Ercan Yıldırım ile Kitaplarının Hikâyesi

İlk kitabınızın yazılış öyküsünü bize anlatır mısınız?
Maalesef ilk kitabımla ilgili konuşmak istemiyorum. O kitabı hiç içime sindiremedim ve bugün benim yazdıklarımdan tamamen farklıydı. Dolayısıyla o kitabı biyografimden bile çıkarıyorum artık. Bir daha basılmasına da müsaade etmeyeceğimi yayıncısına söyledim.
İlk eserinizi ne zaman yazdınız? Neler hissettiniz?
İlk kitap ile ilgili hissettiklerimden çok daha fazlasını Anadolu’da İslam Ruhu, Zamanın Ruhuna Karşı ve Neoliberal İslamcılık için hissettim. Türk Düşüncesinde İslam iyi bir kitap olmasına rağmen kötü yayıncıların elinde hiç oldu... Fakat Neoliberal İslamcılık ve Anadolu’da İslam Ruhu gayet özenli yayınlandı. Zamanın Ruhuna Karşı’daki heyecanım hepsinin üzerinde oldu... Bu kitaba çok önem atfederim, önemli bir düşüncenin eseri olduğu kanaatindeyim.
Yazmasaydınız delirir miydiniz? Yazmak sizin için ne anlam ifade ediyor?
Yazmasaydım delirir miydim bilmiyorum ama benim sürekli yenilik arayan bir kişiliğim var, durgun bir gündelik hayatım, zihni yapım yok, kitap okurken aynı zamanda yeni projeler geliştiririm, yazı yazarken başka işleri de aralara sıkıştırırım. Ama yazmakla kendimi ifade ettiğimi düşünüyorum, en başta bende çok yüksek olan varoluşsal endişelerimi, sıkıntılarımı bu şekilde ifade ediyorum diyemem ama gideriyorum.
Yazarak hep bir başka kapıyı aralayarak oralarda neler var diye bakıyorum. Fakat çok da bir şey olmadığını görünce başka bir kapıya umutla gidiyorum, her seferinde hayal kırıklığı demeyim ama eli boş döndüğümü görüyorum; hoş ne aradığımı bilmiyorum. Bulmak için yazılmaz zaten aramak, daha fazla aramak, meseleleri vuzuha kavuşturmaktan çok çetrefil yapmak için de yazılır!
Size göre okumak yazmanın neresindedir? Okumadan yazmak mümkün mü?
Daha iyi, çok daha iyi, kaliteli, analiz etmek, mukayeseler yapmak için yani bir kitabı, kitapları derinliğine okumak için yazılır. İyi yazılar çok okumaların sonucudur. Otantik, öncesi sonrası olmayan yazı olmaz. Okumak da öyledir, sıfırdan okuma olmaz hep temeller üzerinde yükselir. Özgün bir yazı olmaz bu açıdan her yazı bir tarih, geçmiş, başka okumalar barındırır. Her okuma, her yazı, her kitap meseleleri çoğaltır, mesele koyar önümüze, yeni meselelere yol verir. Meseleleri halletme adına yeni okumalara, yeni yazmalara girişiriz ama hiçbir zaman bunun sonu gelmez. Okumak ile yazmak aynı bedende bulunur.
Yazar: Bilal CAN - Yayın Tarihi: 18.03.2016 09:00 - Güncelleme Tarihi: 13.03.2016 22:55