancak aklın uyuşması yahut bu sorudan kaçmak ile aşılabilir. Bu durum, Batı dünyasında da pek çok yazar tarafından ortaya konulmuştur. Örneğin; Tolstoy'un kahramanlarından Levin, en mutlu zamanlarını "..hayatın anlamı hakkında düşünmediği zamanlar" olarak tarif eder (Kalın, 2019; Tolstoy, 2019). Bu kronikleşmiş düşünmekden kaçma hâli şüphesiz sorumsuzluğu, bencilliği yani ahlaki değerlerin hiçe sayılmasını da beraberinde getirmektedir. Bugünün mutluluk ve başarı tanımında insanın özne oluşu, Allah'ı dünyanın işleyişinden uzaklaştırmaktadır. Modernizme göre insanın çok çalışması, çok başarılı olmasının ve çok kazanmasının ön koşuludur. Çok tüketmesi kendisine bir saygınlık kazandırmakta ve onu benzerlerinden ayırmaktadır. Oysa "Allah dilediğine rızkı bolca bahşeder, dilediğine de sınırlı ölçüde verir. Fakat inkârcılar, bu gerçeğin farkında olmadıkları için dünya hayatı ile sevinip şımarırlar. Oysa âhiretin sonsuz nimetleri yanında dünya hayatı azıcık, değersiz ve geçici bir geçimlikten ibarettir." (Erişim: 2022, Diyanet İşleri Bşk, Râd, 26) ayeti yine bir cevap niteliğindedir. Allah'ın kurallarına teslim olmamış insanlar için çok üzgün olduğumu ve doğruyu bulmalarını, bu sayede bilmenin güzelliği ve konforunda bulunmalarını temenni ederim. Üzgün olduğum asıl husus, bugünkü müslümanların bedbahtlığıdır. Tembelliğin konforu, anlamın da peşine düşmemizi engellemektedir. Verilmiş cevapları okumamak, bugün bizleri akletmekten, bilgi ve hikmetten alıkoymaktadır. Bu durum ise kitabın önemli bir diğer kısmını oluşturmaktadır. Akıl, bilgi, hikmet ve kavramlardan yola çıkılarak insanın kendini bilmesi ve bulması.
Bu çileli yolda günümüz insanının aklının son derece karışık olmasına karşın, hayatın anlamı ve mutluluğun yolunun ne olduğu çok nettir. Çok net ve açık olan kaidelerle yeni bir yaşam sistemi kurma gerekliliğimiz her geçen gün ortaya çıkmaktadır. Buna karşın, modernizmin cazibeli penceresi ise çok hızlı ve kapsamlı bir şekilde yeni manzaralar ve yeni dünyalar yaratmaktadır(!)
Düşünmenin çileli yolculuğuna girişmek için önemli bir kaynak olarak gördüğüm "Açık Ufuk" kitabı, varlığın anlamının onu oluşturan parçalardan daha büyük bir şey olduğunu ifade ediyor. Yazarın ifadesi ile bitirelim "...şimdi susalım ve düşünmeye başlayalım."
Kaynakça
Diyanet İşleri Başkanlığı Kur'an-ı Kerim. (2022, 7 11). Diyanet İşleri Başkanlığı: https://kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/Ankeb%C3%BBt-suresi/3404/64-ayet-tefsiri adresinden alınmıştır
Kalın, İ. (2021). Açık Ufuk. İstanbul: İnsan.
Kalın, İ. (2011). MOLLA SADRA. DOGU'DAN BATl'YA, 1147.
KARATOPRAK, H. İ. (2017). DESCARTES VE BACON BAĞLAMINDA MODERN BİLİNCİN EPİSTEMOLOJİK ÇIKMAZI OLARAK RASYONALİZM VE AMPİRİZM. Electronic Turkish Studies, 12(31).
Özcan, Z. (2022, 7 11). Zeki Özcan Blog. 2022 tarihinde http://zekiozcan52.blogspot.com/2016/06/post-modernite-yoktur-hiper-modernite.html adresinden alındı
Kitapta Geçen Önemli Kaynaklardan Bazıları:
1-İmam-ı Gazâli, Dalâletten Kurtuluş
2-İbn-i Sina, İşaretler ve Tenbihler
3- Şihabüddin Sühreverdi, Hikmetü'l İşrak
4-Jason Goodwin, Ufukların Efendisi Osmanlılar
5-Farabi, El Medinetü'l-Fâzıla
6-Lev Tolstoy, On Life
7-Molla Sadra, İkâazü'n Naimin, El-Hikmetü'l-Mütealiye
8-Erol Göka, Hayatın Anlamı Var mı?
[1] İbrahim Kalın'ın eğitim hayatı, ilgi alanları ve İslam düşüncesini merkeze alarak açıkladığı mutluluk, hayatın anlamı, özgürlük, iyilik, kötülük vb. konuları anlattığı videoları izlemek için; https://www.youtube.com/watch?v=poBUMQ5pTFU&list=PLns7Jmm7BK800_o8ih_ryGUd3nf1--LKO ( 12 videoluk)seriyi izleyebilirsiniz.
Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 22.07.2022 09:00 - Güncelleme Tarihi: 09.01.2025 16:31