Eyvah Çocuğum Bir Soru Makinesi!
Resimli çocuk kitapları söz konusu olduğunda bu kitapların esas muhatabı olan minikleri doğrudan dahil ettiğimiz bir kategori var: Okuryazar Olmayan Çocuk. Acaba bu ifadeyi söylerken, yazıp çizerken bir yerlerde hata yapıyor olabilir miyiz?
Heidegger'e göre, her soru bir arayıştır. Bebeklikteki anlaşılması güç kelimeler zamanla kurulan anlamlı cümlelere ve nihayet sorulara dönüşür. Böylece her çocuk artık dünya hakkında bilgi toplayan birer kaşiftir. Saf bir merakla, her şeyi öğrenme isteğiyle yüzlerce ve yüzlerce yeni soru doğar. Bunlarla; dünyayı, rüzgârı ve insanı okumaya yeni başlamış çocuğun hayata dair kurduğu anlamlara soruları yoluyla tanıklık ederiz. Hal böyle olunca tüm bunların yazılı metinler ve ciltler dolusu kitabı okumaktan daha önemsiz olduğunu kim söyleyebilir?
Gelelim bize bunu fark ettiren kitaba. Multibem Yayınları'ndan çıkan, Hüsniye Gülsev Koç'un yazıp Esma Özyayla'nın resimlediği kitap: Soru Makinesi.
Soru Makinesi aslında "sorun (!) odaklı" bir kitap. Şöyle de diyebiliriz, çocukların bitmek bilmeyen soruları karşısında yorgun düşen, ne yapacağını bilemeyen, endişeli ebeveynlerin elinden tutuyor. Değerlendirmemize geçmeden önce aynı dertten (!) muzdarip anne babaların gönlüne su serpelim. Çocuğunuzun bu kadar çok soru sorması iyiye işaret. Hatta harika bir şey! Bu yüzden endişelerimizi bir kenara alıp yazıyı okumaya huzurla devam edebiliriz.
Tarih boyunca tüm büyük filozoflar ve bilim insanları bilgelikleri ölçüsünde güçlü soruların peşinde koştular. Hatta içlerinde Sokrates'ten sonra Einstein konuya en takıntılı olanıydı diyebiliriz. Ona göre daha kaliteli ve doğru sorulara ulaşmanın yolu daha fazla soru sormaktan geçiyor. Kitabımızda ise benzer şekilde bizi karşılayanlar en sevdikleri oyun etraflarındakilere soru sormak olan meraklı mı meraklı bir kız ile oğlan çocuğu oluyor.
Kitap, geleneksel masallarımızı hatırlatan bir tarzda başlıyor. Kızın, "Flamingolara allı turna denilen bir ülkede" yaşadığını öğreniyoruz. Cümledeki detaylar kitabın edebi yönünün kuvvetli olduğuna dair değerli ipuçları. Sonrasında bu iki akıllı çocuğun; anne babalarına, arkadaşlarına, esen rüzgâra, karıncalara, yere, göğe, kısacası seslerinin ulaşabildiği herkese ve her şeye sorularını bastırılma korkusu yaşamadan sorduklarını görüyoruz.
Kitapta iki küçük kahramanın özellikle soru sormaktan çekinmeyen, bu konuda özgür çocuklar olarak sunulması önemli mesajlar taşıyor. Soruları susturulmuş bir çocuğun ileride soru sormaktan çekinen bir yetişkine dönüşeceği ne yazık ki kaçınılmaz bir gerçek. Dolayısıyla çocukların ilerleyen yaşlarda farkındalığı yüksek ve daha derin düşünen yetişkinler olmaları, küçük yaşlarda berrak bir zihin ve kocaman kalpleriyle kendiliğinden gelişen sorularının doğru yaklaşımlarla dikkate alınmasından geçiyor.
Soru Makinesi'nde bahsi geçen makinenin çocukların içlerinde, hatta kalplerinin hemen yanında olduğu tarif ediliyor. Bu makine bazen öyle hızlı çalışıyor ki kimsenin aklına gelmeyen sorular bir anda çocukların dilinden dökülüyor. Özellikle bu noktadan itibaren kitaptaki sorular ebeveynler için çocukla beraber okuma sürecini keyifli birer etkinliğe çevirmede farklı yollar sunuyor.
Bu sorulardan özellikle iki tanesi benim dikkatimi çekti. İlki, "Güneş uyumaya giderken esner mi?". Tek bir sorudan yola çıkıp güneşi seyredip düşünerek onlarca yeni soru üretilebilir; "Güneş ne kadar sıcak? İçinde ne var? Dünyamızı ısıttığı gibi diğer gezegenleri de ısıtıyor mu? Geceleri neden ortadan kayboluyor?" gibi. Bu sorular çoğaltılıp çocuğa anlatılmak istenen ya da kendisinin halihazırda sorduğu inançla ilgili konular için yardımcı olabilir. Bunlardan birisi de Allah'a dair olan sorular.
Dikkatimi çeken ikinci soru ise, "Bitkilerin kökleri toprağın altında birbirine sarılır mı?" sorusundan doğan yeni sorular.
Durum böyle olunca çiçeklere bakıp, "Bak şu çiçeklere! Papatya başka, gelincik başka, gül başka..." Haydi koklayalım. Kokuları da hiç birbirine benzemiyor. Hepsi başka güzel. Birde toprağın altı var. Toprağa sıkınca tutunmuş kökleri göremiyoruz. Böyle güzel kokmaları, rengarenk olmaları ve beslenebilmeleri için Allah onlara upuzun kökler yaratmış." gibi…
Çocuklarla Felsefe Pratikleri
Örneği verilen sorular yetişkinler için ilk bakışta anlamsız ve abes gelebilir. Bunun sebebi elimizde onlara verilecek sonuç odaklı bir hazır cevaplar kılavuzu olmaması. Kitaptaki her bir soru, düşünmenin önünü açan ve ebeveyn ile çocuk arasındaki sohbeti tetiklemekte kullanılacak örnek materyaller olarak değerlendirilebilir. Cevabı belli olmayan sorulara cevap ararken yapılan düşünsel pratikler çocuğun ileriki yaşlarda soracağı daha büyük soruların ilk adımları.
Ebeveyn ile çocuk arasındaki kitap sohbetlerini besleyen önemli unsurlardan bir diğeri de kitabın resimlemeleri. Çocuksu bir tarzda yapılan çizimler minik okurların ellerine boyalarını alıp taklit etmesine imkân verecek tarzda basitleştirilmiş.
Bu tür resimli kitaplarda yan kağıtların tasarımları da dikkatli gözler için anlamlar barındırabilir. Soru Makinesi de bunun güzel bir örneği. Ön ve arka yan kağıtlarda resmedilen harf deniziyle sanki her an birleşip yeni sorular yeni anlamlar kurulacak çocukların zihin dünyasını ifade eden bir sembolizm kuruluyor. Çağdaş resimli kitaplardaki her bir detay öykünün mesajını vermek konusunda bütünün ufak parçaları. Resimlemeler bu kadar önemliyken kitabın kapağında yazar ve çizerin isimlerine yan yana ve aynı boyutta verilmesi de değerli bir saygı ifadesi.
Bilingualizm Süper Güç Olabilir mi?
Kitap hakkında bahsedilmesi gereken önemli noktalardan birisi çift dilli oluşu. Multibem Yayınları'nın İngilizce ve Türkçe metinleri bir arada bulunduran kitapları çocuklarını çift dilli yetiştirmek ve bu konuda yazılı materyal arayışında olan ebeveynler için avantaj sağlıyor. Özellikle okul öncesi dönemde dil öğrenmeye açık çocukların oyun saatlerinde ebeveynleriyle diyaloglarını renklendiren İngilizce metinler, üzerine ömür boyu inşa edilecek bir birikimin başlangıcı niteliğinde.
Çocukların Sorularıyla Baş Etmenin Üç Yolu
Soru Makinesi bizi önemli bir soruyla uğurluyor: "Büyükler her şeyi bilir mi?"
Hiç kimse, ebeveynler ve öğretmenler bir cevap makinesi değil. Bu yüzden çocuğun sorularına uygun manevralarla dönüt sağlanarak süreç optimize edilebilir.
Soruya Soruyla Karşılık Vermek
Bazen çocuk yanımıza geldiğinde yapılacak en iyi şey soruyu ona yöneltmek olabilir. Örneğin "Gökyüzü neden mavi?" şeklinde bir soruya "Peki sence neden mavi olabilir?" diyerek karşılık vermek çocuğu hazır cevaplar alma alışkanlığından kurtarmak ve düşünmeye sevk etmek için iyi bir uygulamadır.
Birlikte Araştırmak
Pek çok çocuk görsel olarak öğreniyor. Bu durumda soruları açıklayan görseller bulmak ya da ellerinde büyüteçle küçük keşif gezilerine çıkmak sorularına cevap arayışlarına yardımcı olabilir.
Açık İletişim Kurmak
Çocukların soruları her zaman eğlenceli unsurlarla zenginleştirilecek türden olmuyor. Çocuğun; şiddet, ölüm veya cinsellik gibi hassas konular hakkında sordukları soruları yönlendirmek zor olabilir. Özellikle dijital araçlarla maruz kaldıkları içeriklerle bu soruların sorulduğu yaşlar tahmin edilenin öncesinde de olabilir. Ancak her ne kadar zor olursa olsun onlara bu konular hakkında güvenli alanlar açmak önemlidir.
En başta birinci maddedeki stratejimizi kullanarak konu hakkında ne kadar bilgi sahibi olduklarını anlamamız gerekir. Sonrasında elbette sakinliği ve rahatlığı korumak geliyor. Çünkü çocuk, soruları karşısında ebeveyninin gösterdiği duyguları taklit edecektir. Böyle bir durumda algılarının karışmasına fırsat vermeden, olumlu bir dille, gereksiz detaylara inmeden sadece sorduğu kadarına ve yaş seviyesine uygun cevaplar verilmelidir.
Çocukların okulöncesi dönemde bilinmeyeni anlamak için çevresindekileri soru yağmuruna tuttukları dönem özellikle ebeveynler için zorlayıcı olsa da bu durum her iki taraf için daha eğlenceli hale getirilebilir. Soru Makinesi için bu sürecin güzel geçmesine katkıda bulunacak bir tür "alternatif sorular kitabı" diyebiliriz.
Kim bilir belki de bu süreç çocuğunuzla birlikte sizin de merakınızı besleyerek soru sormanın hazzına eriştiğiniz bir döneme adım niteliğinde olur…
Soru Makinesi
Hüsniye Gülsev Koç
Çizer: Esma Özyayla
Multibem Yayınları
Sayfa: 32
Dil: Türkçe-İngilizce
Yazar: Şevval BAŞTAN - Yayın Tarihi: 14.03.2024 09:49 - Güncelleme Tarihi: 15.03.2024 00:02